|

Milli irade gasbının 25. yılı: Demokrasinin kara günleri

28 Şubat post modern darbesiyle 16 Ocak 1998’de Refah Partisi’nin kapatılmasının üzerinden 25 yıl geçti. Erbakan ve 6 arkadaşına siyaseti yasaklayan Anayasa Mahkemesi’nin Başkanı Ahmet Necdet Sezer, daha sonra cumhurbaşkanı oldu.

Haber Merkezi
04:00 - 15/01/2023 Pazar
Güncelleme: 05:53 - 15/01/2023 Pazar
Yeni Şafak
Necmettin Erbakan.
Necmettin Erbakan.

28 Şubat yargısı tarafından Refah Partisi’nin kapatılmasının üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen hafızalardaki tazeliğini koruyor.

Aktif siyaset girişimleri, farklı siyasi kanatlarda engellenince kendi siyasi hareketi için ilk adımı atan merhum Necmettin Erbakan ve arkadaşları 1970’te Milli Görüş’ün ilk adresi Milli Nizam Partisi’ni kurdu. 12 Mart 1971 Muhtırası ile Milli Görüş Hareketi’nin önü ilk kez kesildi. MNP kapatılınca yerine Milli Selamet Partisi kuruldu. Ancak MSP’nin de ömrü 12 Eylül 1980 Darbesi ile sona erdi. Erbakan ve arkadaşları yasaklı konuma düşürüldü.

1983’TE KURULDU

Milli Güvenlik Konseyi’nin siyasi partilere izin vermesi üzerine 19 Temmuz 1983’te ‘hilal-başak’ amblemi ile Refah Partisi siyaset sahnesine çıktı. 6 Eylül 1987’de halk oylaması ile siyasi yasaklar kaldırılınca hareketin yasaklı lideri Erbakan emaneti Ahmet Tekdal’dan geri aldı. RP etkili siyaseti sayesinde 1994 yerel ve 1995 genel seçimlerinde büyük başarı yakaladı.

VESAYET HAREKETE GEÇİYOR

RP’nin yükselişi dönemin vesayet unsurlarını da harekete geçirdi. RP’nin iktidara gelmesinin önüne set çekmek için DYP-ANAP ‘ANAYOL’ formülü ile zoraki koalisyona itildi. Ancak bu formül uzun süreli olmadı. Hükümet 4 ayda dağıldı. Bunun üzerine RP ve DYP ‘Refah-Yol’ adıyla anılan hükümeti kurdu. Hükümet 28 Haziran 1996’da güvenoyu alarak toplumda büyük etki uyandıran ve bazıları bugün bile hatırlanan icraatlara imza attı. Bu dönemde hükümet çeşitli bahanelerle yıpratıldı.

28 ŞUBAT KARARLARI

Refah-Yol’u hedef alan girişimler 28 Şubat 1997 MGK kararları ile zirve yaptı. Dönemin askeri yetkililerinin “Gerekirse bin yıl sürer” dediği kararlara yargı da kapatma hamlesi ile destek verdi. Takvimler 21 Mayıs 1997’yi gösterdiğinde dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, iktidarın büyük ortağı RP’nin laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle kapatılması için Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. Bu sırada toplumdaki tansiyonu düşürmek ve koalisyon içinde bayrak değişimi yapmak isteyen Başbakan Erbakan, görevin ortağı Tansu Çiller’e verilmesini sağlamak için istifasını sundu. Ancak Cumhurbaşkanı Demirel, beklenmedik bir hamle yaparak hükümet kurma görevini ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’a verdi.

HALKA RAĞMEN KAPATMA

Siyaset, vesayet eliyle dizayn edilmeye çalışılırken RP’yi de yargı katliamı bekliyordu. Kapatma davası 8 ay sürdü. Başsavcı Vural Savaş, Erbakan ve parti yöneticilerinin başörtüsü serbestliğinin anayasal bir hak olduğunu savunmasını kapatma gerekçesi yaptı. Erbakan, 18 Kasım’da Yüksek Mahkeme’de üç gün boyunca Refah Partisi’nin savunmasını yaptı. Beklenen kararı dönemin AYM Başkanı Ahmet Necdet Sezer 16 Ocak 1998’de açıkladı. Sezer, RP’nin ‘laikliğe aykırı fiillerin odağı olduğu’ gerekçesiyle ve oy çokluğuyla kapatıldığını söyledi. Erbakan ve partinin bazı üye ve yöneticilerine 5 yıl süren yeni bir siyasi yasak getirildi.

FETÖ TASFİYEYİ DESTEKLEDİ

28 Şubat sürecine zemin hazırlayanlardan bir diğeri de FETÖ oldu. Elebaşı Fetullah Gülen, 16 Nisan 1997'de yine bir televizyon programında hükümeti devirmeye yönelik Milli Güvenlik Kurulu kararları için "İslami usullere göre değerlendirildiğinde bu, bir içtihattır." fetvası vererek konuşmasının devamında darbeci askerler için "Hata yapsalar bile bir sevap alırlar" dedi. Refah-Yol hükümetinin istifasıyla sonuçlanan MGK bildirisinden övgüyle bahseden elebaşı Gülen, örgütün kapatılan Samanyolu TV'deki 29 Mart 1997'deki programda "Bugün Türkiye'yi idare edenler, gerekli performansı ortaya koyamadılar zannediyorum. Ülkemiz kriz içinde. Bu krizi gücü temsil edenler önlemelidir. 'Bu hükümeti değiştirin' demek daha demokratik olur. Askeriye 'muhtıra verdi' diye suçlanmak isteniyor. Askerler isteselerdi, 'Bu, böyle olacak' diyebilirlerdi. Oturup onlarla meseleyi altı saat mülahaza etmezlerdi. Demokratik yollarla problemler çözülsün istediler” ifadeleriyle darbeyi desteklediğini bir kez daha ilan etti.



#28 Şubat
#Post Modern Darbe
#FETÖ
#Necmettin Erbakan
#Refah Partisi
1 yıl önce