Longozların nasıl oluştuğu ile ilgili de küçük bir not bırakayım, akarsuların oluşan setler nedeniyle denize dökülememesi sonucu biriktiği yerlerde bataklık, kumul, gölet gibi yapılar oluşturması sonucu oluşan ekosisteme longoz adı veriliyor. Longozların zengin ekosistemi toprağı da verimli hale getirdiği için, yeşil, sulak alanlar meydana geliyor. Bunun sonucu olarak, örneğin Acarlar Longozu 2300 civarında bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Bunların arasında Türkiye’de sadece bu bölgede bulunan su menekşesi ve su lalesi, nilüferler, bataklık eğreltisi, göl soğanı gibi bitkiler var. Ayrıca buradaki meşelerin, kızılağaçların, dişbudakların dallarında 200’e yakın kuş türü konaklıyor.
Güzeldere Şelalesi’ne giderken yol üstü durakları
Acarlar Longozu’ndan çıkıp konaklama için önerdiğim ikinci durağımız olan Güzeldere Şelalesi Tabiat Parkı’na varmadan önce Karasu ve Akçakoca’ya uğramanızı öneririm. Esasında Karasu’da ve Akçakoca’da da -bence- görülecek çok yer yok. Yaz mevsiminde buralar Karadeniz kıyısında denize girilebilecek plajlara ev sahipliği yapıyor. O nedenle yazın, deniz tatili için bir nedenle Ege-Akdeniz kıyılarını tercih etmiyorsanız alternatif olarak aklınızda bulunabilir. Ancak baharda da solunuzda mavi, sağınızda yeşil ile bu rota, çok güzel bir yolculuk sunuyor. Yol üzerinde Karasu Plajı’nı görebilirsiniz. Bu rotayı önermemin diğer ve en önemli sebebi ise Akçakoca’da balık yemeniz. Akçakoca merkezde Selçuklu dönemi kil çadırlarından esinlenerek yapılmış ilginç mimarisi ile Merkez Camii’ni, sahil yolu boyunca yürürken, Osman Gazi, Akça Koca Bey ve Konur Alp heykellerini görebilir, muhtemelen Karadeniz’in meşhur rüzgarıyla ve hırçın deniziyle de tanışıp, ardından aynı manzaraya bakan restoranlardan birinde, ben özellikle Hamsi Balık restoranı öneririm, taptaze balıklarla muhteşem bir yemek yiyebilirsiniz.
Tabiat parkında bungalov konaklaması
Güzeldere Şelalesi Tabiat Parkı Akçakoca’ya 53 km mesafede yer alan içerisinde Güzeldere Şelalesi’ni ve yemyeşil bir doğayı bulunduran bir tabiat parkı. Parkın içerisinde ve etrafında konaklama için bungalovlar mevcut. Çadır kamp alanı da var. Akçakoca’dan bir saat süren yolculukta oldukça virajlı yollardan geçiyorsunuz, bu nedenle hava kararmadan Güzeldere’ye varacak şekilde planlamanızı yapabilirsiniz. Benim önerim gün batmadan buraya ulaşmak, geceyi bungalovlardan birinde geçirmek ve sabahın erken saatlerinde henüz kalabalıklar gelmeden bu güzel şelaleyi ziyaret etmeniz olur. Kayın ve gürgen ağaçlarının arasında 120 metre yüksekten dökülen bu şelaleyi görmeye kesinlikle değer. Tabiat parkında yürüyüş parkurları ve piknik alanları mevcut, o nedenle burada geçireceğiniz süreyi uzatmak mümkün. Bu yazıda ise sabah şelaleyi görüyor, ormandaki yürüyüş parkurlarında yürüyor, şelalenin her yerden duyulan sesini dinliyor ve öğleden sonra diğer durağımıza devam ediyoruz.
