Zeytin Kovid’i parçaladı: Oleorupin'in etkisi bilimsel olarak saptandı

Koronavirüse karşı mücadelede, dünyanın bilinen en güçlü antioksidanı olan zeytin yaprağının virüsü parçaladığı bilimsel olarak ortaya kondu. 20 yılı aşkın süredir zeytin yaprağı üzerine çalışan Faruk Durukan, yapraktaki etken madde Oleorupin’in kovid virüsünü ayrıştırdığını söyledi. Öte yandan Zeytin yaprağı çayı, TBMM’nin çay ocaklarında ikram edilen içecekler arasına girdi.

Ayşe Mine Alioğlu Yeni Şafak
Kovid-19’a karşı alternatif arayışlar sürerken zeytin yaprağı çayının virüsü parçaladığı belirlendi.

Koronavirüse karşı alternatif arayışlar sürerken zeytin yaprağı çayı bilim dünyasının önemli gündem maddelerinden biri oldu. Zeytin yaprağında bulunan etken madde (Oleorupin) üzerinde araştırmalar derinleşirken bazı üniversitelerden güzel haberler geldi. Araştırmalar, Oleorupin’in virüsü parçaladığını ortaya koydu. Balıkesir’in Edremit ilçesinde faaliyet gösteren AR-GE firmasında 20 yılı aşkın bir süredir zeytin yaprağı üzerine çalışmalar yürüten Faruk Durukan, yapraktaki etken madde Oleorupin’in kovid virüsünü parçaladığını söyledi.

Allah'ın hediyesi Zeytinyağı

15 ETKENDEN BİRİ

  • Yeni Şafak’a konuşan Durukan şunları kaydetti: “Zeytin yaprağında Oleorupin denilen etken bir madde var. Biz 20 yıldır bu madde üzerine çalışıyoruz. Yapraktan doğal yollarla Oleorupin çıkaran dünyadaki 4-5 firmadan biriyiz. Bu madde geçmişte kanser hastalıkları üzerine yapılan çalışmalarda yoğun olarak kullanıldı. Koronavirüsten sonra ilgi daha da arttı. Bilim dünyası Oleorupin’in, virüs üzerindeki etkisi üzerinde yoğunlaşmaya başladı. Kafkas ve Sütçü İmam Üniversiteleri üç boyutlu laboratuvarda Oleorupin üzerine çalıştı. Rektörlüğün talebi ile etken maddeyi de biz verdik. Çalışma tamamlandı. Oleorupin’in virüsü parçaladığı hangi kanca yapılarından yakalayarak virüsü yok ettiği görsel olarak ispatlandı.”

Zeytin yaprağı çayı hastanelerde
Hem antioksidan özelliği hem de bağışıklık sistemini güçlendirmesi sebebiyle koronavirüsle mücadelede önemli araçlardan biri haline gelen zeytin yaprağı çayı, günde üç kez içildiğinde vücudun savunma sitemini güçlendiriyor. Yüz yıllardır şifa kaynağı olan zeytin yaprağı çayının önümüzdeki günlerde bazı hastanelerde hastalara verilmesi için çalışmalara başlandı.

Oleorupin maddesinin sentetiğinin yapılamadığını ancak doğal yollarla alınabileceğini ifade eden Durukan, şöyle devam etti: “Çayı içtiğiniz zaman maddesini alıyorsunuz. Kanser araştırmalarında da kullanılıyor bu madde. 200’e yakın doktora ve yüksek lisans öğrencisine madde sağlıyoruz. Oleorupin hakkında dünyaca ünlü yayınlarda da araştırmalar var. Bunlardan biri de Elsevier dergisi. Bu dergide yayınlanan makaleye göre dünyada yaklaşık 35 kadar zarflı virüs var. Koronada zarflı virüslerden birisi. Bu makalede zarflı virüslere karşı mücadele 15 etken maddeden bahsediliyor. Bu maddelerden biri de Oleorupin. Yani zeytin yaprağı çayı içersek vücudumuzu koruyacağımız, virüse karşı faydalı olacağı bilimsel bir gerçek.”

Zeytin yaprağı çayı faydaları nelerdir, nelere iyi gelir?

BELEDİYELER DE DEVREDE

  • Yeni Şafak’ın yaptığı haberlerin ardından zeytin yaprağına ilginin arttığını ifade eden Durukan, daha önce yakılan yaprakların artık ekonomiye kazandırıldığını ifade etti. Durukan “Daha önce bahçeleri kirletiyor diye yakılan yapraklar şimdi zeytinin kendisinden daha iyi para kazandırıyor. Çiftçilerimiz artık yapraklarını değerlendiriyor. Belediyelerimiz de bu konuda çalışmalar yürütüyor. İki belediyemiz yaprak toplamanın incelikleri konusunda vatandaşları bilgilendirmemi istedi. Çünkü bu işin de püf noktaları var. Örneğin yaprak toplamanın en iyi zamanı budama dönemidir. Biz yaprakları toplayan vatandaşlara alım garantisi de veriyoruz” dedi.

