|

Vefat eden eşinden sonra işin başına geçti: Avrupa'ya açıldı

Denizlili iş adamı Osman Nuri Sözkesen'in ölümü sonrası çocuklarıyla el birliği yaparak borç içindeki şirketin başına geçen eşi İlknur Sözkesen, 9 yılda sektöründe Avrupa'nın en iyileri arasına girdi. İlknur Sözkesen, "Ben bütün zorlukları pozitif olmam sayesinde aşabildim. Hiçbir zaman negatif cümle kurmam" dedi.

Yeni Şafak
12:40 - 5/10/2017 Thursday
Güncelleme: 12:50 - 5/10/2017 Thursday
AA
Vefat eden eşinden sonra işin başına geçti.
Vefat eden eşinden sonra işin başına geçti.

Denizlili tekstil ihracatçısı Osman Nuri Sözkesen'in ölümü sonrası çocuklarıyla el birliği yaparak eşinin mirasına sahip çıkan İlknur Sözkesen, borç içindeki şirketi 9 yılda adeta yeniden kurdu.

  • Üniversite yıllarında hayatlarını birleştiren, Japonya'da gördükleri eğitim sonrası kurdukları konfeksiyon şirketiyle ihracat yapmaya başlayan Sözkesen çifti, Türkiye'nin henüz tanımadığı Japon üretim modeliyle işlerini kısa sürede büyüttü.

Havlu ve bornoz üretim merkezi olan Denizli'de boyahane ihtiyacını karşılamak üzere borçlanarak tesis yatırımına giren Osman Nuri Sözkesen'in ani ölümü sonrası hayatının en zor günlerini yaşayan İlknur Sözkesen, beklentilerin aksine dört elle işine sarıldı.

Eşinin mirasını büyütmek için o dönemde 17, 21 ve 23 yaşlarında olan 3 çocuğunu ve aileye katılmaları sonrası gelinlerini de işe dahil ederek büyük bir mücadele veren Sözkesen, aradan geçen 9 yılda söz konusu tesisi Avrupa'nın en büyük havlu boya terbiye tesisi haline getirdi.

  • Merkezefendi ilçesi Gümüşler Mahallesi'nde bulunan 30 bin metrekare kapalı alanlı tesiste 250 çalışanıyla gelecek planları yapan Sözkesen, yaşadığı zorlukları ve geldikleri noktayı anlattı.

Eşinin vefat ettiği 7 Ekim 2009 gününün kendisi için dönüm noktası olduğunu söyleyen Sözkesen, yaşanan acıya rağmen eşinin tırnaklarıyla kazıyarak kurduğu eseri yaşatmak için ailesi ve çalışanlarla birlikte büyük bir mücadele verdiklerini belirtti.

"Hep zorluk yaşadık"

Eşiyle birlikte Japonya'da gördükleri eğitim sırasında da çok zorluklar yaşadıklarını dile getiren Sözkesen, şöyle devam etti:

"1985 yılına kadar eğitim için Japonya'da kaldık. Zor dönemlerimiz oldu, hem okuduk hem çalıştık. Eşim bulaşıkçılık yapardı, ben de pastanede kasiyerlik yapardım. Evde kendi ekmeğimizi dahi kendimiz yapardık. O zaman bazı sıkıntılar yaşandı. Bir konfeksiyon şirketi kurduk. 5 kişiyle başlayan bu firma, kentin tek ihracat yapan kuruluşuydu. Sadece bornoz dikip satıyorduk. Türkiye'de Japon işletmeciliğini öğrenen ve uygulayan ilk biz olduk. Bunun da etkisiyle işler hızla büyüdü."

  • Gelen taleplere yanıt verebilmek için kendi boyahanelerini ve dokuma tesislerini kurduklarını anlatan Sözkesen, "İplikten konfeksiyona uzanan bir yolculuktu. Boyahanemiz kurulduktan sonra hızla gelişti, büyüdü" dedi.

Eşiyle beraber girdiği iş hayatında hep geri planda kalmayı tercih ettiğini, eşinin vefatı sonrası da bir süre kendisini toparlayamadığını ifade eden Sözkesen, bu süreçte çocuklarından, çalışanlarından ve Denizli iş dünyasından çok büyük destek gördüğünü aktardı.

Sözkesen, şunları söyledi:

"2009'da eşimi kaybettikten sonra zor günler yaşadım. Allah'tan çocuklarım sayesinde şirketi toparladık. Ekibimiz dağılmadı. Hepsi bana destek verdiler. Hep birlikte dağılmadan disiplinli bir şekilde devam ettik. Mecbur kaldığımız için kar etmeyen kuruluşları kapatmak zorunda kaldık. Bu işi bırakıp gitmeyi hiç düşünmedim. İş hayatında disiplin ve motivasyon çok önemli. Bunları elinizden asla bırakmayacaksınız. Ben bütün zorlukları pozitif olmam sayesinde aşabildim. Çocuklarım ve çalışanlarımla sohbetlerimiz hep pozitif olmuştur. Hiçbir zaman negatif cümle kurmam."

Sözkesen, bankalara olan borçlarının çoğunu ödediklerini, bir kısmının ödemelerinin de yapılandırma kapsamında devam ettiğini belirterek, mevcut boyahaneyi yeni makinelerle geliştirdiklerini, katma değeri yüksek ürünler üretmek için çalıştıklarını anlattı.

ABD'de en iyi ürün seçildi

Şirketin başına geçtiği yıl günlük 25 ton kumaş boyayabilen tesisin bugün 50 tona ulaştığına dikkati çeken Sözkesen, "Fabrikamızda yıllık 16 bin ton kumaşın boyanıp terbiyesi yapılıyor. Biz bu rakamla Avrupa'nın ve Türkiye'nin en büyük boyahanesi haline geldik. Ortak olduğumuz arıtma tesisi sayesinde çevreci bir fabrikayız. Günlük kullandığımız suyun yarısını geri kazanıyoruz. Böylece sudan yarı yarıya tasarruf etmiş bulunuyoruz. Bu uygulamayı yapan Türkiye'deki tek firmayız" dedi.

Geliştirdikleri terlemeyi önleyen kumaşlarla üretilen pijamaların ABD'de bir sektör dergisi tarafından geçen yıl "en iyi ürün" seçildiğini dile getiren Sözkesen, gelecekte teknik tekstillerde büyümeyi öngördüklerini kaydetti.

#Funika
#İlknur Sözkesen
#Girişimci
7 years ago