Sudan'a koronavirüs pandemisi, ülke ekonomisi ve kritik durumda olan sağlık sistemini daha da kötüleştirdi. Diğer ülkelerde olduğu gibi Sudan'ın karşı karşıya kaldığı ekonomik sıkıntılar, karantina şartlarını zorlaştırıyor.
Hükümetin insanları içeride kalmalarını ve sosyal mesafeyi uygulamalarını sağlama çabalarına rağmen, Sudan'da ekmek ve diğer temel ihtiyaçlar için insanlar dışarıya çıkmak zorunda kalıyor.
Hartum'da bir fırınının önünde, onlarca insan sıcak güneşin altında sıraya girerek, virüsün yayılmasını önlemek için sağlık uzmanları tarafından belirlenen iki metrelik mesafeyi göz önünde bulundurarak ekmeklerini almayı bekliyor.
Middle East Eye'de yer alan habere göre, Sudan'daki ekmek krizi ciddi boyutlara ulaşmasından korkulduğu ve fiyat artışlarının hayatı dayanılmaz hale getirdiği bildiriliyor.
Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında 18 Nisan'dan itibaren başkent Hartum genelinde 3 hafta süreyle sokağa çıkma yasağı getirildi.
Ülkede şimdiye kadar 29 vaka tespit edildi, 4 kişi yaşamını yitirdi.
Hükümet insanlardan koronavirüs yayılmasını durdurmak için toplantılardan kaçınmalarını istiyor ancak insanların ekmek ve yiyecek için almak için sokağa çıkmak zorunda kalıyor.
200 bin tonluk buğday anlaşması
Sudan Maliye Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) arasında, 200 bin tonluk buğday alım anlaşması imzalandı.
Maliye Bakanlığından yapılan açıklamada, Bakan İbrahim el-Bedevi ile WFP Sudan Direktörü Hamid Nuru'nun imzaladığı protokol kapsamında, Sudan'ın WFP desteğiyle 200 bin ton buğday satın alacağı belirtildi.
Açıklamada, satın alınacak buğdayın maliyeti ve teslimat tarihine ilişkin bilgi verilmedi.
WFP Direktörü Nuru, anlaşmanın Sudan'daki döviz kurunun dengelenmesine katkı sunacağını kaydetti.
Yılda yaklaşık 2 milyon ton buğday tüketen Sudan, bunun ancak yüzde 17'sini kendisi üretebiliyor.
Akaryakıt ve mali kriz yaşanıyor
Abdullah Hamduk hükümeti ise mali kriz nedeniyle ithalat konusunda sıkıntılar yaşıyor.
Ekmek krizinin dışında akaryakıt krizi de hayatı olumsuz etkiliyor. İnsanlar günlerinin neredeyse tamamını benzin istasyonunun önünde geçiriyor.
Fakat sorun bundan daha da büyük. Bu yakıt krizi sadece koronavirüsle mücadele çabalarını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda toplu taşımacılığın yanı sıra tüm tarım ve sanayi sektörlerini de olumsuz etkiliyor.
