|

Kendisi de mülteciydi: Şimdi denizde çölde imdada yetişiyor

Kendisi de 2015 yılında mülteci olan Iraklı Ihab Al-Ravi, şimdi mültecilerin hayatlarını kurtarıyor. Denizde, ormanda, nehirde hatta çölde yolunu kaybedenlere el uzatıyor. Al Ravi, 23 Kasım’da Yunanistan sularında 115 kişiyi taşıyan bir tekneden “imdat” çağrısı aldıklarını anlattı. Hem Yunan hem Türk makamlar haberdar edildi. Mültecileri Türk Sahil Güvenliği kurtardı. Son çağrıyı Akdeniz’de içinde 200 kişinin bulunduğu tehlike altındaki bir tekneden aldılar. İtalyanları haberdar edip, mültecilerin sağ salim karaya çıkmasına yardım ettiler.

Hatice Saka
00:00 - 29/11/2021 Pazartesi
Güncelleme: 05:19 - 29/11/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Consolidated Rescue Group denizde, ormanda, hatta çölde zor durumdaki binlerce göçmene el uzattı.
Consolidated Rescue Group denizde, ormanda, hatta çölde zor durumdaki binlerce göçmene el uzattı.
Almanya’ya 2015 yılında mülteci olarak gelen Iraklı Ihab Al-Ravi, Consolidated Rescue Group adlı gönüllü bir ekip kurdu. 2015’ten beri mültecilerin hayatlarını kurtaran ekip denizde, ormanda, nehirde, hatta çölde zor durumda kalan insanlara umut oluyor.
Yeni Şafak’a konuşan Iraklı genç, bu yola girme sebebini; kendisinin de mülteci olarak aynı ızdırabı yaşaması olarak özetledi. İlk etapta tek başına olan Al-Ravi, şimdi 3 arkadaşıyla çalışmaların büyük bölümünü yürüttüklerini kaydetti.
Gönüllülerin destekleri olduğunu, zamanla bazı sivil toplum kuruluşlarıyla da ortaklıklar kurduklarını anlatan Al-Ravi, “Mültecilerin denizlerden kurtarılması için yürütülen Alarm Phone adlı sistemle anlaşmamız var. Almanya’daki Irak İnsan Hakları Örgütü (IOMRD) ile de birlikte çalışıyoruz, üyelerinden biriyim. Jusoor örgütünün de desteğini alıyoruz” dedi.

SİSTEM BÖYLE İŞLİYOR

  • Al-Ravi, kurtarma çalışmalarını nasıl yürüttükleri hakkında da bilgi verdi. Mültecilerle Facebook sayfaları ve WhatsApp benzeri uygulamalardaki gruplar üzerinden iletişim kurduklarını anlatan Al-Ravi,
    “GPS ile konumlarını göndermelerini istiyoruz. Kaçırılmış ya da tehlike atında mı? Kaç kişiler? Kadın, çocuk veya hasta var mı? Bunları öğreniyor, bulundukların yerin koordinatlarını en yakın insani kuruluşlara gönderiyoruz. Tüm bilgileri de ilgili makamlara ulaştırıyoruz”
    dedi. Kurtarma çalışmalarının yanısıra, ülkeleri dışında ölen göçmenlerin cenazelerinin ailelerine teslim edilmesini ve sınır dışı edilmeleri engellemek için de çaba sarfettiklerini anlatan Al-Ravi,
    “Mültecilere hukuki açıdan imkanlarımız dahilinde yol gösteriyoruz. Göçmenlerin maruz kaldığı her tür insanlık dışı ihlalle ilgileniyoruz”
    diye konuştu.

BİR GECEDE 3 ÇAĞRI

Her gün onlarca çağrı aldıklarını, çoğunu kurtardıklarını söyleyen Al-Ravi, en son 200 kişilik bir tekneden gece 02.00’de çağrı aldıkları bilgisini verdi. İtalya karasularındaki teknede doğum yapan bir kadının da bulunduğunu aktaran Al-Ravi, hemen İtalyan makamlarını harekete geçirdiklerini ve 15 saatin sonunda gemidekilerin sağ salim kurtarıldığını bildirdi. 23 Kasım’da Yunanistan karasularındaki yelkenliden kendilerine ulaşan 115 kişinin Türk Sahil Güvenlik ekiplerince kurtarıldığını söyleyen Al-Ravi, Ekim ayında ise bir gecede 3 çağrı birden aldıklarını anlattı:
“Önce İngiltere’nin Dover limanına giden 30 kişilik bir tekneden, sonra İtalya’da içinde 85 kişinin bulunduğu bir gemiden, ardından da Türk karasularında Rodos’a hareket eden, içinde 37 kişinin bulunduğu bir tekneden arama geldi. Sabaha kadar uğraştık ve hepsi kurtarıldı.”

Kendi göç yolculuğunu unutamıyor

  • Ihab Al-Ravi kendi tehlikeli göç hikayesini
    “Asla unutamayacağım sahneler zihnime kazındı. Çocuk ve kadınlardan oluşan Afgan göçmenlerin acımasızca dövülmeleri, kocası savaşta ölen hamile kadınların çocuklarıyla çadırsız soğukta uyumaları ve daha pek çok şey hafızama kazındı. Yol boyunca yanımdaki arkadaşlarımla o kadınları soğuktan, dayaktan korumaya çalıştık”
    diye anlattı. Zorlu yolculuğu unutamadığını, sanki hala o günleri yaşıyormuş gibi olduğunu söyledi.

Son sözleri: Boğuluyoruz

Çok fazla talihsiz olaya şahitlik ettiklerini aktaran Al-Ravi, şunları anlattı: “2019’da bir bildirim geldi. Yunan karasularındaki tekneyle son anda iletişime geçtik. GPS konumunu aldık ancak bağlantıyı kaybettik. Bir süre sonra ‘Boğuluyoruz, ölüyoruz’ çığlıklarını duyduk. Ertesi gün teknenin battığı, kaybolan ve boğulanların olduğu haberini aldık. Bu olaydan çok etkilendim, hala unutamıyorum.” Olaydan birkaç ay sonra o tekneden kurtulan birine ulaştığını söyleyen Al-Ravi,
“Suriyeli bir gençti. Yüzme bilmiyormuş. Kaçakçılar onlara can yeleği vermemiş. Bize konumunu ıslak telefonuyla göndermiş, sonrasında da tekne batmış. Yalnız birkaç kişi kurtulabilmiş”
dedi.

Konuşurken çağrı geldi

  • Belarus, Polonya ve Litvanya sınırındaki göçmenlerden her gün çok sayıda vaka aldıklarını anlatan Al-Ravi, bölgedeki gerginliğin işlerini zorlaştırdığının altını çizdi. Al-Ravi, şunları bildirdi:
    “Şu an sizinle konuşurken bile Belarus’ta aralarında hamilelerin, çocukların ve şeker hastası birinin bulunduğu Suriyeli ailenin yardım talebini aldık. Belarus tarafı onlara yardım etmeyi veya Minsk’e geri göndermeyi reddediyor. Dövüldüklerini söylediler. Kurumları vakalar hakkında bilgilendirmek, olup bitenler hakkında rapor yazmaktan başka bir şey yapamıyoruz. Durum çok endişe verici. Orada birkaç gün önce de Suriyeli bir kadın soğuk ve açlıktan öldü.”
#Irak
#Ihab Al-Ravi
#Türk Sahil Güvenliği
#Yunan
#Türk
2 yıl önce