Kıyafetler çocuğa verilen değeri gösteriyor

Çocuk kıyafetlerinden oluşan “Büyümüşte de Küçülmüş” Sergisi, Sadberk Hanım Müzesi’nde ziyaretçilerle buluşuyor. 72 eserden oluşan sergi, geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet’te ailede, toplumda ve geleneklerde çocuğa verilen değeri vurguluyor.

R. Rüveyda Okumuş Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv

Sadberk Hanım Müzesi, koleksiyonunda yer alan çocuk kıyafetlerinden oluşan yeni bir sergiyi ziyaretçileriyle buluşturuyor. Çocukluğun masalsı dünyasına davet eden Büyümüşte de Küçülmüş başlıklı sergi geç Osmanlı’dan Cumhuriyet’in ilk yıllarına çocuk modasını ve çocuklar için yapılan törenlerin izlerini sürüyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadarki zaman dilimine yayılan ve Sadberk Hanım Müzesi’nin çocuk kıyafetleri koleksiyonundan seçilmiş 72 eserden oluşan Büyümüş de Küçülmüş Sergisi ailede, toplumda ve geleneklerde çocuğa verilen değeri vurguluyor.


Güzel günlere ait çocuk kıyafetleri

Proje koordinatörlüğünü Hülya Bilgi’nin yürüttüğü ve Dr. Lale Görünür küratörlüğünde hazırlanan sergi daha ziyade özel günlere ait çocuk kıyafetleri ve aksesuarlarını bir araya getiriyor. Küçük şehzadeler için dikilmiş üniformalar, İstanbulin adı verilen tören üniforması, muhtelif kumaşlardan hazırlanmış dantelli, işlemeli, bezemeli kız çocuk elbiseleri, fötr üzerine işlemeli sünnet pelerinleri ve bebek elbiseleri sergi kapsamında ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Kıyafetlerin yanı sıra, bazıları küçük sultanlar için güneş şemsiyeleri, çeşitli yaş gruplarına ait patik, terlik, pabuç, potin ve bot gibi tamamlayıcı aksesuarlar ise dönemin çocuk modasını bütüncül bir bakışla aktarma imkânı sağlıyor.


Okuma bayramı kıyafetleri

Büyümüş de Küçülmüş Sergisi’nde bebek yatak takımları, beşik, lohusa şerbeti ikram takımları gibi doğum ile ilgili maddi kültür varlıklarının yanı sıra okul çağına gelen 4-5 yaşındaki çocuklar için gerçekleştirilen Âmin Alayı/Bed’-i Besmele töreninde giydikleri özel kıyafetler ile omuzlarına astıkları cüz keseleri, mektepte kullandıkları Elifbâ ve gümüş hilaller yer alıyor. Osmanlı toplumunda önemli bir yere sahip olan sünnet geleneği ise 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başına tarihlenen gösterişli sünnet pelerinleri aracılığıyla karşımıza çıkıyor.

Sergi aynı zamanda Osmanlı toplumunda çocuk olmanın Batılı seyyahların gözlemlerinde nasıl tezahür ettiğini de ortaya koyuyor. 16. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’a gelen Nicolas de Nicolay ve Léon Davent tarafından hazırlanan, 1568’de yayımlanan Les quatre premiers livres des Navigations et Pérégrinations Orientales isimli seyahatnâme, Avrupalı seyyahların gözünden Osmanlı’da günlük yaşamı ve çocuk olmaya dair anlatımları gravürler eşliğinde sunan bir kaynak olmasıyla dikkat çekiyor. Ömer M. Koç Koleksiyonu’nda bulunan seyahatnâmenin üç ayrı edisyonu sergide izleyicilerle buluşuyor.

Çocuğa ve çocukluğa farklı perspektiflerden yaklaşan sergiye Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde hazırlanan katalog kitap da eşlik ediyor. Dr. Lale Görünür, Dr. Şebnem Eryavuz, Havva Furat Ay ve Makbule Merve Uca’nın kaleme aldığı makalelerden oluşan kitapta, doğumdan eğitime varan geniş yelpazede çocuğun öznesi olduğu farklı evreler ve ritüeller ele alınıyor. Editörlüğünü İlkay Baliç’in üstlendiği kitap, Osmanlı toplumunda çocuk olmanın çeşitli yönlerinin maddi kültüre ve görsel medyaya yansımasını ile çocuk kıyafetlerini biçimlendiren faktörleri detaylı bir anlatımla okuyucuya sunuyor.

Cumhuriyet’in 100. yılı anısına özel olarak hazırlanan ve dönemin ruhunu çocuk kıyafetleri üzerinden en canlı haliyle yansıtan sergi, 30 Haziran’a kadar Sadberk Hanım Müzesi’nde görülebilir.


Bir çocuğun Kâbe günlüğü

Osmanlı dağılınca İsrail sistematik işgale başladı

Yemediğini tabii ki paket yap eve götür