|

Türkçe dünya yayımcılığında başrole oynuyor

TEDA programı, Uluslararası İstanbul Publishing Fellowship buluşmaları ve Türkiye’den çıkarak kendi değerlerine uygun içeriklerle farklı coğrafyaların edebiyatlarını birbirine bağlayan uluslararası ajanslarla Türk yayıncılığı bugün yepyeni bir konumda. Türk yayımcıları, bugün bir yandan küresel bir çapraz telif ağı oluştururken diğer yandan Türk edebiyatının dünyanın dört bir yanında tanınmasında önemli bir rol üstleniyor.

Latife Beyza Turgut
04:00 - 16/07/2023 Pazar
Güncelleme: 15:07 - 15/07/2023 Cumartesi
Yeni Şafak
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlenen “Uluslararası İstanbul Publishing Fellowship Programı”
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlenen “Uluslararası İstanbul Publishing Fellowship Programı”

Türk yayımcılığında 1980’lere kadar neredeyse tamamen tek taraflı yürütülen çeviri alışı, 80 sonrasında Türkçe bazı eserlerin İngilizce ve Fransızcaya çevrilmesi ile bir alışverişe dönüşüyor. Ancak bu çeviriler, ekseriyetle politik görüşleri ya da yurt dışındaki bağlantıları sayesinde tanınan yazarlar üzerinden oluyor. Özellikle Nazım Hikmet ve Aziz Nesin gibi isimlerin öne çıktığı bu yıllarda Türkiye haritasının dışında kalan Türkler, Türk dilini bu yazarların eserlerinden takip ediyorlar. Ta ki, 2006 yılında Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmesi ve hemen ardından 2008 yılında ülkemizin Frankfurt Uluslararası Kitap Fuarı’nda onur konuğu olarak yer almasına kadar. 2010 yılında İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmesi de Türk yayımcılığının dünyaya açılmasında önemli bir aktör oluyor. Bu dönemde 2005 yılından beri faaliyet gösteren “Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk Kültür, Sanat ve Edebiyat Eserlerinin Dışa Açılımını Destekleme Projesi”, kısa adıyla “TEDA” büyümesinde ivme kazanıyor. Tüm bu süreçler sonrasında bugün, Türk yayımcılığının kayda değer rakamlarla dünya dillerine çevrildiğine hepimiz sevinçle şahit oluyoruz. 2023 yılında, sanayi, milli savunma, uzay teknolojileri, eğitim ve kültür alanlarında olduğu gibi Türk edebiyatı ve Türkçe alanında da bir “Türkiye Yüzyılı” hedefi öngörülüyor.

FUARLAR VE YAYIMCILIK BULUŞMALARI

Her meslekte olduğu gibi yayımcılık sektörü de uluslararası fuarlar ve etkinlikler vasıtasıyla büyüyüp gelişiyor. Frankfurt, Londra, Bologna, Guadalajara (Meksika), Sharjah ve Abu Dhabi başta olmak üzere birçok uluslararası kitap fuarlarında telif alışverişleri gerçekleştiriliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinesinde katılınan kitap fuarlarında ülke adına açılan ulusal stantlarda yayıncıların yanı sıra telif ajanslarına da yer veriliyor. Fuara katılan yayıncı ve ajanslar, temsil ettikleri yazarların eserleriyle ilgili olarak telif alışverişi gerçekleştiriyorlar. Ancak burada bir noktaya değinmek gerek. Özellikle Frankfurt, Londra ve Bologna gibi büyük çaplı fuarlar, daha çok Avrupa ve Amerika eksenli batı edebiyatının dünyaya yaygınlaştığı fuarlar oluyor. Karşılıklı bir alışverişten ziyade bu fuarlar dünyanın çeşitli yerlerindeki yayıncıların Batı edebiyatı ithal ettiği yerler olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla Avrupa pazarında fazla tanınmayan ülke edebiyatlarının telif satış şansı yüksek olmuyor. Bu aşamada, telif ihracatında Kültür ve Turizm bakanlığının bir projesi olan TEDA Programı Türkçe eserlerin çevirisi için önemli bir teşvik unsuru olarak öne çıkıyor. Uluslararası telif pazarında yabancı yayınevlerine verilen destek, Türkçe eserlerin daha çok tanınmasını ve çevrilmesini sağlıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığınca başlatılan TEDA Programı çerçevesinde, 2005-2022 yılları arasında programa 87 ülkeden, 750’den fazla yayınevinin başvurudğunu görüyoruz. Bu yayınevlerine 3 bin 626 eserimizin 60 farklı dilde çeviri ve baskısı için destek verilmiş. Baskı öncesi destek sağlanan bu eserlerden Temmuz 2023 tarihi itibariyle 3103 adedi yayımlanmış ve okurlarıyla buluşmuş. 2022 yılına en çok destek alan ülkeler Bulgaristan (354), Almanya (285) ve Kuzey Makedonya (258) olmuş.


