|

İnfak nedir? Kime verilir?

Dinimizde bilindiği üzere Allah'ın rızasını kazanmak için bir çok ibadet yapılır. Bunun yanı sıra Müslüman olarak en büyük vazifelerimizden dayanışma ve yardımlaşma vardır. Bahsedilen bu konuların genelini kapsayan infak terimi, Müslümanlıkta en önemli hususlardan bir tanesi. Peki infak ne demek? İnfak etmek ne demek? Kimlere verilir? Sünnet midir farz mıdır? Merak ettiğiniz bütün soruların cevapları haberimizde.

11:26 - 10/09/2022 Cumartesi
Güncelleme: 17:13 - 28/10/2022 Cuma
Yeni Şafak
İnfak
İnfak

İslam dininde Arapça olarak anlamı bilinmeyen birçok terim var. Vatandaşlar bu terimlerin anlamlarını merak edip araştırıyor. Bunlardan birisi de infak. Aslında infak kelimesinin anlamını en güzel özetleyen şey dayanışma ve yardımlaşmadır. İşte infak kelimesiyle ilgili her şey.

İNFAK NE DEMEK?

Harcama, ödeme anlamına gelen Arapça bir kelime olan infak, herhangi bir iyilik bir karşılık beklemeden sadece Allah'ın rızasını kazanmak için yapılır.

Müslümanların yardıma ihtiyacı bulunan kişilere (Maddi anlamda) yardımda bulunmasına infak denir.

İNFAK ETMEK NE DEMEK?

İnfak etmek, Allah'ın hoşnutluğunu elde etme amacıyla kişinin kendi servetinden harcama yapması, muhtaçlara aynî ve nakdî yardımda bulunması demektir. Bu bakımdan infak, farz olan zekâtı ve gönüllü olarak yapılan her çeşit hayrı içermektedir.

İNFAK KİMLERE YAPILIR?

Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi’nin 215. Ayetine baktığımızda infakın öncelik olarak ana-baba, yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolcular için yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. olmalıdır. Anne baba ilk sırayı almaktadır. Sonra akrabalar ve öksüzler olarak devam etmektedir.

İNFAK FARZ MIDIR?

Bakara sûresinin 2. âyetinde Allah'a samimiyetle inanan müminlerin başlıca özellikleri sayılırken iman ve namazın ardından infak zikredilmiştir. Fahreddin er-Râzî'ye göre bu âyet farz ve mendup olan bütün infak çeşitlerini kapsamaktadır. Farz olan infak zekâtla, kişinin kendisinin ve ailesinin geçimini sağlamak üzere yaptığı harcamalar ve ülkenin savunmasına katkılarıdır. Mendup olan infak ise bunun dışında kalan harcamalardır.

İNFAK VERMENİN SEVABI NEDİR?

Bakara Sûresinde (261-274) infakın önemi, amacı, hangi mallardan kimlere ve nasıl verileceği, karşılığında vaad edilen ödüller ayrıntılı biçimde zikredilir.

İNFAK İLE İLGİLİ AYETLER

> O (takva sahipleri), gayba iman eder, namazı dosdoğru kılar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler. (2/Bakara 3)

> İyilik, yüzünüzü doğu ya da batı cihetine dönmeniz değildir. (Gerçek anlamda) iyilik, Allah’a, Ahiret Günü'ne, meleklere, Kitab’a ve nebilere inananların; sevmesine rağmen malı, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, dilenenlere ve kölelere verenlerin; namazı kılıp, zekâtı verenlerin; söz verdiklerinde sözlerine bağlı kalanların; fakirlik, hastalık ve savaş zamanında sabredenlerin yaptığıdır. İşte bunlar sadık olanlardır. Bunlar takva sahiplerinin ta kendileridir. (2/Bakara 177)

> Allah yolunda infak edin ve (İslami mücadeleden geri kalmak suretiyle) kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Kulluğunuzu en güzel şekilde yerine getirin. Çünkü Allah muhsinleri/kulluğunu en güzel şekilde yapmaya çalışanları sever. (2/Bakara 195)

