|

Suriye Savaşı hiç böyle anlatılmadı: Flaşbellek vizyona giriyor

Bu akşam vizyona girecek olan Derviş Zaim’in yeni filmi Flaşbellek, Suriye’de yaşananları savaşın içinden bir hikâyeyle anlatıyor. Aslen Suriyeli fakat İtalya’da yaşayan başrol oyuncularından Sara El Debuch, savaşı yaşamadığını ama bu filmi çekerken savaşı tam anlamıyla hissettiğini ifade ediyor.

Sevda Dursun
00:00 - 8/04/2022 Cuma
Güncelleme: 00:13 - 8/04/2022 Cuma
Yeni Şafak
Flaşbellek
Flaşbellek

Ortadoğu’ya korku salan DEAŞ militanları, bir kadını esir alır. Karısının serbest kalması için Ahmet’in para bulması gerekmektedir. Parayı bulmak için gideceği yollarda kahramanımızı bir tarafta Özgür Suriye Ordusu’nun askerleri, diğer tarafta rejimin askerleri, alternatif başka bir yolda Amerika destekli YPG militanları, diğerinde ise Şii milisler karşılayacaktır. Yaşarken bir insanın karşılaşabileceği cehennem, tam da burası olsa gerek. Derviş Zaim’in bu akşam vizyona girecek yeni filmi Flaşbellek’ten söz ediyoruz.

  • Suriye’de yaşanan olayları konu alan filmde, rejimin memuru Ahmet, bir saldırı sonucu konuşma yeteneğini kaybeder. Savaş koşullarında hayatta kalmak için ancak geri planda iş yapacaktır. Yeni işi, çatışmalarda ölen insanların fotoğraflarını çekip kayıt altına almak. Onlarca acıyı kayıt altına almaya çalışan Ahmet, bu yükü kaldıramaz ve eşiyle birlikte gördüklerini dünyaya duyurmaya karar verir. Katıldığı birçok festivalden ödülle dönen filmde Orta Doğu sinemasının ünlü oyuncularından Salah Bakri, Sara El Debuch, Ali Süleyman ve Husam Chadat rol aldı.

GERÇEK SNİPERLERİ HAYAL ETTİK

Aslen Suriyeli olan ama İtalya’da yaşayan Sara El Debuch, savaşı yaşamadığı için kendisini şanslı hissettiğini ama bu filmi çekerken savaşı tam anlamıyla hissettiğini ifade ediyor. Debuch, “İlk kez Türkiye’de çalıştım ve bir sürü yeni yer gördüm. Çok da önemli bir yönetmenle çalıştım, o yüzden güzel bir tecrübeydi. Benim karakterim zordu, çünkü hem kendi karakterimin hem de filmde konuşmayan Ahmet’in karakterinin sorumluluğunu taşıyordum. En zor sahne Ahmet’le birlikte sniperlerdan kaçma sahnemiz oldu. İnsanlar vuruluyordu ve bizim vurulmadan geçmemiz gerekiyordu. Gerçek sniper olduğunu hayal ederek onlardan kaçtık” diye anlatıyor film çekimlerinde yaşadıklarını.

  • Suriye Savaşı’nı içeriden yaşamasa bile, savaşa dair unutamadıklarını da şu ifadelerle dile getiriyor: “Bir gün televizyonu açıp, ailemin evinin civarında insanların gerçekten öldüğünü ve oraların bombalandığını gördüğüm anı asla unutamam. Çünkü bu savaşın gerçek olduğuna tam da o zaman inanabildim. Suriye’ye gittiğim son sene atmosfer çok değişikti, diğer ziyaretlere göre çok sakindi ve çok boştu. Yıl 2010’du, savaş henüz başlamamıştı ama insanlar korkuyordu. Bu hissiyatı da hiç unutamam.”

Bolu Beyi kendini şöyle bir tartsın

Suriye’deki dramı ne Türkiye’de yaşayanlar ne de dünya tam anlamıyla biliyor. Derviş Zaim de orada yaşananları duyurmak için kolları sıvamış. Zaim, “Suriye’de esinlendiğim hikâyeler oldu. Çok okudum, çok dinledim, gerçek bir karaktere ve gerçek bir olaya dayandırdım ana kahramanın hikâyesini. Ama onu başka insanların yaşanmışlıklarıyla harmanladım. Ayrıca Arap kültürünün önemli bileşenlerinden biri olan Binbir Gece Masalları’nı da bir örüntü olarak filmin içerisine yerleştirdim. Amacım, orada neler olduğuna ilişkin insani bir hikâye ortaya koymak ve izleyenlerin kendilerini orada yaşayanların yerine koymasını sağlamaya çalışmaktı” diye anlatıyor.

  • Senaryoyu uzun zamanda yazdığını ve çok çalıştıklarını söyleyen Zaim, “Bana sorumluluk veren bir işti, incelikli olarak ele almak istedim. Birçok boyutu olan karmaşık problemleri mümkün olduğu kadar anlaşılır ve insani taraflarıyla ele almayı prensiplerim arasında gördüm. Sokakta 15 veya 30 yaşındaki insanın, Bolu’da yaşayan adamın bu filmi izleyip, duygularını ve düşüncelerini şöyle bir tartmasını istedim” diye de bir gönderme yapıyor Bolu Beyi’ne.
#Suriye
#Derviş Zaim
#Flaşbellek
#DEAŞ
#YPG
#Salah Bakri
#Sara El Debuch
#Ali Süleyman
#Husam Chada
2 yıl önce