|

Azîze Anne’nin dilinden en güzel besteler

“Bir hanım kolay kolay beste yapmaz, bestelerse en güzelini besteler” diyen müzisyen Bora Uymaz, bizi gizli bir hanım bestecinin hazinesi ile bir araya getiriyor. Elmas Karatay’ın bestelerini müzikseverlerle buluşturan Bora Uymaz, “Azîze Anne’nin dilinden dökülen söz ve nağmeler, şefkatli bir annenin hasta yavrusuna yaptığı çorba gibi şifalı” diyor.

Latife Beyza Turgut
04:00 - 24/03/2024 Pazar
Güncelleme: 23:57 - 23/03/2024 Cumartesi
Yeni Şafak
Mustafa Özyürek’in öğrencisi Halveti Şâbânî Postnişini Hafız Mehmet Dumlu, Bora Uymaz’i dinlerken.
Mustafa Özyürek’in öğrencisi Halveti Şâbânî Postnişini Hafız Mehmet Dumlu, Bora Uymaz’i dinlerken.

Geçtiğimiz günlerde İzmir’de “Bir Hanım Bestecinin Dilinden İlahiler” isimli bir konser ile müzikseverlerin huzuruna çıkan Müzisyen Bora Uymaz, seslendiği eserler ile hem kulaklarının hem de gönüllerinin pasını sildi. Konserde seslendirdiği on iki ilahi de daha önce adı çok bilinmeyen ancak besteleri ve şiirleri keşfedildiğinde değeri anlaşılacak bir hanım olan “Azîze Anne” mahlaslı Uşaklı Elmas Karatay’a aitti. Aynı zamanda hâfız ve mevlidhan olan Azîze Anne’nin bestelerini “şefkatli bir annenin hasta yavrusuna yaptığı şifalı bir çorba” olarak nitelendiren müzisyen Bora Uymaz ile “Bir Hanım Bestecinin Dilinden İlahiler” konserinin kahramanı “Azîze Anne”yi konuştuk.


Bir hanım gülerse dünya güler

Geçtiğimiz günlerde İzmir Bornova Kültür ve Sanat Merkezi’nde “Bir Hanım Bestecinin Dilinden İlahiler” isimli bir konserde solist olarak yer aldınız. Bu hanım besteci kimdir, bize tanıtabilir misiniz?

Konser tanıtımında, kendini perdeleyen bu büyük kıymetimizi; “Bir hanım kolay kolay şiir yazmaz, yazarsa en güzelini yazar. Kolay kolay beste yapmaz, bestelerse en güzelini besteler. Bir hanım gülerse Dünya güler. Ağlarsa Dünyanın yüzü kararır zaten” sözleriyle anlatmaya çalıştım. Hanımefendinin ismi Elmas Karatay. Nâm-ı diğer “Azîze Anne”. Bestelerinin, bizlere ulaşan ilâhilerinin yanı sıra “Azîze” mahlası ile şiirler de yazmış. Uşaklı olduğunu ve 1973-74 civârında Hakk’a yürüdüğünü biliyoruz . Hâfız ve mevlidhan Azîze Anne, aynı zamanda da Halvetî Şâbânî dervişi.

Peki, siz kendisini nasıl keşfettiniz?

Bu mübarek hanımın ismini Halvetî Şâbânî postnişini hocam Hâfız Mehmet Dumlu Efendi’den işitmiştim. Azîze Anne, hocamın da azîzi olan Uşaklı Halvetî Şâbânî şeyhi Mustafa Özyürek’in dervişi. Mustafa Efendi, kendisini hocamın da bulunduğu Kütahya’ya ve çevre illere ilâhî meşk etmesi için gönderirmiş. Hocam Elmas Karatay’dan, “yorulmak nedir bilmeyen, disiplinli, titiz ve sevgi dolu bir hoca” olarak bahsederdi. Bize bu meşklerden birinin kaydını da verdi. Konserimizde ilk defa icrâ etiğimiz eserler de, onun içli ve tesirli sesinden notaya aldığımız ilâhilerdir.


Dünyevi meseleleri konuşmayı sevmiyor

Azîze Anne’nin tespit edebildiğiniz kaç bestesi var? Bestelerin özellikleri hakkında neler söylemek istersiniz?

Azize annenin seçtiği nutk-ı şeriflerin hemen hepsi münteha makamlara âit sözler. Kendisi de o zevkte ve idrakte bir insan belli ki. Niyâzi Mısrî Hazretleri, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri gibi mübâreklerin sözlerinin yanı sıra Azîze mahlasıyla yazdığı şiirleri de bestelemiş. Bu sözler son derece samimi bir şekilde müziklendirilmiş. Onun için tesiri çok yüksek. Azîze Anne’nin dilinden dökülen söz ve nağmeler, şefkatli bir annenin hasta yavrusuna yaptığı çorba gibi şifalı. Kendisiyle ilgili bilgilerimiz maalesef kısıtlı. Çünkü her gerçek insan gibi kendisini koymuyor merkeze. Kendisinden bahsetmeyi sevmiyor, her gizli kahraman gibi. Dünyevi meseleleri de konuşmayı sevmiyor.

n Bu besteler daha önce seslendirilmiş mi? Siz konserinizde hangilerin seslendireceksiniz?

Konserde ilk icra edeceğimiz eserdeki gibi büyük bir gönül: “Ben varlıktan el çekmişem; dünyâ ukbâ neme gerek”. Hepsinin kendine ait olduğu kesin olmamakla beraber 20-25 civarı ilahisini derledik. Bu konserde bir ilk olarak on iki tanesini icrâ edeceğiz.

***

Nâmıdiğer “Azîze Anne” Elmas Karatay’ın “Azîze” mahlası ile yazdığı bir şiir şöyle:


“Ocağında dalın olsam
Yerlerdeki halın olsam
Bahçedeki gülün olsam
Bir gün sana varabilsem
Gül cemâlin görebilsem

Sıcak gönlüm yazın gibi
İnilerim sazın gibi
Geleyim bir kuzun gibi
Bir gün sana varabilsem
Gül cemâlin görebilsem

Azîze-i hakîr derler
Hâli yoktur fakîr derler
Bülbül olmuş şakır derler
Bir gün sana varabilsem
Gül cemâlin görebilsem”



#Aktüel
#Hayat
#Edebiyat
1 ay önce