|

Bugün Sezer'in anayasa kitapçığını fırlatmasının yıldönümü

Cumhurbaşkanı Sezer, bundan tam 6 yıl önce 19 Şubat 2001'de dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit'in yüzüne anayasa kitapçığı fırlatarak Türkiye'nin büyük bir kaosa sürüklenmesine neden olmuştu.

Yeni Şafak
00:00 - 19/02/2007 Pazartesi
Güncelleme: 13:48 - 19/02/2007 Pazartesi
Yeni Şafak
Bugün Sezer'in anayasa kitapçığını fırlatmasının y
Bugün Sezer'in anayasa kitapçığını fırlatmasının y

19 Şubat 2001 Pazartesi günü tarihe Türkiye'deki ekonomik krizi tetikleyen siyasi kavga olarak geçti. Milli Güvenlik Kurulu toplantısı öncesinde Saat: 09.30'da Sezer, Ecevit'in Devlet Denetleme Kurulu'nun BDDK'da yaptığı çalışmaları eleştiren sözlerinden rahatsız olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı, anayasal hakkını kullandığını ve yasaları bilmeden eleştiride bulunmanın doğru olmadığını belirtti.


Bu arada Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan araya girdi ve 'O anayasayı bir de biz görelim, anlayalım' dedi. Sezer, Özkan'ın bu sözüne sinirlendi ve elinde tuttuğu anayasa kitabını Ecevit ve Özkan'ın bulunduğu yöne doğru fırlattı.


BİRDENBİRE İPLER GERİLDİ

Bu güne kadar hiçbir MGK'da, Anayasa kitapçığı masaya vurulup, havalarda uçuşmamıştı. Aslında herşey normal başlamıştı. Ancak, gündeme geçileceği sırada, Sezer söze girerek, hemen sağında oturan Ecevit'i sert bir şekilde eleştirmeye başlayınca ipler gerilmeye başladı.


'ANAYASA'YI BİLMİYORSUNUZ' DEDİ VE FIRLATTI

Bu sırada, Ecevit'in yanında oturan, bu kez yurtdışında bulunan Devlet Bahçeli değil, Başbakan'ın bir numaralı kurmayı Hüsamettin Özkan idi. Sezer, Anayasa'yı havaya kaldırarak ''Denetimin denetimi bal gibi olur. İşte Anayasa, Anayasayı bilmiyorsunuz'' deyince son bir kez daha nefesler tutuldu. Hemen ardından da elinde tuttuğu Anayasa'yı, aralarında çapraz olarak iki metre mesafe bulunan Ecevit'e bakarak, masaya doğru fırlattı.


SEZER'E 'NANKÖR KEDİ' DEDİ

Bu tavır üzerine önce Ecevit, sonra da Yılmaz toplantıyı terk ettiler. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan Anayasa'yı aldı ve Sezer'in bulunduğu yöne doğru aynı yöntemle fırlattı. Özkan'ın salondan çıkarken söylediği "nankör kedi" sözü siyaset tarihine geçti.


HÜSAMETTİN BEY DE ONA FIRLATTI

Daha sonra olayı anlatan Başbakan Bülent Ecevit, Bakanlar Kurulu toplantısında MGK'da yaşanan olayı bakanlarına anlatırken, 'Cumhurbaşkanı yüzüme Anayasa kitapçığını fırlattı. Hüsamettin bey (Özkan) de ben salondan çıkınca alıp ona doğru fırlatmış' dedi.


Hüsamettin Özkan ise, "Milli Güvenlik Kurulu toplantısında olmaması gereken bir şey yaşandı. Cumhurbaşkanı'nın Başbakan'a yönelik üslubu hele hele Anayasayı fırlatır gibi önüne atması kabul edilir gibi değildi. Ben bu davranışın terbiyesizlik olduğunu söyledim" diyecekti.


ECEVİT'İN ÇIKIŞTAKİ AÇIKLAMASI KRİZİ TETİKLEDİ

Zirvedeki kavga gündeme bomba gibi düştü. Felaket senaryoları dillendirilmeye başlayamadan gazetecilerin karşısına çıkan Ecevit, MGK toplantısında Sezer'in kendisine Anayasa kitapçığını fırlattığını söylüyordu. Ecevit, tüm Türkiye'nin dehşet içinde izlediği açıklamasında, Sezer'in 'terbiye dışı bir üslupla' kendisine ağır ithamlarda bulunduğunu öne sürüyor, "Ya kendisine aynı üslup içinde yanıtta bulunacaktım veya terketmek zorunda kalacaktım" diyordu.


BORSA DÜŞTÜ, FAİZLER FIRLADI

Ecevit, ekonomi ve siyaset çevrelerinin dışında ilk anda pek de anlam verilemeyen bir başka uyarı daha yapıyor, Cumhurbaşkanı'nın ekonomide karşılaşılabilecek sorunlardan sorumlu olacağını belirtiyordu.


Tartışma haberi duyulduktan saatler sonra Türkiye tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden biri başladı. Kriz tam bu sırada doruk noktasına ulaştı. Borsa yüzde 14.6 düştü, repo faizleri yüzde 760'a fırladı. Merkez Bankası'ndan yaklaşık 7.6 milyar dolarlık döviz çıkışı oldu. Ve 19 Şubat krizi tarihe adını böyle yazdı...


3.5 milyar dolarlık net sermaye çıkışıyla döviz fiyatları ve faizler tırmanışa geçti. Kriz öncesi 670 bin TL olan dolar Nisan'da 1 milyon 161 bine tırmandı.


BİNLERCE KİŞİ İŞSİZ KALDI

Türkiye 2001 krizi sonrasında işgücü piyasasında önemli bir aşınma ile karşı karşıya gelmiş, işsizlik oranı yüzde 11'lere, kentsel alanda eğitimli genç işsiz oranı da yüzde 30'ları bulmuştu. Zirvede yaşanan krizin faturası her zaman olduğu gibi çalışanlara çıktı.

2000 yılında 1 milyon 452 bin olan işsiz sayısı, 2001'de 450 bin artışla 1 milyon 902 bine çıktı. 2002'de ise işsizler ordusuna 510 bin kişi daha katılarak mevcut işsiz sayısını 2 milyon 412 bine yükseltti. Bu rakamlar 2001'de yaşanan ekonomik krizin istihdamdaki etkilerinin ne denli derinleştiğini gösteriyordu.


Türkiye 1990'lı yıllarda birbiri ardına gelen krizlerle sarsıldı. Türkiye 1994 yılında yüzde 6.1, 1999 yılında yüzde 6.1, en son 2001 yılında da yüzde 9.5 küçüldü.

17 yıl önce