|

İsraf hayatımızdan çıkacak

Paris İklim Anlaşması, hayatımızda yeni bir dönem açacak. Uzmanlar, bu anlaşmayla enerji israfının hayatımızdan tamamen çıkacağını belirtiyor. Prof. Dr. Mustafa Öztürk “Üretim ve tüketimde verimlilik esas olacak. Enerji ham maddesi her yer ağaçlandırılacak” derken Prof. Dr. Semra Cerit Mazlum “Öncelik evimizde bulunan araçları ihtiyacımız kadar kullanmak” diye konuştu.

Ayşe Mine Alioğlu
00:00 - 9/10/2021 السبت
Güncelleme: 00:55 - 9/10/2021 السبت
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

TBMM’de oy birliği ile kabul edilen Paris İklim Anlaşması’nın hayatımıza nasıl yansıyacağı merak ediliyor. Bu anlaşma hayatımıza neler katacak, hangi düzenlemeler yapılacak? Paris İklim Anlaşması ile başlayacak yeni dönemi uzmanlara sorduk. Anlaşmanın vatandaşa nasıl yansıyacağını Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semra Cerit Mazlum aktardı.


İklim Anlaşması ile neler değişecek?
Prof. Öztürk:
Karbonsuzlaşma yaygınlaşacak. Karbonsuz enerji üretimi, ulaşım, ısıtma ve soğutma gibi alanlarda yenilenebilir enerji kullanılacak. Üretimde tüketimde verimlilik esas olacak. İsrafın önüne geçilip ciddi bir şekilde binanızın ısıtılmasında arabanızın kullanılmasına kadar fabrikalarda iş yerlerinde verimlilik esas olacak. Enerjide savurgan üretim ve tüketim son bulacak. Artık ham madde olacak. Enerji ham maddesi her yer ağaçlandırılacak. Ağaçlandırma seferberliği olacak. Bisikletli işe gidip geleceksiniz. Kanalizasyonların yanında giderken pis koku enerjiye dönüşecek.

Prof. Mazlum:
Uluslararası çevre anlaşmaları doğrudan milletleri etkileyecek önem taşıyorlar. Bireysel üretim tüketim faaliyetleri etkiliyorlar. Bizim tüketim alışkanlıklarımız yaşam biçimimiz üzerinde etkiye sahip. Böyle olduğu için önlemlerde bizim kendi kişisel hayatımızda değişiklikler yapmamızı gerektiriyor.
Hanelerde değişim nasıl olacak?
Prof. Öztürk:
Avrupa’da led lambaya geçildi. Halojen lambalar yasaklandı. 60 yıldan beri kullanılan lambaların yasaklanmasıyla birlikte enerji tüketiminde 15 milyon ton azaltılma hedeflendi. Binalar bu sistemlere göre üretilecek. Güneş ve rüzgâr enerjisinden ısınma ve enerji sağlanacak. Evlerimizde iş yerlerimizde sıfır atık modeli uygulanacak. Atıklar hammadde olarak kullanılacak. Çöp depolama olmayacak. Gıda atıklarından hayvan yemi üretilecek.
Prof. Mazlum:
Hane halkı düzeyine indirdiğimiz zaman, hanelerde enerji kullanımı binalar iş yerleri sera gazı evlerimizde konutlarımızda belirleyici oluyor. Elektrik kullanıyoruz daha konforlu ısı için doğal gaz kullanıyoruz. Enerjiyi suyu daha verimli hale getirmemiz gerekiyor. Öncelik halihazırda evimizde bulunan araçları ihtiyacımız kadar kullanmak. Elektrik düğmelerini kapatmak ilk sistem. Hem küresel iklim mücadelesinin farklı olmasını sağlıyor. Daha az enerji kullanana araçlarla değiştireceğiz. Ancak bu araçların üretimi de enerji gerektirdiği için bunların normal değişim zamanlarını beklemeliyiz. Kentsel dönüşüm yapılıyor. Bunları inşa ederken yeni sisteme göre evler yapılmalı.


Su enerji olacak

  • -Bazı sanayiciler ve kömür üreticileri bu durumdan
    endişeli. Bu endişeler gerekli mi?
  • Prof. Öztürk:
    Bir olayı bütüncül okumadığınız zaman yalnızlaşırsınız. Bütün ülkeler neden imzaladı? Yepyeni bir sanayi devrimi olduysa yepyeni bir sanayileşme enerji tüketimi devreye gidiyor. Karbon gidiyor yerine hidrojen devreye giriyor. Su enerjiye dönüştürülecek. Sebze meyve üretiminden nihai tüketiciye gelinceye kadar soğuk zincirle taşınacak. Atık sıfırlanacak. Bu sistemle sebze ve meyvelerimizin yüzde 35’ini kaybetmeyeceğiz. Çok yaşlı termik santraller var çevreyi kirletiyor. Sürdürebilirlik varsa devam denecek. Çevresi ormanlaştırılacak.
  • Prof. Mazlum:
    Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmesi gerekiyor. Dünyada genel bir yayılım var. Kömür üretimini kapatmak anlamına geliyor. Bunların yerini alacak yenilenebilir enerji tesisleri kurulacak ve zamanla termik santraller kurulmayacak. Geçiş yakıt olarak doğal gaza başvurulduğunu görüyoruz. Doğal gazda fosil yakıt olduğu için ekonomik olarak daha etkili yol yenilenebilir enerjiye geçmek. Enerji dönüşümü için uyum sürecinin yaşanması gerekiyor. Biz adil dönüşümden bahsediyoruz hem sanayiciyi hem yurttaşları etkileyeceği için çok büyük ekonomik dönüşüm anlamına geliyor. Kentsel dönüşümün desteklendiği gibi mali politikalarla desteklenmesi gerekiyor.

Yaptırımlar kapıda

Türkiye sözleşmeye uymazsa nasıl bir yaptırım olur?
Prof. Öztürk:
Biz ihracatımızın yüzde kırkını Avrupa’ya yapıyoruz. Avrupa Birliği’ne çimento, gübre tarım ürünü ihraç ediyorsan eğer verdiği şartları sağlamazsan ülkesine giriş yapamayacaksın. Uluslararası ticarette Dünya Bankası’ndan kredi alırken enerji tüketimiyle ilgili prestijleri yerine getiremezsen sana kredi vermeyecekler. Turizmde AB’den bir ülkeye uçak gönderdiğimizde sera gazını azaltmak için yakıt kullanımında değişiklik yapmazsak havalimanlarına giremeyeceğiz. Eğer şartları yerine getiremezsek karbon vergisine tabi tutulacağız. Bizim memleket çok önemli fırsatların eşiğinde. Çok çok önemli, yeni sistemin gelişmesinde önemli.

#Paris İklim Anlaşması
#​TBMM
#Mustafa Öztürk
#Semra Cerit Mazlum
٪d سنوات قبل