CittaSlow listesindeki ilçelerden biri
Güzeldere’den sonra, rotamızı 75 km uzaklıkta Osmanlı mimarisine sahip evlerini görüp, Bolu mutfağının leziz yemeklerini tadabileceğiniz bir ilçeye, Göynük’e çeviriyoruz. Mesafenin 75 km olması sizi yanıltmasın, yol en az 1 saat 30 dakika sürüyor. Göynük Türkiye’de CittaSlow listesindeki ilçelerden biri. Burada Zafer Kulesi’ne çıkabilir, ilçenin muhteşem manzarasını seyredebilirsiniz. Göynük’te konaklamanızı ilçenin içerisindeki konaklardan birinde yapmanızı öneririm. Ertesi gün yani üçüncü gününüzde ise Göynük’te Akşemseddin Hazretleri’nin türbesini, Gazi Süleyman Paşa Camii ve Hamamını, Müderrisler, Gürcüler, Postacı konaklarını ziyaret edebilir, Göynük Çarşılarını gezebilirsiniz. Bolu mutfağından keşli cevizli kaşık sapı mantısı, keşli cevizli erişte, güveçte etli yaprak sarma tadabilirsiniz. Göynük ve civarındaki Taraklı ve Mudurnu bu geziden bağımsız tek başına ziyaret edilmeyi kesinlikle hak eden yerler bence. Yolunuzu bu bayramda olmasa bile mutlaka bir ara buralara düşürmenizi öneririm. İlçenin estetik mimarisi, dingin havası, yeşilliklerle çevrili olması hem gözünüze hem gönlünüze iyi gelecek.
Rotanızı az bilinen muhteşem yollara kırın
Göynük’ten öğleden sonra çıkıp üçüncü geceki konaklamanız için Abant Gölü’ne doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde Mudurnu’ya uğrayıp, buradaki konakları da ziyaret edebilir, bu güzel Osmanlı ilçesini de görebilirsiniz. Göynük Abant arası 65 km. Günbatımında Abant’a ulaşmış olmanızı öneririm. Bana kalırsa Abant Gölü ve çevresi ayrı bir yazıyı hak ediyor o nedenle bu yazıda Abant civarında gezilecek noktalara ismen değinmekle yetineceğim. Abant Gölü etrafında faytonla ve/veya bisikletle gezmek, yürüyüş ve piknik yapmak, göl kıyısındaki kafelerde soluklanmak mümkün. Konaklama için Abant Gölü üzerindeki çok sayıda pansiyon arasından birini tercih edebilirsiniz. Abant Gölü’nde konaklamanızı bir ya da iki gece yapmanız mümkün. Gölün yakınlarında yaylalara, civardaki sayfiye evlerine açılan yollar mevcut. Bu yollar önünüze muhteşem sürprizli manzaralar çıkarıyor. Üçüncü gece konaklamayı burada yaptıktan sonra dördüncü günün sabahı için benim önerim rotanızı bu az bilinen fakat muhteşem yollara kırmanız bu olurdu. Eğer burada bir değil iki gece konaklamayı tercih ederseniz, her biri 50-60 km mesafedeki Sünnet Gölü, Sülüklü Göl, Gölcük gibi durakları ziyaret edebilirsiniz. Abant Gölü’nün ardından İstanbul’a dönüş zamanı. Bu rota ve üzerindeki duraklar toplam İstanbul gidiş dönüş olacak şekilde toplam 750 km gözüküyor. 750 km içerisinde hem doğaya hem tarihe doyacağınız hem damağınızın bayram edeceği bir rota bu. Şimdiden hepinize iyi bayramlar dilerim.
Aklınızda olsun
Acarlar Longozuna bir saat ayırmak yeterli dedim ancak fotoğraf çekmeyi seviyorsanız ve uzak mesafeden çekim yapabileceğiniz lensleriniz varsa Longozun kuş çeşitliliği fazla olduğundan güzel fotoğraflar çekebilir ve daha uzun süre vakit geçirebilirsiniz.
Acarlar Longozu için bir diğer önerim de buraya sabah-öğlen arası saatlerde gelmeniz. Bu sayede longozdaki nilüferleri açmış haliyle görebilirsiniz. Öğleden sonra nilüferler kapanıyor.
Rotanın özellikle Akçakoca ve Güzeldere kısmında her an yağmur yağabileceği için ayakkabılarınızı ve giysilerinizi buna uygun olarak seçmenizi öneririm.
Bu rotayı uzatmak ve gün sayısını artırmak isterseniz rotaya Sapanca, Topuk Yaylası, Taraklı, Yedigöller, Beypazarı gibi duraklar ekleyebilirsiniz. Bence her biri görmeye, yolunuzu düşürmeye değer.
