|

Sinan’ın bize emanetidir

Şemsi Paşa Cami’nin boğaz tarafına yürüyüş yolu çalışmalarıyla haftalardır gündemimizi meşgul ediyor. Hakkında çok şey yazıldı, birçokları yapılan çalışmanın camiinin tarihi dokusuna zarar vereceğini tartışıyor. Şemsi Paşa Camii’nin bugüne kadar pek çok badire atlattığına gelin şöyle göz atalım.

Haber Merkezi
04:00 - 24/01/2021 Pazar
Güncelleme: 16:54 - 23/01/2021 Cumartesi
Yeni Şafak
Şemsi Paşa Camii
Şemsi Paşa Camii
R. RUVEYDA OKUMUŞ

Üsküdar’ın siluetinde müstesna bir yeri olan Şemsi Paşa Cami, Mimar Sinan’ın minyatür bir eserdir. Mimar Sinan’ın hayatının sonlarına doğru tasarladığı ve onun duygusal yönünü yansıtan Şemsi Ahmed Paşa külliyesi klasik Osmanlı mimarisinin derli toplu bir örneğidir. Üsküdar’da Şemsi Paşa semtinde cami, medrese, türbe ve hazireden meydana gelen bu külliye 1580 yılında tamamlanmıştır. Mimar Sinan’ın Üsküdar’a hediye ettiği üç güzide camiden birisi olan Şemsi Paşa’ya halk arasında Kuşkonmaz Cami de denilmiştir.

ŞEMSİ PAŞA KİMDİR

Üsküdar sahilindeki bu zarif leb-i derya külliyenin bânisi Şemsi Ahmed Paşa’dır. Bolu’da dünyaya gelmiştir. Ahmed Paşa, Anadolu beyliklerinden İsfendiyaroğulları’na mensup Mirza Mehmed Paşa’nın oğludur. Annesi II. Bayezid’in oğlu Şehzade Abdullah’ın büyük kızı Şahnisa Sultan’dır. Şemsi Ahmed, Enderun’da yetiştir. Kanuni devrinde çeşitli seferlerde görev alır ve vezirliğe kadar yükselir. II. Selim ve III. Murad zamanında Şemsi Paşa musahiplik vazifesinde bulunur. 5 Mart 1580 vefat eden Şemsi Ahmed Paşa, Üsküdar’da kendi adına yaptırdığı caminin bitişiğindeki türbesine defnedilir. Şemsi Paşa, Üsküdar’da inşa ettirdiği külliyesinden başka memleketi Bolu’da İmaret Cami ve külliyesi, Gerede’de bir han, Şam’da Ahmediye medresesi vakfettiği hayır eserlerindendir. Türkçe, Arapça, Farsça şiirler yazan ve Şemsî mahlasını kullanan Ahmed Paşa’nın Türkçe bir divanı mevcuttur. Âşık Çelebi’nin 1568’de tamamladığı Meşâirü’ş-şuarâ adlı şairler tezkiresinde Şemsi Ahmed Paşa yer almaktadır.


EVLİYA ÇELEBİ’NİN GÖZÜNDEN

Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde “Sahilde küçük bir camidir. Amma o kadar şirin bina olunmuştur ki, geriden gören kasr-ı müzeyyen zanneder” dediği Şemsi Paşa Cami, klâsik Osmanlı mimarisinin âdeta bir minyatürü mahiyetindedir. Şemsi Paşa külliyesi, kesme taştan yapılmış, demir şebekeli pencereleri olan bir çevre duvarının içinde yer alır. Bu duvar üzerinde biri doğu, diğeri kuzey (deniz) yönünde bulunan basık kemerli iki kapı ile avluya açılır. Batı köşesinde tek şerefeli zarif minaresi yükselir. Kırmızı ve beyaz taşlardan örülmüş kapı kemerinin üzerinde yer alan şair Ulvî’ya ait dört mısralık sülüs kitabesi şöyledir:

“Şemsî Paşa eyledi bu camii bünyâd çün

Umarız kim ola merhûmun yeri dârü’s-selâm

Ulviyâ hâtif görünce didi-kim târîhini

Secdegâh olsun Habîbin ümmetine bu makâm” sene 988

Şemsi Paşa Cami’nin içerisindeki mermer mihrabı mukarnas yaşmaklıdır. Ahşap minberi ve vaaz kürsüsü yenidir. Kubbe içi ve kasnağı rumi, palmet gibi klasik motifler kullanılarak meydana getirilmiş çok renkli kalem işi süslemeye sahiptir. Kubbe ve kubbe kasnağındaki celî sülüs hat yazıları Tuğrakeş İsmail Hakkı Altunbezer tarafından 1940 restorasyonunda yeniden yazılmıştır.

MİMARİ YAPISI

Camiye bitişik olan türbe ise kare planlı sade bir odadır ve içerisinde ahşap bir sanduka vardır. Türbenin harime bakan güneybatı kenarı geniş kemerli bir açıklık halinde olup bronz bir şebekeyle camiden ayrılır. Türbede “Yâ ilâhî son nefesinde Şemsî-i bîçârenin, cürmine kılma nazar bir a’mâl yüzünden dahî” ibaresinin yer aldığı tarihsiz celî sülüs kitabe, 1940 yılındaki tamir sırasında yerine konmamış ve üç parça halinde avluda türbenin bir köşesine terkedilmiştir. Bugün bu kitabe, avlunun doğu kapısının sağ tarafında duvara parçalı bir şekilde yerleştirilmiş vaziyettedir.

Şemsi Paşa Cami’nin medresesi, kuzey ve batı tarafında olup ‘L’ şeklindedir. Mimar Sinan tarafından 1580’de türbe ve cami ile beraber yapılmıştır. Kubbeli on iki hücre, bir darü’l-kurrası (dershane) olan bu güzel yapı bir sıra kesme taş ve üç sıra tuğla olarak inşa olunmuştur. Hücrelerin önünde, on sekiz mermer sütunun taşıdığı, üzeri kubbeli olmayan bir revak vardır. Bir dönem tekke olarak da kullanılan medreseye 1914’de muhacirler iskân ettirilmiş ve 1940’da yıkılmaktan kurtarılmıştır. 1940 yılındaki onarım sırasında revakları camekânla örtülen Şemsi Ahmed Paşa medresesi, Mayıs 1953’de Üsküdar Halk Kütüphanesi haline getirilmiş ve bugün de kütüphane olarak kullanılmaya devam etmektedir.

Şemsi Paşa külliyesinin deniz tarafında yer alan küçük hazirede on mezar yeri ve on altı kitabeli mezar taşı bulunmaktadır. Hazirede biri çocuk, dokuz erkek ve yedi kadın medfundur. Hazirede medfun olanlar Şemsi Paşa’nın akrabaları ile camide görev yapmış kimselerdir. 1940’daki onarımla birlikte hazire de düzenlenmiş ve kimi mezar taşları gelişi güzel yerleştirilmiştir.


Şerefabad kasrı

Şemsi Paşa külliyesinin batı kısmında Şemsi Ahmed Paşa’nın inşa ettirdiği ve III. Murad’a hediye ettiği Şerefâbâd (Şemsi Paşa) Kasrı bulunmaktaydı. Şemsi Paşa 1580 (h.988) senesinde ve camini yaptırdığı sırada vefat ettiğine göre, Şerefâbâd Kasrı’nı bu tarihten bir müddet evvel inşa edilmiş olmalıdır. Şerafâbâd Kasrı, 18. yüzyılda Damad İbrahim Paşa tarafından yeniden yapılırcasına inşa ve tamir edilmiştir. II. Mahmud döneminde 1816’da Ampir üslubunda tekrar ihya edilen Şerafâbâd, Sultan Abdülmecid zamanda harap bir hale gelmiştir. 20. yüzyılın başında yıkılan ve maalesef günümüze ulaşmayan Şerefâbâd Kasrı, Sadullah Paşa Yalısı’ndaki duvar resimlerinden birinde muhteşem bir şekilde görülmektedir. Bozoklu Osman Şakir’in 1810’da resmettiği Üsküdar manzarasında da Şemsi Paşa Cami ve Şerefâbâd Kasrı yer almaktadır.