> Dünya hayatı, oyun ve eğlenceden ibarettir. Şayet iman eder ve korkup sakınırsanız (Allah,) ecirlerinizi verir ve mallarınızı da istemez. (47/Muhammed 36)

> Şayet sizden (tüm malınızı) isteyip sizi zora soksa, cimrilik edersiniz. O da sizin kininizi/düşmanlığınızı açığa çıkarmış olur. (47/Muhammed 37)

> İşte sizin durumunuz budur: Allah yolunda infak etmeye çağrılmaktasınız, içinizden bazıları cimrilik etmektedir. Kim de cimrilik ederse, ancak kendi aleyhine cimrilik etmiş olur. Allah, (kimseye muhtaç olmayan, her şeyin kendisine muhtaç olduğu) El-Ğaniy’dir. Muhtaç olanlar sizlersiniz. Şayet yüz çevirirseniz, (sizin yerinize) başka bir kavim getirir, sonra (onlar) sizin gibi de olmazlar. (Allah’a itaat ederler.) (47/Muhammed 38)

> Allah’a ve Resûl’üne iman edin. Sizi, kendisinde yetkili kıldığı (mallardan) infak edin. Sizden iman edip infakta bulunanlara büyük bir mükâfat vardır. (57/Hadîd 7)

> Göklerin ve yerin mirası Allah’a ait olmasına rağmen, ne oluyor size ki infak etmiyorsunuz? İçinizden, fetihten önce infakta bulunup savaşan (kimse, böyle olmayanla) bir olmaz. Bunlar Allah katında, fetihten sonra infak edip savaşanlardan daha büyük bir dereceye sahiptir. (Bununla beraber) Allah, hepsine güzellik vadetmiştir. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (57/Hadîd 10)

> Allah’a güzel bir borç verip de Allah’ın ona kat kat fazlasını vereceği o (bahtiyar) kimdir? Ve onun için değerli bir mükâfat vardır. (57/Hadîd 11)

> Sizden birine ölüm gelip de: “Rabbim! Beni yakın bir zamana erteleseydin de sadaka verseydim ve salihlerden olsaydım.” demeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. (63/Münafikûn 10)

> Allah, eceli gelmiş olan hiçbir kimsenin (ölümünü) ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (63/Münafikûn 11)

> Allah’tan gücünüz yettiğince korkup sakının. İşitin, itaat edin. Kendinize hayır olarak infakta bulunun. Kim de nefsinin bencilliğinden korunursa işte bunlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridirler. (64/Teğabûn 16)

> Şayet Allah’a güzel bir borç verirseniz size (karşılığını) kat kat arttırır ve (günahlarınızı) bağışlar. Allah (kullarına teşekkür eden ve yaptıklarının karşılığını fazlasıyla veren) Şekûr, (kulların hak ettikleri cezayı erteleyen) Halîm’dir. (64/Teğabûn 17)

> O ki; malını vererek arınır. (92/Leyl 18)

İNFAK İLE İLGİLİ HADİSLER

– “Namaz, oruç ve zikir Allah yolunda infak üzerine yediyüz misli katlanır.” (Ebu Davud)

– “Ashabıma sebbetmeyin (dil uzatmayın). Nefsim elinde olan Zât-ı Zülcelâl’e yemin olsun (sizden) biri, Uhud dağı kadar altın infak etse, onlardan birinin infak ettiği bir müdd’e hatta yarım müdd’e bedel olmaz.” (Müslim)

– Hz. İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) minberde, sadakadan ve dilenmeye tevessül etmemekten bahsettiği sırada: “Üstteki el, alttaki elden hayırlıdır!” buyurdu. “Üstteki” infak eden “alttaki” de dilenen demektir.” (Buhari, MüsIim)

– “Sen, Ehlikitap olan bir topluma gidiyorsun. Onları davet edeceğin ilk şey, Allaha ibadettir. Onu bilip anladıklarında, Allahın günde beş vakit namazı farz kıldığını bildir. Bunu kabul edip uygulamaya başladıklarında, Allahın, onlara, mallarından, zenginlerden alınıp, fakirlere verilecek olan zekâtı farz kıldığını bildir. Zekât alırken, halkın gözünde kıymetli olan mallarından uzak dur. Zulme uğrayanın bedduasından da kaçın. Çünkü, onun bedduası ile Allah arasında hiçbir perde yoktur.” (Buhârî)

