Diplomaside aranan lider

Türkiye, diplomaside attığı sağlam adımlarla arzu edilen bir aktör olarak ön plana çıkıyor. Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana yürütülen başarılı diplomasi sonucu, Erdoğan yönetimi uluslararası camianın takdirini kazandı. Türkiye, tahıl ve enerji krizinde elini taşın altına koyarken, yaşanan gelişmeler, savaşın taraflarının da güvendiği tek ismin Erdoğan olduğunu ortaya koydu.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Türkiye, diplomaside attığı sağlam adımlarla şartlar ne olursa olsun ortakları tarafından arzu edilen bir aktör olarak ön plana çıkıyor.

2022 dünya için krizler yılı olarak hafızalara kazınırken, Türkiye gerçekleştirdiği diplomatik atılımlarla tarih kitaplarında altın harflerle yer almayı başardı. Şubat 2022’de başlayan Rusya Ukrayna Savaşı, çok sayıda problemi beraberinde getirdi. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi, problemlere ürettiği çözümlerle tüm dünyanın saygısını kazandı. Erdoğan’ın diplomaside attığı başarılı adımlar, Türkiye’nin uluslararası camiadaki sarsılmaz konumu bir kez daha netleştirdi. Dünyanın en büyük iki tahıl üreticisi olan Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmalar, gıda arzı ve tedarikini tehlikeye soktu. Taraflar arasında uzlaşı sağlanmasında önemli rol oynayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibi öncülüğünde, Karadeniz üzerinde tahıl sevkiyatının güvenle sağlanabileceği bir koridor hayata geçti. Savaş nedeni ile Avrupa ülkelerinin yaptırımlarına karşı Rusya, kıtaya sağladığı doğal gazda kesintiye gitti. Avrupa’nın enerji güvenliğinin tehlikeye girdiği dönemde, Ankara ve Moskova yönetimleri, Türkiye’de kurulacak bir gaz merkezi için büyük ölçüde anlaşmaya vardı. Savaş ağır şartlar altında devam ederken, barış için umut ışığı yine Türkiye’nin atılımları sayesinde atıldı. İki tarafla da temaslarını sürdüren Ankara, önce Antalya’da kurduğu masada iki ülkenin dışişleri bakanlarını yüz yüze getirdi. Ardından Rus ve Ukrayna heyetleri, İstanbul’da bir araya gelerek müzakerelerde bulundu.

Tahıl koridoru nefes aldırdı

Türkiye’nin arabuluculuk çalışmasının başarıyla sonuç vermesiyle, Ukrayna savaşı nedeniyle büyük bir gıda krizinin eşiğine gelen dünya rahat bir nefes aldı. Dünyanın en büyük tahıl üreticileri Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, küresel çapta bir gıda krizinin fitilini ateşledi. Yükselen fiyatlar, başta Afrika olmak üzere çok sayıda ülkeyi endişelendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan diplomasi trafiği kısa zaman sonra meyvesini verdi. Rusya ve Ukrayna heyetleri, Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye’nin öncülüğünde Karadeniz üzerinde güvenli bir taşımacılık rotası kurulması amacıyla düzenlenen anlaşmayı İstanbul’da imzaladı. Tarihi nitelikte olan tahıl koridoru anlaşmasıyla, Rusya, Ukrayna tahıl gemilerinin Karadeniz limanlarından geçmesine izin verdi ve olası gıda krizinin önüne geçildi. Erdoğan krizin “lider diplomasisi” ile aşıldığını duyurdu.

Avrupa’nın gazı Türkiye’den geçecek

Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından Batı’nın yaptırımlar uyguladığı Rusya, Avrupa’ya doğal gaz akışını kesmiş ve bunun sonucunda Avrupa ülkeleri kara kara düşünmeye başlamıştı. Rus lider Putin, çözüm için Türkiye’yi işaret ederek, “Avrupa için Türkiye’de büyük bir doğal gaz merkezi kurabiliriz. Baltık Denizi’nde Kuzey Akım hatlarında kaybedilen hacimleri Karadeniz’e yönlendirebiliriz. Böylece, Avrupa’ya yönelik yakıt ve doğal gaz kaynaklarımız için ana rotayı Türkiye üzerinden sağlayarak, Türkiye’de doğal gaz merkezi kurulabilir” önerisinde bulunmuştu. Rusya’nın doğal gazını dış piyasalara ihraç edebilmek için Türkiye’de bir gaz merkezi kurulmasına yönelik teklifi sonrası söz konusu çalışmaların seçim sonrası dönemde hızlanacağı düşünülüyor. Erdoğan yönetiminin ikili ilişkilerdeki pozisyonu, Putin’in Türkiye’yi Avrupa’nın enerji merkezi olarak işaret etmesinde büyük rol oynadı. Türkiye’nin gelişmiş enerji altyapısı, söz konusu kararın alınmasında önemli etken. 2018 yılında devreye giren Tanap projesi ile, Kafkas gazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya sevk ediliyor. Öte yandan geçtiğimiz günlerde 13 yıllık anlaşma kapsamında Marmara Ereğlisi LNG Terminali’nden Bulgaristan’a ilk gaz sevkiyatı yapıldı. 20 Nisan’da Filyos’ta devreye giren Karadeniz gazının Avrupa’ya ihraç edilebileceği de öngörülüyor.