İSTANBUL PUBLISHING FELLOWSHIP

Son yıllarda ise Frankfurt, Londra ve Bologna gibi küresel yayımcılık pazarına yeni bir soluk getirmek isteyen Türk yayımcıları, artık böyle fuarlarda konuk değil, ev sahibi olmak için kolları sıvadı. Bu anlamda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle İstanbul Valiliği himayesinde bu yıl 8.si düzenlenen “Uluslararası İstanbul Publishing Fellowship Programı” giderek artan katılımcı sayısıyla Türk edebiyatının yurtdışında tanınmasında önemli bir rol üstlendi. 8 yıllık süreçte beş bine yakın dünya yayıncılığının önde gelen ismini İstanbul’da buluşturarak İstanbul’un önemli bir telif marketi haline gelmesini sağladı. Aynı zamanda programlar boyunca düzenlenen paneller ile dünya yayıncılığının güncel konuları yayıncılığın önde gelen isimleri ile değerlendirildi ve bu yayıncılık dünyasında büyük ses getirdi.

Geride bıraktığımız haziran ayında İstanbul, Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği tarafından, Introtema Telif Hakları ve Tercüme Ajansı organizasyonunda düzenlenen organizasyon, dünyanın önemli telif pazarlarından birine ev sahipliği yaptı. Rami Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen etkinliğe bu yıl 37 ülkeden 214 yayımcı fiziki ve 55 ülkeden 196 yayımcı online olmak üzere 66 ülkeden 410 yayımcı katıldı. Elbette böylesi yüksek bir katılımın sonuçları da yayıncılar için tatmin edici oldu. Üç gün süren etkinlik süresince 2 bin 500’e yakın telif görüşmesi yapıldı ve bini aşkın ön anlaşmaya imza atıldı.

Gelecek yıl, Uluslararası İstanbul Publishing Fellowship Programı dahilinde üçüncü kez düzenlenecek “İstanbul Telif Ödülleri” ile Türk edebiyatının dünyanın çeşitli dillerine çevrilmesinin desteklenmesine katkı sağlayacağı düşünülüyor. Türkçe eserleri kendi dillerine çeviren yabancı yayınevlerinin başvurabileceği, İstanbul Telif Ödülleri ile daha fazla eserin çevirisinin yapılması hedefleniyor. Nihai amaç ise Uzak Asya’dan Latin Amerika’ya, Kuzey Avrupa’dan Afrika’ya, dünyanın dört bir köşesinden Türk edebiyatını ilgi göstermesi ve İstanbul’u yayımcılık dünyasında bir marka haline getirmek.


TÜRKİYE YENİ BİR TELİF AĞI KURUYOR

Uluslararası İstanbul Publishing Fellowship Programı organizasyonunu üstlenen Introtema Telif Hakları ve Tercüme Ajansı, Türkiye merkezli alternatif bir telif pazarı ve ağı oluşturmak için önemli adımlar atan bir oluşum. Introtema’nın temel iki hedefi var: Hem Türk edebiyatının dünyaya açılımını desteklemek hem de Frankfurt-Bolonya-Londra aksından farklı bir rotada yeni bir telif ağı oluşturmak. Geçtiğimiz şubat ayında Akdem Telif Hakları Ajansı’ndan Introtema Telif Hakları ve Tercüme Ajansı’na dönüşen ajans, 1 Şubat’tan 30 Haziran’a kadarki süreçte uluslararası 11 fuara katılım sağlamış. Bu fuarlar içerisinde Londra ve Bologna gibi büyük fuarlar olmakla beraber Balkanlardan Romanya ve Selanik, Afrika, Arap coğrafyasından Tunus ve Fas fuarları da bulunuyor. Aynı şekilde yayımcılıkta bilinirliği az olan Kazakistan, Malezya ve Umman fuarlarına da giderek buralarda Türk edebiyatını sunmuşlar. Bu 5 aylık çalışma içerisinde toplamda Türkçe’den yurt dışına 24 dilde, 31 ülkeye, 781 adet kitap telif satışı gerçekleştirilmiş. 91 yayınevi ile anlaşma imzalanmış. Telif yapılan bu 31 ülkenin içerisinde Ukrayna, Singapur, Polonya, Malezya, Kosova, Kanada, İtalya, İngiltere Hindistan, Fransa, İspanya ve Endonezya gibi ülkeler bulunuyor. Çevrilen yazarlar arasında Necip Fazıl Kısakürek, Mustafa Kutlu, Peyami Safa, Tarık Buğra, Cengiz Dağcı, Nazan Bekiroğlu, Bahadır Yenişehirlioğlu ve Melike Günyüz gibi isimler yer alıyor.

