|
Ticaret savaşları yeni bir ekonomik durgunluğun öncüsü mü?
ABD-Çin arasında başlayan ticaret savaşları, ilk dönemlerde
ABD açısından korumacı politikalar nedeniyle olumlu olarak yansısa da aradan geçen 1.5 yıllık dönemde
bu savaşın hem savaşın tarafları olan ülkeler hem de bu ülkelerin dünya ekonomisindeki payı nedeniyle küresel ticaret üzerindeki olumsuz yansımaları tartışılmaya başlandı.


Özellikle
küresel büyüme ve ticarette aşağı yönlü düzeltmeler artık uluslararası kurum ve kuruluşların raporlarında da açık bir şekilde dile getirilmektedir.
ABD ve Çin arasında 2018 yılı ilk çeyreğinde fitili ateşlenen ticaret savaşlarının son dönemde kur savaşlarını da içine alarak derinleşmesi küresel büyüme için bir tehdit haline geldi.
Tehdit diyoruz çünkü günümüzde üretim değer zincirine
baktığımızda çoğu teknoloji ve sanayi ürününün tek ürün bazında bile tek bir ülke tarafından üretilmediğini görüyoruz.
Yani bir ürünü oluşturan parçalardan neredeyse her biri, farklı bir ülke tarafından üretiliyor ve nihai ürün açısından aslında bir girdi halini alıyor.
Dolayısıyla bir hammaddeye yönelik uygulanacak dış ticaret kısıtlamaları o hammaddenin kullanıldığı ürünlerde katma değeri bulunan pek çok ülkeyi de beraberinde etkiliyor. Aslında böylelikle ticaret savaşlarının üretim ve ticaret üzerinde domino etkisi ortaya çıkmış oluyor.
OECD tarafından açıklanan raporda
ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşının derinleşmesi, korumacı ekonomik tedbirlerde artış ve 1990’lı yılların gümrük tarifelerine tekrar dönülmesi durumunda
dünya ekonomisinin hem üretim hem de ticaret açısından hasar göreceği ve dünya ekonomisindeki bu olumsuz gidişat nedeniyle yaşam standartlarının büyük oranlarda düşeceği tahmin edilmektedir.
MERKEZ BANKALARI
YİNE DEVREDE OLACAK MI?
Peki küresel ekonomide ticaret savaşlarının neden olacağı olası durgunluk beraberinde neleri getirir? Aslında ticaret savaşları merkez bankalarının alanı olmasa da
ticaret savaşları sonrasında ekonomide oluşacak durgunluğun giderilmesi için gözler tekrar merkez bankalarına çevrilecek.

Son dönemlerde FED’in faiz indireceği, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) olası durgunluk için daha da faiz indirimlerine döneceği dolayısıyla ticaret savaşlarının oluşturduğu ve oluşturacağı küresel ekonomik büyümenin aldığı hasarı azaltmak için adım atacakları dile getirilmektedir.

Görünen o ki, önümüzdeki dönemde merkez bankaları ticaret savaşlarının ortaya çıkaracağı ekonomik tahribatı azaltmak için adımlar atacak.
Örneğin Avrupa Merkez Bankası’nın Eylül ayı toplantısında faiz indirimine ek olarak güçlü bir varlık alım politikası açıklayacağı konuşuluyor. Keza, FED’in de Eylül ayı toplantısında tekrar faiz indireceği
konuşuluyor.
Ancak, FED Başkanı Powell’ın da ifade ettiği şekliyle
“ticaret savaşlarının yatırımlara, ekonomiye olan güveni aksatması ve küresel ekonomik büyümede “bozulmaya” sebep olması halinde tüm bu etkilerin FED tarafından uygulanan para politikasıyla düzeltilemeyebileceğini
” dile getirmesi, tahmini bozulmanın daha da ağır olacağı ve bu durumda ticaret politikalarının da devreye girmesi gerektiği beklentisini yükseltiyor.
Dolayısıyla, her ne kadar merkez bankaları olası küresel risklerin etkisini azaltmak maksadıyla piyasalar için gerekli ayarlamayı yapsalar da başta
DTÖ, ticaret alanında yapması gereken düzenleme ve yaptırımı yerine getiremeyeceği için esas olarak ticaret alanında sorunları çözecek yeni düzenlemelere daha çok ihtiyaç var.
#ABD
#Çin
#Ekonomi
#FED
#ECB
5 yıl önce
Ticaret savaşları yeni bir ekonomik durgunluğun öncüsü mü?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle