İtalya'da koronavirüs salgınıyla mücadele eden Türk hekim: Çok büyük bir yanlıştı

Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Avrupa'daki merkez üssü olan İtalya'da bu salgına karşı ön cephede yer alan Türk doktor Oğuz Öksüz, bu ülkede salgına karşı kapsamlı önlemlerin alınmasında geç kalındığını söyledi. Kendisinin de virüse yakalandığını söyleyen Dr. Oğuz Öksüz Türkiye'ye de kritik uyarılarda bulundu. Öksüz "50 kilometre uzağımızda karantina bölgesi varken, bizim yaşadığımız yerde önlemlerin alınmaması çok büyük bir yanlıştı. Sert kurallarla önleyici tedbirler, belki 7-10 gün önce daha erken alınmış olsaydı felaket bu boyutlara ulaşmayabilirdi" ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi AA
Yeni tip koronavirüsün Avrupa'daki merkez üssü İtalya'da can kaybı her geçen gün artış gösteriyor.

Kovid-19 vakalarının yoğun olarak görüldüğü ülkenin kuzeyindeki Lombardiya Bölgesi içinde kalan Pavia Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra burada kalan ve 10 yıldır yaşadığı bölgede yaşlı hastalara tıbbi destek sağlayan bir kurumda çalışan Dr. Oğuz Öksüz, salgınla yaşanan süreci ve başından geçenleri değerlendirdi.

Öksüz, ülkede Kovid-19 sürecinin başladığı şubat ayının son haftasında bu bölgede 10 beldenin karantina altına alındığını anımsatarak, "İlk etapta sadece bu şehirlerle bağlantılı kişiler takip edildi. Benim çalıştığım kurumda da buna paralel şekilde bu şehirlerden gelen veya onlarla temasa geçmiş hasta yakınlarının ziyaretlerine sınırlama getirildi. Biz çalışanlar olarak maske kullanmaya başlamıştık ve hijyen tedbirlerimizi artırmıştık. Hastalarımız arasında durumu ciddileşenleri, diğer hastalardan ayırmaya başladık. Biz grup olarak yaşlı bireylerle ilgilendiğimiz için onları korumak adına kendi tedbirlerimizi önceden aldık ama ulusal çapta bir bilinç uyanması, geniş çapta ciddi önlemlerin alınması ne yazık ki biraz zaman aldı." diye konuştu.

Dünya genelinde yeni tip koronavirüs vaka sayısı 1 milyon 300 bini aştı

"Önlemler, salgını geriden takip etti"

Salgına yönelik önlemlerin geç devreye alınmasını eleştiren Öksüz, "Uzun süre salgının dar bir alanda tutulacağı ya da sanki oraya giriş çıkışları kısıtlarsak yayılmanın önüne geçebiliriz diye düşünüldü. Bugünden bakınca söyleyebilirim ki; 50 kilometre uzağımızda karantina bölgesi varken, bizim yaşadığımız yerde önlemlerin alınmaması çok büyük bir yanlıştı. Sert kurallarla önleyici tedbirler, belki 7-10 gün önce daha erken alınmış olsaydı felaket bu boyutlara ulaşmayabilirdi. Biz ancak sağlık çalışanlarında semptomlar belirince virüsün iş yerinde yayılmaya başladığını anladık ve hemen kendimizi karantinaya aldık." ifadelerini kullandı.

Türk Doktor, salgına yönelik önlemlerin virüsün yayılma hızının çok gerisinde kaldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

  • "Yani önlemler, önlem değildi aslına bakarsanız. Salgınının önüne geçmiyordu daha çok onu bir adım geriden takip etti. Biz doktorlar olarak kendi çalıştığımız yerlerde sıkı önlemler aldık ama ülke genelinde bunu göremedik. Ne var ki; bir noktadan sonra durum kontrol altına alındı. Ama sonuçta İtalya da bir şekilde bu salgının kurbanı oldu. En azından diğer ülkelere de bir ibret oldu. Diğer ülkeler, bence buradan çok fazla ders çıkarabilirler."

Türkiye’nin tıbbi yardımını teslim alan İtalyan Bakan: Bunu hiç unutmayacağız
İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, Avrupa'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının merkez üssü konumundaki ülkesine Türkiye'nin gönderdiği yardım malzemelerini teslim aldığı anların videosunu Facebook hesabından paylaştı. İtalya'nın başkenti Roma yakınlarındaki Practica di Mare Hava Üssü'ne inen Türk Hava Kuvvetlerine ait 'A400M' askeri kargo uçağını İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, İtalya Genelkurmay Başkanı General Enzo Vecciarelli ve Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Murat Salim Esenli ile Silahlı Kuvvetler Ataşesi Albay Alp Özdemir karşıladı. Türkiye'nin, Kovid-19 salgınında Avrupa'da merkez üs haline gelen İtalya'ya yönelik sağlık malzemelerini taşıyan uçağın yanına gelen Bakan Di Maio, yardımları taşıyan heyetin başkanı Mühendis Albay Burak Erkan'a teşekkür etti ve “bunu hiç unutmayacağız” dedi. Albay Erkan da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İtalya Başbakanı Giuseppe Conte'ye yazdığı mektubu iletilmek üzere Bakan Di Maio'ya teslim etti.

"Suyun yükseleceğini bekliyorduk ama tsunami geldi"

İtalya'da sağlık sisteminin bu salgına hazırlıksız yakalanıp yakalanmadığının sorulması üzerine Öksüz, ülkedeki sisteminin iki aşamalı olduğunu belirterek, "Hasta ilk olarak aile hekimine başvuruyor. Onun sevk etmesiyle hastaneye gidiyor. Bu da acil durumlar hariç hastaneye yığılmayı önleyen çok iyi bir yapı aslında. Fakat salgının ilk patladığı şehirlerde acil servislere ve yoğun bakıma aşırı bir yığılma oldu haliyle. Böyle bir durumda tabii ki hastaneler yetersiz kaldı. Koruyucu ekipmanları, cihazları yoktu, belki de uzman personelleri yoktu ve bu bakımdan da doyuma ulaştı hastaneler." dedi.

  • Öksüz, ilk bakışta sağlık sisteminin hazırlıksız yakalandığının doğru olabileceğini ifade ederken, "Ancak bu çapta, bir krize hazırlıklı olmasını beklemek de haksızlık olurdu diye düşünüyorum. Böylesine bir salgına benim gözlemlediğim kadarıyla hiçbir ülke hazırlıklı değildi. Herkes bocaladı. Üstelik Lombardiya Bölgesi, İtalya'da sağlık sisteminin en iyi olduğu yer. Bir anesteziyoloji uzmanının dediği gibi oldu; 'Suyun yükseleceğini bekliyorduk ama tsunami geldi.' Salgın yavaş yavaş yayılsa belki bu tablo çıkmayabilirdi diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.

"Sağlık çalışanları büyük özveriyle mücadele ettiler"

İtalya’da sağlık çalışanlarının Kovid-19 mücadelesine de değinen Öksüz, şunları kaydetti:

“Salgına karşı sağlık çalışanları büyük bir özveriyle savaş verdiler ve vermeye de devam ediyorlar. İlk etapta hastalarla temas eden yüzlerce hemşire ve doktor hastalığa kapıldı. Bunlardan biri de ben oldum. Maalesef, onlarca meslektaşım yaşamını yitirdi. Bu haberler canımızı gerçekten çok yaktı. Aile hekimleri, ilk başta gerekli bilgilendirme yapılmadan koruyucu maske, önlük, gözlük sağlanmadan ateşe atılmış oldular. Benim çalıştığım yerde de iş arkadaşlarımın birer ikişer enfekte olup işe gelememeye başlamalarıyla bu durum iyice kendini belli etmiş oldu. İş yükümüz iyice arttı. İki gece üst üste ofisimde uyuyup nöbetime devam ettiğim günler oldu.”

Öksüz, çalıştığı yerde ilk önlem olarak hastaların yakınlarıyla görüşmesini kısıtladıklarını dile getirerek, "Hastalarımızın sevdiklerini ancak bir camın arkasından görmesi, ruh hallerini olumsuz etkiledi tabii. Seslerini ancak telefondan duyabiliyorlardı. Duruma şahit olan bizler için de hiç kolay bir durum değildi elbette." dedi.

