|

Acının ve umudun sergisi: Ruhumdakileri aktardım

Türkiye’de ilk kişisel sergisini açan Suriyeli ressam Tima Mansour, ülkesinde olanları ve kendi yaşadıklarını tuvaline yansıttı. Suriye’deki savaş sebebiyle ülkemize gelen Mansour, umudun ve acının bir arada olduğu soyut ve figüratif resimleriyle savaşa dikkat çekiyor. Sanatçı, eserlerinde savaşın ortasında kalmış çocukları, yeniden inşa edilmiş Şam’ı ve barışı işliyor.

Halime Kirazlı
03:30 - 12/09/2022 Pazartesi
Güncelleme: 03:40 - 12/09/2022 Pazartesi
Yeni Şafak
Acının ve 
umudun sergisi.
Acının ve umudun sergisi.

Suriyeli ressam ve moda tasarımcısı Tima Mansour figüratif ve soyut resimlerinden oluşan “Satürn’ün Başağı” isimli sergisini Bağımsız Sanat Vakfı Galerisi’nde açtı. Yaklaşık dört yıldır Türkiye’de yaşayan Şamlı sanatçı, ülkemizdeki ilk kişisel sergisinde soyut ve figüratif resimlerini izleyiciye sunuyor. Sanatçı, akrilik eserlerinde savaşın ortasında kalmış çocukları, yeniden inşa edilmiş Şam’ı ve barışı işliyor.

Sergi açılışında konuşan Bağımsız Sanat Vakfı başkanı Hülya Yazıcı, bugüne kadar her milletten sanatçıya galerisini açtığını ifade ederek sanatçının üç aydır sergi için çalıştığını aktardı. Yazıcı, sanatçının daha önce Fransa’nın farklı yerlerinde ve Suriye’de sergiler düzenlediğini söyleyerek “Tima’yı tanıdığımda resimlerinden sergi yapmak istiyordu. Fakat yeterli eseri yoktu. Gece gündüz çalışarak üç ay içinde mekâna sığmayacak kadar çok üretim yaptı. Daha önce İstanbul'daki sanat çevresine çok girmemiş. Sanat işleriyle uğraşan bir kafenin sahibiyle tanışmış ve ilk defa resimleri orada sergilenmiş. Hatta bir kısmı satılmış. Sanat, dünyanın kötülüklerine, olumsuzluklarına karşı kalbi sanatla çarpan, sanatla dolu insanların güzellik için bir direnişi. Suriye’de 11 yıldır bu yüzyılda olmaması gereken bir şeyi yaşıyorlar. İnşallah yeniden ülkelerini kurmak için mücadele edecekler” diye konuştu.

RUHUMDAKİLERİ AKTARDIM

Hislerinin çok yoğun olduğunu ve sergi açmaktan dolayı mutluluk duyduğunu dile getiren Şamlı sanatçı Tima Mansour, “Sanatımla ülkemde yaşananları, içimizde biriktirdiklerimizi anlatmaya çalıştım. Başak, Suriye’de çocukları temsil ediyor. Onlar, savaştan en çok etkilenenler. Kimisi aç, kimisi anne babasız. Bir gece üzerlerine bomba düşüyor, bir gece evleri basılıyor. Bu acıların tarifi imkansız. Resimlerim ve kullandığım renklerle ruhumdakileri aktarmak istedim” diyerek duygularını paylaştı.

Resimlerinin umudun yanında savaşı ve acıyı anlattığını söyleyen Mansour, “Yatağın Altındaki Kum eserimin hikayesi diğerlerinden biraz farklı. Mesela denize gidersiniz, sahilde kumun üzerine yatarsınız ve rahat olursunuz. Evinizde yatağınıza yattığınızda da rahat olursunuz. Ama ülkenizdeki sıkıntı ve savaşlar yatağınızın içine girmiş kum gibi her yatağınıza girdiğinizde sizi rahatsız eder” diyerek eserini anlattı.

Sanatı acıdan doğan kadın

Serginin küratörü Ruşen Eşref Yılmaz ise sanatçının ülkesinde büyük acılar yaşadığını ve bunları tek tek tuvaline yansıttığını söylüyor: “Tima, savaşın çirkin ve kanlı yüzünü görmüş bir kadın sanatçı. Sanatı acıdan doğmuş ama bir umut ışığı da taşıyor. Özgürlük mücadelesini sanatıyla veriyor. Onun silahı, fırçası ve renkleri. Kimi yapıtlarında acıyı fısıldarken, kimisinde haykırıyor. Tima’da acı, hüzün ve umut hepsi bir arada.”

#Suriye
#Tima Mansour
#Sanat
#Sergi
2 yıl önce