|

Suriye’de daha faal olacağız

Başbakan Yıldırım, Suriye konusunda önümüzdeki 6 ay içinde daha faal rol oynayacaklarını söyledi. Yıldırım, “İstesek de istemesek de Esed Suriye’de bir aktör, ancak, Suriye’nin geleceğinde yer alamaz” dedi. Başbakan, Gülen’in iadesi konusunda da ABD’den süreci hızlandırmasını istediklerini belirtti.

Yeni Şafak
04:00 - 21/08/2016 Pazar
Güncelleme: 02:19 - 21/08/2016 Pazar
Yeni Şafak

Başbakan Binali Yıldırım, aralarında ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Çin, Japonya ve Katar'ın da yer aldığı ülkelerde yayın yapan ajans, televizyon ve gazete temsilcileriyle buluştuğu kahvaltılı toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım, Vahdettin Köşkü'nün bahçesinde düzenlenen ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in de katıldığı buluşmada özetle şu mesajları verdi:


Sorun maalesef artık Suriye'nin, bölgenin sorunu olmaktan çıktı, küresel bir yara haline geldi. Bugüne kadar 500 binden fazla masum hayatını kaybetti. İki gün önce Ümran bebeğin o halinden insanlık utanmalı, hiçbir şey o çocuğun geleceğinden daha önemli değil. Aynı şekilde denizden sahile vuran Aylan bebek bugün herkesin hafızasına kazındı. Bu aymazlığa daha ne kadar devam edilecek? Bu soru mutlaka sorulmalı, mutlaka bir saniye bile beklemeden adım atılması lazım.



BÖLÜNMEYE İZİN VERMEYİZ


Çözüme gelince herkes elinin ucuyla tutuyor ve insanlar ölmeye devam ediyor. Çözüm de bir tÜrlÜ gelmiyor. Biz diyoruz ki artık akan kan dursun, bu bebekler, bu çocuklar, bu masum insanlar ölmesin. O yüzden Türkiye olarak önümüzdeki 6 ay içerisinde bölge ülkesi olmanın ve tehlikenin daha da büyümemesi adına daha faal olacağız eskisine göre. Bu ne anlama geliyor? Bu Suriye'nin hiçbir şekilde etnik temelde bölünmesine izin vermemek anlamına geliyor.



ETNİK TEMELDE YÖNETİM OLMAZ


Türkiye için hayati oneme sahip konulardan birisi budur. İkincisi yönetimin etnik temele dayalı oluşturulmamasi. Herhangi bir etnik grubun insiyatifler alıp Suriye'yi yönetecek yapıya izin verilmemesi. Arap, Kürt, Nusayri... Bütün etnik grupların temsil edileceği toprak bütünlüğünü esas alan bir yönetim şeklinin oluşturulması.


500 bin insanın kanına girmiş Esed'i uzun vadede Suriye taşıyabilir mi? ABD ve Rusya bugün biliyor Esed'in uzun vadede taşınamayacağını. Geçiş için oturulur konuşulur. Bir suhulet içinde geçiş sağlanabilir. Biz, Suriye'nin geleceğinde PKK da DAEŞ de Esed de olmamalı diye düşünüyoruz, huzurun tam olarak sağlanması için. İsetesek de istemesek de şu anda aktörlerden biri Esed'dir. Ancak Suriye'nin geleceginde yer alamaz.



ARTIK ÖLÜMLERİ DURDURMALIYIZ


Diğer etnik gruplar da kendi çapında mücadele etmektedir. PYD, DAEŞ unsurları, diğer örgütler, rejim yanlıları, Rusya, Amerika, Türkiye, İran.... Diğerleri de çözüm adına orada varlıkalrını sürdürmektedir. Bizim önümüzdeki en öncelikli işimiz bu insanların daha fazla ölmemesinin, yerinden yurdundan edilmesinin önüne geçecek adımların atılması.