DSÖ'den koronavirüs aşısının Afrika'da denenmesini isteyen Fransız doktorlara sert tepki: Irkçı, utanç verici, korkunç

Hastalığa nasıl yakalandı?

Virüsü iş yerindeki çalışma arkadaşlarından kaptığını düşündüğünü belirten Öksüz, "Başından beri tüm tedbirleri alıp, koruyucu malzemeleri kullanıyor olmamıza rağmen, virüs doktor ve hemşireler arasında hızla yayılmaya başladı. Hastalığın ilk belirtilerini fark ettiğim an, kendimi karantina altına aldım. Tabii ki işe gitmediğim gibi, iki haftadır da evden dışarı çıkmıyorum. Test yaptıramadım. Durumunuz kritik olup hastaneye gitmediğiniz sürece teste ulaşmak çok zor. Haliyle ben de yaptıramadım. Bende ortaya çıkan ilk belirtiler; ateş, kuru öksürük, halsizlik, baş ağrısı ve gözlerde yanma hissi oldu. Vücut ısımı, kandaki oksijen değerlerimi sürekli başından beri kontrol ediyorum. Artık öksürük dışında atlattım diyebilirim." diye konuştu.

İtalya'yı örnek gösterip Türkiye'yi uyardı

  • Dr. Öksüz, İtalya halkının uyarılara rağmen dışarı çıktığını ve bunun virüsün yayılmasını tetiklediğini aktararak, "Burada ilk başlarda insanlar, güzel havaları ve okulların kapalı olmasını fırsat bilip yapılan uyarılara rağmen dışarı çıkmaya devam ettiler. Aslında baktığımız zaman halen virüsün ilk başta bu şekilde hızla yayılmasının bedelini ödüyoruz. Virüsü kapmış fakat henüz belirtileri göstermiyor olabilirsiniz. Bu yüzden etrafınızdakilere yaymamak için dışarı olabildiğince az çıkmalısınız. Dışarıda olduğunuz zaman da diğer kişilerle aranıza mesafe koymak ve maske takmak faydalı olabilir." dedi.

Sık sık el yıkama ve dokunulan eşyaların temizlenmesinin önemine işaret eden Öksüz, "Elimizi yüzümüze sürmemeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Ayrıca bu dönemde iyi beslenmek, bol sıvı tüketmek ve iyi uyumak da çok önemli. Eğer endişeye kapılmadan dikkatli ve sorumlu davranırsak hem kendimizi hem çevremizdekileri koruyabiliriz. Sağlık Bakanlığının uyarılarını takip edip, dinlemek ve tavsiyelerini uygulamak bu noktada çok önemli." ifadelerini kullandı.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Türkiye'yi dayanışma örneği olarak gösterdi
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında, Türkiye'nin İspanya ve İtalya'ya yolladığı tıbbi malzemelerin ardından, Türkiye'ye yoğun teşekkür mesajları geldi. NATO'dan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye tarafından hibe edilen tıbbi malzemeleri taşıyan Türk Hava Kuvvetlerine bağlı 'A-400M' tipi kargo uçağının İspanya'dan sonra İtalya'ya ulaştığı bildirildi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, TSK'nın İtalya ve İspanya'ya sağlık malzemesi göndermesinin ittifak dayanışmasının açık bir göstergesi olduğunu belirterek, 'NATO müttefiklerimizin birbirine afet yardımı merkeziyle destek sağlamasından gurur duyuyorum' değerlendirmesinde bulundu.

İtalyan çocuktan yardım sonrası Türkiye'ye duygu dolu mesaj
Milli Savunma Bakanlığı bünyesindeki fabrika ve dikimevlerinde üretilen maske, tulum ve dezenfektanlar, askeri kargo uçağıyla İtalya'ya ulaştı. Malzemelerin ulaşmasının ardından Milano'da yaşayan Ernest Gabrielle Scrocchi isimli 10 yaşındaki çocuk, Türkiye'ye duygu dolu teşekkür mesajı yolladı. Scrocchi videoda, 'Türk halkına ve Türk devletine İtalya'ya yaptıkları bu yardım için teşekkür etmek istiyorum. Teşekkürler Türkiye, teşekkürler Türk halkı' ifadelerini kullandı.