Okulların açıldığı ilk hafta olan 21-25 Eylül'de gerçekleştirilecek uyum programının okul öncesi eğitim kurumlarında ve ilkokul 1'inci sınıflarda "1 gün yüz yüze eğitim" şeklinde yapılacağı, 28 Eylül-2 Ekim ve devamında, haftada 2 gün, günde 30'ar dakikalık 5 ders saati eğitim verileceği bildirildi.
OKULA GELMEK ZORUNLU OLMAYACAK
TENEFÜSLERDE FİZİKİ MESAFE KORUNACAK
Okul öncesi eğitimde ilk hafta 1 gün 30'ar dakikalık 5 etkinlik saati uyum eğitimi verilecek. Uyum haftasından sonraki 28 Eylül-2 Ekim tarihlerini kapsayan hafta ve devamında okul öncesi eğitim kurumlarında haftada 2 gün olmak üzere günde 30'ar dakikalık 5 etkinlik saati eğitim yapılacak. Okul öncesi eğitimde 21 Eylül'e kadar eğitime yüz yüze devam eden kurumlarda bu tarihten itibaren de aynı planlama doğrultusunda eğitim sürdürülecek. İlkokul 1'inci sınıf öğrencileri ise yüz yüze eğitimin ilk haftasında her biri 30'ar dakikalık 5 ders saati uyum eğitimi alacak.
Uyum haftasından sonraki 28 Eylül-2 Ekim tarihlerini kapsayan hafta ve devamında da haftada 2 gün her biri 30'ar dakikalık 5 ders saati yüz yüze eğitim yapılacak. Ders saatleri arasında 10'ar dakikalık dinlenme süresi verilecek. Okul yönetimlerince teneffüs saatlerinde öğrenciler arasındaki sosyal mesafenin korunması için nöbet görevi de dahil olmak üzere gerekli planlamalar gerçekleştirilecek.
KURALLAR OYUNLARLA ANLATILACAK
Milli Eğitim Bakanlığı yüz yüze eğitimin ilk haftasını henüz okul yaşamıyla yeni tanışacak okul öncesi ve ilkokul 1. sınıf öğrencilerin uyumuna ayırdı. Kovid-19 tedbirleri kapsamında kişisel hijyen, maske ve sosyal mesafe kuralları öğrencilere temassız oyunlar ve eğlenceli etkinliklerle anlatılacak. Uyum haftasından sonraki 28 Eylül-2 Ekim tarihlerini kapsayan hafta ve devamında ise Türkçe dersi haftada 2 gün 3'er ders saati olmak üzere 6 ders saati, matematik haftada 2 gün 1'er ders saati olmak üzere 2 ders saati, hayat bilgisi haftada 2 gün 1'er ders saati olmak üzere 2 ders saati yüz yüze eğitimle verilecek. Söz konusu derslerin yüz yüze işlenemeyen ders saatleriyle ilkokul 1'inci sınıf programındaki diğer dersler ise EBA TV ve EBA portal canlı sınıf uygulamalarıyla uzaktan eğitim sistemleriyle uygulanacak. Uzaktan eğitimle ilgili tüm bilgilere "uzaktanegitim.meb.gov.tr" ve "eba.gov.tr" adreslerinden ulaşılabilecek.
900 bin sanal sınıfta canlı dersler
- Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Twitter hesabından, Eğitim Bilişim Ağı (EBA) canlı sınıflarına ilişkin paylaşımda bulunarak öğrencilere ve öğretmenlere yürekten teşekkür etti. Selçuk, “EBA canlı sınıflar için günlük canlı ders kapasitemiz şu an için 900 bin sınıf. Bu demek oluyor ki 900 bin sanal sınıfta öğretmenler öğrencileriyle buluşuyor, eğitim devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Çocuklar okulda daha az risk altında
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, çocukların okulda, sokakta olduğundan daha az risk taşıdığını söyledi. Prof. Dr. Kara, “Eğer biz çocuklarımızı kurallara uygun şekilde, önerilere uygun şekilde evden çıkartır, önerilere uygun şekilde servislerde, özel araçlarda ya da yürüyerek okullara götürebilirsek, önerilen şekilde okul içine alabilir, okul içinde de sayıyı çok kısıtlı tutarsak, bir risk olur mu, evet risk olacaktır; ama çok düşük olacaktır. Dışarıda olmasından belki risk daha düşük olacaktır. Bir çocuk tamamen evde kaldığında gelişim, arkadaşlık ilişkileri, paylaşım, öğrenme bunların hepsinden özveride bulunuyor, bunun için bir bedel ödüyor demektir. Acaba bu ödediğimiz bedel mi, her türlü önlemi aldığımız, en aza indirdiğimiz riski mi alalım? Bunları tartıya koyarak karar vermek lazım” dedi. Dr. Kara, evdeki büyüklerde bulgu varsa çocuklarını okula göndermeliler uyarısını da sözlerine ekledi.
Meslek liseleriyle gurur duyduk
- Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, İstanbul’daki programları kapsamında Sultanahmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesindeki atölyeleri ziyaret etti. Konuyla ilgili olarak sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Selçuk, “Bugün İstanbul’daki meslek liselerinin ürettiği maske makineleri, solunum cihazları, dezenfektan robotları, uzaktan kumandalı temizlik cihazları, ortam temizleyici aletler ve daha pek çoğunun sergilendiği Sultanahmet Mesleki ve Teknik Lisemizin atölyesindeydim. Yüz yüze eğitime hazırlandığımız şu günlerde meslek liselerimiz, okullarımızın maske ve dezenfektan ihtiyaçlarını kendi üretim potansiyeliyle karşılayabilecek imkana fazlasıyla sahip. Gurur duydum, adeta göklere uçtum” dedi.