ÇÖZÜM İÇİN ORTAK ÇALIŞMA


Suriye konusunda çözüm için İran, Körfez ülkeleri, ABD ve Rusya ortak çalışmalı. Bunun için oradaki partnerlerin ikna edilmesi, özellikle bölge ülkeleri, Türkiye, İran, Körfez ülkeleri başta olmak üzere Amerika ve Rusya'nın faal olacağı yapıyla çözümün sağlanması... Hedefimiz o. Bu konuda kötümser değiliz. Geç bile kaldığımızı düşünüyoruz. O yüzden Türkiye olarak daha fazla gayret edeceğiz. Oradaki istikrarsızlık bizim de canımızı yakıyor. Bize bölücü terör örgütü olarak bedel çıkarıyor.





Dinleyen de dinlenecek


MİT'le ilgili yapılacak çalışmaya ilişkin de bilgi veren Yıldırım, “MİT'le ilgili bir çalışmamız var. Gelişen dünya şartları, iletişim teknolojileri istihbarat örgütlerinde de yenilenme gerektiriyor. Örneğin, ABD için milat 11 Eylül 2001 oldu. O tarihten sonra yeniden yapılanmaya gittiler. 15 Temmuz bir kez daha gösterdi ki koruyucu önlem, önleyici istihbarat çok önemli. Keşke bize haber gelmemiş olsaydı ama darbe girişimi önlenebilmiş olsaydı. O yüzden istihbarat teşkilatının, özellikle iç istihbaratın güçlendirilmesi gerekiyor. İstihbaratı iç ve dış olarak yeniden yapılandıracağız. Ama sınıra kadar geldim, burada durdum demeyecek" dedi. Yıldırım, “Bunların üzerinde de bir istihbarat koordinasyon, bir çatı yapı teşkil edilecek. Amaç, hem onların birlikte çalışmasını sağlayacak, hem de onları denetleyecek bir yapı. Çünkü bugün istihbaratta en önemli konu dinlemek değil. Dinleyeni kim dinleyecek? Yani yaptığı dinlemeyi kendi grup çıkarı için mi, şeytani amaçları için mi kullanacak? Bunları da kapsayan bir çalışma yapılıyor" diye konuştu.



ABD süreci hızlandırsın


Yıldırım, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'den iadesine ilişkin olarak, “Ortada net bir şey var. 15 Temmuz'dan sonra hiçbir şey öncesi gibi olmaz. ABD'de de bunu biliyor, bildiğini de biliyoruz. Bu konuda şu anda gidişattan memnunuz. Biraz daha süreçlerin hızlandırılmasını istiyoruz. Kocaman bir darbe olmuş, dünya kadar itiraflar var, adamın darbenin başında olduğu su götürmez bir gerçek. Bütün bunlara rağmen ne bekleyeceğiz? Bekleyecek bir şey yok, bir an önce belgeler incelenip gereğinin yapılması... Anlaşma çok açık iki ülke arasında adli yardım suçluların iadesi. Bizden mesela Amerikalılar bir talepte bulundu mu sınır dışı ediyoruz, mahkeme kararı var mı yok mu bakmıyoruz. Dostumuzun düşmanı bizim de düşmanımızdır, prensibimiz bu. Amerika'da bunu uygularsa mesele kalmaz" dedi.



Vardiyayı devraldı


Başbakan Yıldırım, çözüm sürecinin tekrar devreye sokulup sokulmayacağına dair de “Yeni bir barış süreci olmayacak. Terör örgütüyle diyaloğa girmeyiz” değerlendirmesini yaptı. Bir gazetecinin “FETÖ ile PKK arasında iş birliği var mı?” sorusunu Yıldırım “İş birliği var. İki örgütümüz var, FETÖ, BETÖ, bölücü terör örgütü. Biri vardiyayı devralıyor, mesaisini tamamlıyor,diğerine devrediyor, böylece yardımlaşarak gidiyorlar. İlişkileri var. Eldeki bilgilere göre” diye cevapladı.



#Binali Yıldırım
#FETÖ
#Esed
8 yıl önce