AK Parti’nin 2006 için planladığı ancak siyasi engellemeler nedeniyle ancak iki yıl sonra uygulamaya sokabildiği sağlık reformunun bir parçası olan ‘genel sağlık sigortası’, başarılı Kovid-19 sınavı sonrası dünyanın ilgi odağı oldu. Bugün meyveleri toplanan sosyal güvenlik reformu, vesayet odaklarının engellemeleriyle karşılanmıştı. AK Parti tarafından sosyal güvenlik reformu ve genel sağlık sigortası düzenlemeleri ilk olarak 2006 yılında gündeme getirildi. Düzenleme 19 Nisan 2006’da yasalaşırken tasarının temel yasa olarak görüşülmesine karşı çıkan CHP, Meclis Genel Kurulunu terk etmişti.
Yasa o dönem Meclis’ten geçti ama Çankaya Köşkü’nden geçemedi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer düzenlemeyi veto ederek Meclis’e iade etti. Sezer, iade gerekçesinde ‘sosyal güvenliği salt aktüeryal denge olgusu düşüncesiyle oluşturmanın sosyal devlet ilkesini savsaklamak anlamına geleceğini ve Anayasa’nın 2. maddesiyle bağdaşmadığını’ iddia etti. AK Parti, düzenlemeyi Meclis’te bir kez daha oylayarak genel kuruldan geçirdi ve bu kez Cumhurbaşkanı Sezer, yasalar gereği bunu onaylamak zorunda kaldı. 1 Ocak 2007 itibariyle geçerli olacak sağlık reformu böylece, 16 Haziran 2006 günü Resmi Gazete’de yayımlandı. Gelgelelim devrim niteliğinde yasanın macerası henüz yeni başlıyordu.
- Yasa Resmi Gazete’de yayınlandı ama bu defa sözkonusu kanun Cumhurbaşkanı Sezer ve anamuhalefet CHP tarafından yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü. AYM kanundaki bazı maddeleri iptal etti. Yasanın 1 Ocak 2007 olan yürürlük tarihi önce 1 Temmuz 2007’ye, daha sonra 1 Ocak 2008’e çekildi; son olarak 1 Haziran 2008’e ertelendi. 8 Mayıs 2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle AYM tarafından iptal edilen maddeler yeniden düzenlendi ve kanunun yürürlük tarihi 2008 yılı ekim başı olarak belirlendi. 1 Ekim 2008’de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun nihayet yürürlüğe girmesiyle Türk insanının sağlığında yeni dönem başlamış oldu.
Türkiye’ye özgü bir model olan genel sağlık sigortası sistemi, önemini pandemi sürecinde bir kez daha kanıtladı. Hiçbir sosyal güvencesi olmayanın dahi aylık 88 lira gibi herkesin gücünün yeteceği bir meblağ ile dâhil olabildiği bu sistem pek çok ülke tarafından yakın incelemeye alındı. Yüksek standartlarda hizmet veren kamu sağlık kuruluşlarının yanısıra, özel sağlık kuruluşlarının da makul katkılarla sisteme dâhil olması ile korona tedavisinde hiçbir eksik yaşanmadı.
Önemi şimdi anlaşıldı
- İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından, Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi ve Sultangazi Haseki Hastanesi’nde Kovid-19’la mücadelede görev alan sağlık çalışanları ile tedavi olan hastaların mesajlarının yer aldığı videoyu paylaştı. Paylaşımındaki mesajında Altun, “Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve liderliğiyle sağlık sistemimize yaptığımız yatırımın önemini bugün daha iyi idrak ediyoruz. Sağlık çalışanlarımız ise fedakarlıkları ve başarıları ile dünyaya örnek oluyorlar. Çok iyi bir mücadele veriyoruz. Ancak mücadelemiz henüz bitmedi” dedi. Görüntüde yer alan doktorlar vatandaşlara “Türkiye bu süreci çok iyi yönetiyor. Hastalığın yayılma seyrinde belirgin azalma var ama bu, tedbirleri elden bırakmamız için kesinlikle bir mazeret değil” uyarısında bulunuyor.