Zeytin yaprağındaki mucize: Koronavirüsle savaşıyor
Faydaları saymakla bitmeyen ve Kur'an-ı Kerim'de adı geçen zeytinin kendisi kadar yaprağı da insan vücudu için tam bir şifa kaynağı. Zeytin yaprağını çiğneyerek ya da çay olarak tüketilmesi takdirde koronavirüse karşı koruyucu olduğunu söyleyen Balıkesir Üniversitesi'nden emekli Prof. Dr. Gülendam Tümen, “Zeytin yaprağının çay olarak günde üç kere sabah, öğlen, akşam içildiğinde kovidin viral aktivitesini azalttığı bulunmuş” dedi. Balıkesir Üniversitesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatih Satıl da “halk hekimliği arasında zeytin yaprağının ağızlardaki yaralara, aftlara, uçuklara karşı çiğnenerek kullandığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Uzun yaşamın sırrı zeytin yaprağının faydaları saymakla bitmiyor
Sağlıklı bir yaşamın sırrı zeytin yaprağı birçok hastalığa şifa kaynağı oluyor. Soğuk algınlığı, romatizma, dizanteri ve cilt hastalıklarına iyi gelen zeytin yaprağı bağışıklık sistemini güçlendiriyor, kalbe iyi geliyor. Zeytinin tarihi yüzyıllar öncesine dayanıyor. Birçok medeniyet Akdeniz ikliminde yetişen zeytinin faydalarını zaman içinde keşfederek kullandı. Zeytinin yanında yıllar içinde zeytin yaprağının da faydaları anlaşıldı. Antiviral özelliği nedeniyle özellikle üst solunum yolu hastalıklarında da önemli faydaları olan zeytin yaprağı, başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlıyor. Pandemi sürecinde de zeytin yaprağı ile ilgili bazı ülkeler bağışıklık sistemini güçlendirmek için bu bitkiyi tercih etti.

TBMM’de ikram ediliyor

Zeytin yaprağı çayına olan ilgi kurumsallaşmaya başladı. Zeytin yaprağı çayı TBMM’nin çay ocaklarında ikram edilen içecekler arasına girdi. Tanınmış birçok zincir kafe de demleme veya sallama şeklinde zeytin yaprağı çayını menüsüne aldı. Personeline düzenli olarak zeytin yaprağı çayı ikram eden iş yerlerinde de güzel neticeler alındı. Daha önce farklı iş yerlerinde kullanılan ve koronavirüsü önlemede etkisinin görüldüğü zeytin yaprağı çayı İstanbul’da bulunan Ayfar Otomotiv’de de uygulandı. Üç yüz kişilik fabrikada 15 Kasım’da koronavirüse toplamda 20 çalışan yakalandı. Bunlardan sadece 5 tanesinin testi pozitif çıktı. Ay sonuna doğru 20 olan hasta sayısı 30’a, pozitif olan vaka sayısı da 5’den 12’ye yükseldi. 2 Aralık günü itibariyle 36 hastası olan fabrika bu tarih itibariyle zeytin yaprağı çayı içmeye başladı. Fabrikada normal çay iptal edilirken günde üç kere zeytin yaprağı çayı demlendi. 16 Aralık’ta pozitif vaka sayısı aynı kalırken hasta sayısı 24’e düştü. 21 Aralık itibariyle pozitif vaka sayısı bire indi. Pozitif çıkan vakanın, çaya başladıktan iki gün sonra hastalık belirtileri göstermeye başladığı tespit edildi.

Aktarlar yetişemiyor

  • Zeytin yaprağına olan ilgi en çok aktarları sevindirdi. İstanbul Merter’de aktarlık yapan Serkan Çağrı “Önceden ayda üç dört kilo satıyorduk şimdi ayda on kiloya kadar çıktı. Bir de biz ara sokaktaki bir aktarız. Ana caddede falan olsak yetmiş kiloya kadar çıkar. Biz önceden şeker hastaları için önerirdik. Şimdi virüs korkusuna vatandaşlar gelip satın alıyor. Bağışıklığa iyi geliyor. Hacim olarak bulundurması zor bir çay. Ada çayından sonra en çok sattığımız ürün” diye konuştu.

Japonlar da araştırdı

Balıkesir’deki zeytin yaprağı üreticilerinden birisi olan Selahattin Güvenç de yaprağın faydalarını saymakla bitiremedi. Yurt dışına da yaprak sattığını aktaran Güvenç, “Yaprak üzerinde hem yüksek lisans hem de doktora çalışmaları yaptık. Zeytin yaprağı içerisindeki madde Oleorupin’in H1N1 domuz gribi, kuş gribi ve HİV virüsünde etkili olduğu sonuçlarını aldık. Biz granül halinde satıyoruz. Yurt dışına ihraç ederken talep üzerine yaprak halinde de gönderiyoruz. İlk ürettiğim yıllarda Japonya istedi tümünü gönderdik. Bilimsel çalışma yapmışlar, sonuçları da gönderdiler. Sonuçlarda özetle Oleorupin güçlü bir antivirüs olduğu ifade ediliyordu” dedi.