Cumhuriyet sonrası harabe halinde

Pervititch’in 1931 tarihli haritasında Şemsi Paşa Cami “harabe” olarak gösterilmektedir. Külliyenin sağında bahçeler solunda boş bir arsa ve onun yanında da tütün deposu yer almaktadır. Şemsi Paşa Cami’nin hemen yakınında bulunan Kaptan-ı derya Mehmed Ali Paşa (Köprülü) Yalısı 1918’de yıkılarak yerine bu tütün deposu yapılmıştır. Üsküdar sahilinde pek nahoş bir görüntü olarak uzun yıllar kullanılan bu tütün depoları 1985’deki yol açma çalışmaları esnasında yıkılmıştır. Halil Ethem, 1932 tarihli Camilerimiz adlı eserinde “Bu güzel Türk âbidesinin senelerden beri devam eden harabiyeti son dereceye gelmiştir. Minaresi kâmilen yıkılmıştır. Binalarının kurşunları çalınmıştır ve kısmen sarmaşıklar duvarları istilâ etmiştir” diyerek Şemsi Paşa külliyesinin içler acısı halini dile getirmiştir.


Yeniden ayağa kaldırılıyor

İbrahim Hakkı Konyalı, Nisan 1938’de Tan gazetesinde kaleme aldığı yazılarda Üsküdar sahilindeki Mimar Sinan eseri Şemsi Paşa külliyesinin bakımsız ve harap durumuna dikkat çekmiştir. İbrahim Hakkı’nın gazetede yer alan sitemkâr yazıları kamuoyunda karşılık bulmuş ve bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle Şemsi Paşa Cami’nin onarımı başlamıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün restorasyon teklifi 14 Temmuz 1938’de Atatürk tarafından onaylanmıştır. 1940-1943 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından esaslı bir restorasyondan geçirilen caminin yıkılan minaresi ve kubbesi yeniden yapılmıştır. Şemsi Paşa Cami bu sayede yıkılmaktan son anda kurtulmuş ve günümüze kadar ulaşabilmiştir. Hem Şemsi Paşa’nın hem de Mimar Sinan’ın hatırasını yaşatan 440 yıllık Şemsi Paşa külliyesi paha biçilmez kıymette tarihi yapı olarak Üsküdar’ı ve Boğaz’ı süslemektedir.



Muhacirlere sığınak

Evkâf Defterleri’ndeki kayıtlara göre 1871 ve 1885’de külliye tadilattan geçirilmiştir. 1894 depreminde oldukça zarar gören Şemsi Paşa Cami ertesi yıl tamir edilmiştir. 1912-1913 Balkan savaşlarıyla beraber İstanbul’a gelen muhacirlerin barınmaları için Üsküdar’daki Ahmediye ve Şemsi Paşa medreselerindeki on adet öğrenci odası Hilâl-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti’ne tahsis edilerek, buralarda muhacirler iskân ettirilmiştir. Cumhuriyet dönemine harabe halinde ulaşan caminin minaresi kaideye kadar yıkık, cami ve medresenin kubbeleri çatlak, kurşun kaplamaları çalınmış, türbe duvarı ve tonozu yıkıktı; camları kırılmıştı ve medresesi virane halindeydi. Yapı deniz kenarında bulunuşu dolayısıyla rutubetten de fazlasıyla etkilenmişti.

#Şemsi Paşa Camii
#Mimar Sinan
#Eser
#Üsküdar
3 yıl önce