Esmaü’l Hüsna incelik ve zarafet öğretti

Ramazan-ı şerif ayının bereketi sanat dünyasına da yansıdı. Cuma günü İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü tarafından İstanbul Lale Vakfı’nda açılacak “En Güzel İsimler: Esmaü’l Hüsna” sergisi Türk ve İslam sanatlarını bir araya getiriyor. Allah’u Teâlâ’nın isimlerinin yer aldığı eserleri kadife kumaş üzerine işleyen Nesrin Değirmenci, “Yıllardır tekdüze bir nakışı alıp yaparız ama Esmaü’l Hüsna ile inceliği ve zarafeti öğrendik” dedi.

Halime Kirazlı Yeni Şafak
En Güzel İsimler: Esmaü’l Hüsna” sergisi.

İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü tarafından hazırlanan “En Güzel İsimler: Esmaü’l Hüsna” sergisi cuma günü İstanbul Lale Vakfı’nda açılacak. Enstitü öğretmeni ve hattat Ömer Faruk Özoğul'un kaleminden çıkan esmalar ebru, seramik ve Maraşişi ile nakşedildi. Sergide, enstitüde üretilen, özellikle lale desenli tekstil, seramik, el nakışı ürünler de yer alıyor. Müzede, sergi süresince Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü tarafından lale motifli nakış, tahta boyama ve seramik workshopları düzenlenecek. Atölyelerdeki öğretmen ve ustalar tarafından tamamlanan eserler ise 2 Nisan’a kadar görülebilecek.

Sergi öncesi görüştüğümüz hattat Özoğul, 2015 yılında başladıkları projeyle ebru, nakış ve seramik dallarında toplam 396 eser ürettiklerini, bunlardan 99 tanesini sanatseverlerle buluşturacaklarını söyledi. Üç yıl süren projede bir yandan Özoğul esmaları yazarken, öbür yandan ustalar çalışmalarını yürüttü. Hattat, tek bir elden çıkma esmaların yazılma ve diğer sanatlarla buluşmasını şu sözlerle özetledi: “Eserleri 33 ebru akkase, 33 seramik ve 33 Maraşişi olmak üzere sergileyeceğiz. Kağıt üzerine yazdığım isimler, Maraşişinde kadife üzerine, ebruda akkase, seramikte ise iğneleme tekniğiyle çamur üzerine yapıldı.”

YAZILARI TELİFSİZ PAYLAŞIYOR

Proje enstitüyle sınırlı kalmayarak başka sanatçılarla da buluştu. Özoğul, yazı çalışmalarını sosyal medya hesabından paylaşarak diğer sanatkârların kullanımına açtı. Bu sayede birçok kişi Özoğul’un yazısı üzerinden farklı türde eser vermiş oldu. Özoğul hattatların amacının yazının en güzelini yazmak olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Birçok kişi yazıları kullanmak için izin istedi. Kimisi ahşabı keserek, kimisi oyarak yapıyor. Tüm esmaları itinayla yazdık. Ben de insanlar doğrusunu kullansın diye telif kaygısı gütmeden paylaşıyorum.”

Ebru akkaseleri Sevtap Kırçak, Maraşişi Nesrin Değirmenci ve seramik eserler ise Melek Özyurt’un öncülüğünde yapıldı. Değirmenci 10 kişilik bir ekiple yaklaşık 7 günde bir nakışı tamamladıklarını ifade ederek “İlk kez hüsnühatla nakış yaptık. Ömer Faruk hocanın eserlerini hepimiz ayrı ayrı yorumladık. Çok haz aldık. Her birimiz huşu içinde çalıştık. Her bir ismin anlamını, derinliğini, bilmediğimiz şeyleri öğrendik. Huzurlu ve öğrenerek yapmak çok güzeldi. Hocamıza sürekli ‘Bu nokta buraya mı’ gibi sorular sorduk. İşin inceliğini yaşarken gördük. Yıllardır tekdüze bir nakışı alıp yaparız ama Esmaül Hüsna ile inceliği ve zarafeti öğrendik. Allah’ın güzel isimlerini yaptığımız için ipin yönünü dahi sorarak çalıştık” dedi.

SERAMİKTE SELÇUKLU YILDIZI KULLANILDI

Melek Özyurt ise seramik çalışmalarda yaptıkları ince işçiliğe ilişkin bilgiler verdi. İğneyle tek tek desen çalışan ekip, Allah’ın en güzel isimlerini seramiğe yazdı. Özyurt, “Yazıların yerleştirmesini hocamızla yaptık. Sonra çizgi kenarlarını iğneyle belirledik, bütün haline getirdiğimiz iğneleri ise çamura ince ince işledik. Kare ve yuvarlak kalıplar denedik. En son sekizgen Selçuklu yıldızında karar kıldık. İnce bir dokumuz olduğu için renklendirme yapmadık. Sağlam olsun diye sır kullanmadan pişirdik. Beş kişiydik. Bir seramiği 7 ya da 10 günde bitiriyorduk” diye konuştu.


Albayrak Hat Sergisi Üsküdar’da

Besmele ile hattatlar 2024 için yola çıktı

'Kelime-i Tevhid' hat eserleri sergisi Balıkesir'de