Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin beşincisi Sur Kültür Yolu Festivali, görkemli bir açılışla başladı. 16 Ekim’e kadar birbirinden farklı etkinliklerle tüm şehri kucaklayacak olan festival, Diyarbakır’da bayram havası yaşattı. Bir zamanlar terörle anılan şehrin ve hafızalarda hiç de hoş anıları olmayan Diyarbakır Cezaevi’nin etrafından yükselen ses, şimdilerde çocukların şen kahkahaları. Dağ Kapı meydanından Keldani Klisesi’ne, Keçi Burcu’ndan İç Kale Açık Hava Sahnesi’ne, Kurşunlu Camii’nden Paşa Hamamı’na kadar düzenlenen kültür rotası, Diyarbakır’ın yenilenen yüzünü de ortaya çıkardı.
Çok değil, üç yıl önce Diyarbakır’a geldiğimde, Sur bölgesi yıkılmış, sokaklar perişan, etrafta tedirginlik hakimdi. Oysa şimdi Sur başta olmak üzere bütün o eski şehrin sokakları, gelinliğini giymiş, düğün havasında. Kapadokya’dan getirilen balonlar Dicle Vadisi’nde süzülürken, çocuklardan yetişkinlere toplumun her kesimine hitap eden etkinliklere halkın ilgisi de yoğun. Diyarbakır sokaklarında insan selinden yürünmüyor. “Bayram arefelerinde böyle kalabalık olur bu sokaklar” diyor gençten birisi.
RESTORASYONLARA DİKKAT ÇEKİLDİ
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği Türkiye Kültür Yolu Festivalleri bu yıl iyi ki Diyarbakır’a uğradı. İlerleyen yıllarda belki bütün şehirlere yayılacak festivalin, ilk rotalarından birinin “Sur” olma sebebini Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’a sorduğumda, “Yapılan bu güzellikleri gösterelim istedik” diye cevap verdi. Demircan, “Kültür Bakanlığı son yıllarda AKM, Taksim Camii gibi yapıların tamamlanması, tarihi yapıların restorasyonundan sonra buraların farkındalığını artırmak için Beyoğlu Kültür Yolunu başlatmıştı. Aynı şeyi Diyarbakır’da da yakalamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
GELECEKTE BÜTÜN ŞEHİRLER
Diyarbakır Sur’da, tarihi mekanların restorasyonuna çok emek verildiğini söyleyen Demircan, “Alt yapıyı yeniden ön plana çıkarmak, var olan markanın altını çizmek, sanatçıyı, yatırımları, kurum ve kuruluşları, yeniden oraya heveslendirmek, şehrin net bilinmeyen tarihini bu vesileyle vurgulama çabamız var. Aslında bu hem Beyoğlu hem Çanakkale hem Diyarbakır hem de gelecekte bütün şehirler için olması gereken bir şey. Kültür dediğimiz şey şehirlerde oluştuğuna göre, oradaki tarihi mekanlar, antik kentler, onların restorasyonları, diğer yandan da somut olmayan mirasımızı korumak, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bir vazifesi. Bu vazifesini farklı disiplinlerde yapıyor, ama şehir festivali olunca, hepsi biraz daha görünür oldu” açıklamasını yaptı.
HEVSEL BAHÇELERİNDEN EYVAN GECELERİNE
- İlk iki günü geride bırakan Sur Kültür Yolu Festivali’nde, 13 yıl sonra şehre gelen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konserinden, dengbejlere, Türkçe, Kürtçe, Ermenice şarkılardan Eyvan gecelerine kadar pek çok değer bir arada yer alıyor. Dağ Kapı Meydanı açık hava sahnesinde dokuz gün boyunca her akşam bir konser düzenlenirken, çocuklar için gökyüzü atölyelerinden sahne gösterimlerine kadar da yüzlerce etkinlik var. Hevsel bahçeleriyle meşhur Diyarbakır’da festival olur da gastronomi olmaz mı? Lezzet atölyelerinden yemek yarışmalarına kadar gastronomiye dair her şey festivalin vazgeçilmezi.