Barış umutları filizlendi

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş tüm şiddetiyle sürerken, barış için umut ışığı ilk kez Türkiye’de yakıldı. İki ülke arasında en üst düzey görüşme, Dışişleri Bakanları seviyesinde Antalya’da gerçekleşti. Akabinde İstanbul’da müzakere masası kuruldu. Görüşmelerden olumlu sinyaller çıkmasına rağmen, çatışmalar kızıştı ve sonuç alınamadı. Tüm dünyanın yakından takip ettiği müzakere süreci, Türkiye’nin diplomasideki yetkinliğini ve kabiliyetlerini gözler önüne serdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katılımıyla Antalya’daki görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü. Sonraki süreçte ise İstanbul’da diplomasi masası kuruldu ve tarafları temsilen gelen heyetler bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Görüşmelerden sonra yapılan açıklamalar ve alınan kararlar, barışa dair umutları perçinledi. Erdoğan yönetiminin uyguladığı denge diplomasisi neticesinde kurulan müzakere masası, Türkiye’nin dış politikada, rakip ve ortaklarının aksine usta nazarıyla hareket etmesinin neticesi olarak görülüyor.

Güvenilen tek ortak

Savaş’ın en şiddetli olduğu dönemde, Rusya ve Ukrayna’nın esir aldığı askerlerin akıbeti belirsizliğini koruyordu. Uluslararası kamuoyu esirlerin takas edilmesine yönelik çağrılarda bulunsa da, taraflar gerekli şartlar oluşturulamadığı için böyle bir takasa sıcak bakmıyordu. Türkiye iki tarafla da temasa geçerek esirlerin Türkiye garantörlüğünde takas edilebileceğini ifade etti. Kiev ve Moskova Türkiye’nin teklifinde mutabık kaldı ve esirleri takas etmeye karar verdi. Söz konusu gelişme, her şartta Türkiye’nin güvenilir ortak olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Erdoğan ve yönetiminin sağladığı bu güven sonucu gerçekleşen takas, Türk diplomasi tarihine altın harflerle yazılan olaylar silsilesinden sadece biri.

BOSNA’DA BARIŞIN MİHENK TAŞI

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Sırp üyesi Milorad Dodik’in 2021 yılında, Dayton Barış Antlaşması’nın aslına dönülmediği takdirde Sırp Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan edeceğini söylemesi üzerine ülkede kriz tırmanmıştı. O dönem Erdoğan Bosna tarafları ile birebir görüşme gerçekleştirdi. Ankara’da Dodik’i bizzat ağırlayan Erdoğan, ilerleyen günlerde de Boşnak ve Hırvat heyetleri ağırladı. Dodik, Ankara ziyareti sonrasında, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a savaşın bir seçenek olmadığı sözünü verdim. Başkası istedi diye savaşa gitmeyiz. Savaşmayacağız ve barışı tehlikeye atmayacağız” ifadelerini kullanmıştı. 2022 Ocak ayında Sırbistan lideri Vucic ile görüşen Erdoğan, Bosna taraflarını bir araya getirelim” önerisinde bulunmuştu. Bosna’da tırmanan krizde Avrupa’nın 3 maymunu oynadığı sırada Erdoğan’ın sorumluk alması, o dönem, “Bosna’da barışın mihenk taşı Erdoğan” yorumuna neden olmuştu. Sırp siyasi analist Nikola Mikovic’in imzasıyla Asia Times’ta yayımlanan bir makalede, “AB, Ukrayna’daki savaşın ortasında bir enerji krizini atlatmaya çalışmakla meşgulken Türkiye bölgeyle bağlarını derinleştiriyor” ifadeleri ile Erdoğan yönetimini övmüştü.


Cumhurbaşkanı Erdoğan Kemal Kılıçdaroğlu ile tokalaşmadı

Asgari ücrete temmuz zammı yolda: Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeyi verdi

Erdoğan müjdeyi verdi: 45 bin yeni öğretmen ataması yapılacak