Instrotema satışlarına göre Birleşik Arap Emirlikleri’nden Cezayir ve Fas’a kadar uzanan ve 22 ülkeden oluşan Arap coğrafyası, Türkçe eserlerin en önemli müşterisi konumunda. Satışların yüzde 47’sini Arapçaya yapıyor. İkinci büyük alıcı ise yüzde 29’luk bir pazarla Özbekistan’dan. Instrotema, Özbekistan’dan 17 yayıneviyle beraber çalışıyor. Pazarın yüzde 80’ini şimdilik Özbekistan ve Arap coğrafyası oluştursa da Introtema, 24 dilde 31 ülkeye yayın satan bir ajans olarak, yıl sonuna kadar yeni coğrafyalarda etkin bir rol oynamaya kararlı. Geçtiğimiz günlerde Arjantin’de bir ofis açan ajans, Türk edebiyatını Latin Amerika’da, İspanyolca yaygınlaştırmaya hazırlanıyor. Introtema’nın ikinci hedefi Türkiye’den çıkan ve farklı coğrafyaları birbirine bağlayan uluslararası bir ajans olmak. Bu anlamda Introtema’nın en önemsediği şey, kendi değerlerine ve kültürüne uygun bir küresel bir çapraz telif alışverişi ağı oluşturmak. Ajans yine geçen 5 aylık sürede dünyada çapraz olarak 58 tane kitabın 5 ülkeden 7 ülkeye satışını gerçekleştirmiş.


İLK SIRADA HÂLÂ TANPINAR VAR

TEDA’nın geçmiş yıllara dair verileri ile 2022 verilerini karşılaştırdığımızda Türk edebiyatını dünyaya tanıtan ilk beş yazarın bugün de yerini koruduğunu görüyoruz. Orhan Pamuk, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Ümit, Orhan Kemal ve Hakan Günday eserleri en çok çevrilen ilk beş yazarımız. En fazla çevirisi yapılan eserler ise Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitapları başta olmak üzere, Sabahattin Ali’den Kürk Mantolu Madonna, Ahmet Ümit’in İstanbul Hatırası ve Mario Levi’nin İstanbul Bir Masaldı kitabı. Bulgaristan, Almanya, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk en fazla telif satışının gerçekleştiği ülkeler. Ayıca verilerine göre son zamanlarda Lübnan, İtalya ve Azerbaycan’a telif satışı diğer ülkelere göre biraz daha fazla artış göstermiş. Roman, hikâye, çocuk edebiyatı başta olmak üzere klasik ve çağdaş eserlerin dağılımında ise ülkeler açısından belirgin bir dağılım gözlenmiyor. Ancak Arap dünyasında, Balkan ülkeleri ve komşu ülkelerde özellikle çocuk kitaplarına duyulan ilgi daha fazla.

Her geçen yıl, Türk edebiyatına yönelik ilgi artmaya devam ediyor. Ahmet Ümit’in “Elveda Güzel Vatanım” kitabı İngiltere’de, Sabahattin Ali’nin “Kürk Mantolu Madonna”sı İspanya’da, Orhan Pamuk’un “Kırmızı Saçlı Kadın” romanı İspanya’da ve Hollanda’da, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Huzur” romanı “Etiyopya”da, Leyla Erbil’in “Tuhaf Bir Kadın Kitabı” Fransa’da, Refik Halid Karay’ın, “Memleket Hikayeler”i Almanya’da, Yusuf Atılgan’ın “Anayurt Oteli” Hollanda’da, Gülseren Budayıcıoğlu’nun “Kral Kaybederse” romanı Lübnan’da ve Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Rakım Efendi”si Norveç’te çevirisi yapılan kitaplar arasında yer alıyor.

ÇOCUK YAYINLARINDA TDV RAĞBET GÖRÜYOR

Çocuk edebiyatı, Türkçe yayınlar arasında en fazla satışı yapılan türlerin başında geliyor.

Instrotema, satışlarının yüzde 60’ını çocuk ve ilk gençlik kitapları üzerine yapıyor. Çocuk grubunda daha çok çizgiye ve ilgi çekici konulara önem veriliyor. Özellikle Arap coğrafyası ile birlikte Avrupa’da ve Amerika’daki İslam diasporası da kendi değerlerine uygunluğu sebebiyle çocuk yayınlarını Türkiye’den almayı tercih ediyor. Özellikle Türkiye Diyanet Vakfı’nın üretmiş olduğu çocuk yayınları bu bölgelerde yoğun rağbet görüyor.



#Edebiyat
#Aktüel
#Türkçe
10 ay önce