– “Kıyamet gününde, fakirlerden dolayı zenginlerin vay hâline! Çünkü onlar şöyle diyecekler: “Ey Rabbimiz! Bu zenginler bize haksızlık ettiler. Senin, bizim için onlara farz kıldığın hakkımızı vermediler.” Allah teâlâ da şöyle diyecektir: “izzetim ve Celâlim hakkı için, sizi yaklaştıracağım, onları uzaklaştıracağım.” (Taberânî)

– “Gerçek fakir, bir veya iki lokma, ya da bir veya iki hurma ile baştan savulan değildir, asıl fakir, ihtiyacını giderecek bir şey bulamayan, kendisine sadaka verilmesinin zarureti bilinmeyen ve kalkıp insanlardan da dilenmeyen kimsedir.” (Buhârî)

– “Kulların sabaha kavuştuğu hiçbir gün yoktur ki, iki melek inip, biri: “Allahım! Allah için veren kimsenin verdiği malın yerine daha iyisini ver!” Öbürü: “Allahım! Vermeyip, elinde tutanın malına telef ver!” demesinler.” (Buhârî)

– “Bir müslüman, sevabını Allahtan umarak çoluk çocuğuna bir harcama yaparsa, bu onun için bir sadaka olur.” (Buhârî)

– “Yarım hurma ile de olsa ateşten korunun. Bunu da bulamazsanız, gönül alıcı güzel sözler söyleyin.” (Buhârî)

– “Allah için vermekle mal eksilmez. Allah, affeden kulunun şerefini daha da artırır. Allah için tevazu göstereni, Allah daha da yükseltir.” (Müslim)

– “Yüksek el, alçak elden daha hayırlıdır. Bakmaya yükümlü olandan başla. En hayırlı yardım, ihtiyaç dışındakinden verilendir. Kim iffetli davranmak isterse, Allah onu iffetli kılar. Kim insanlardan bir şey beklemezse, Allah onu kimseye muhtaç etmez.”(Buhârî)

– “Herhangi bir müslüman, bir ağaç diker, ya da bir ekin eker de, ondan kuş, ya da insan, veya hayvan yerse, mutlaka karşılığında bir sadaka sevabı alır.” (Buhârî)

– “İnsanın, her bir organı için, her gün verilmesi gereken bir sadakası vardır. iki kişi arasında adâletli davranman bir sadakadır. Binitine binerken birine yardım etmen, onu üzerine bindirmen veya yükünü onun üzerine yüklerken yardım etmen, bir sadakadır. Güzel bir söz de bir sadakadır. Namaza gitmek üzere attığın her adım bir sadakadır. Yoldan insanları rahatsız edici bir şeyi kaldırman da bir sadakadır.” (Buhârî)

– “Kişinin kendi malı hayır ve iyilikler yaparak infak edip önceden gönderdiği mallardır. Mirasçısının malı ise harcamayıp geriye bıraktığı menkul, gayri menkul her türlü maldır”, buyurdu. (Buhari)

– “Her sabah yeryüzüne iki melek iner. Biri: -Ya Rabbi, infak edip iyilik edenin malının yerine yenisini ver, der. Diğeri de: -Ya Rab cimrilik edenin malını telef et, diye dua eder.” (Buhari, Müslim)

– “Ey Adem oğlu, infak et(malını hayır yolunda sarfet ki) sana da infak(Allah sana karşılığını hem bu dünyada ve hemde ahirette versin) olunsun.” (Buhari, Müslim)

– “İnfak et, sayıp durma, sana da sayı ile verilir, fazlalık malını ve paranı muhtaç kimselerden esirgeme, senin de rızkın engelenir.” (Buhari, Müslim)

– “Cimri ise bir şey vermek istediğinde zırhın halkaları birbirine iyice geçer ve onu sıkıştırır. Genişletmek için ne kadar çalışsa da başaramaz, infak etmek ister de bir türlü infak edemez.” (Buhari, Müslim)

#infak
#sadaka
#Bakara
#Ku'ran-ı Kerim
2 yıl önce