Aramızda muhakkak Matrix'i seyredenlerden vardır. Hani Morpheus, Neo'dan 2 tane hap arasında bir tercih yapmasını istiyordu. Kırmızı hap bizim gerçek dünyayı algılamamızı, yani hakikati bulmamızı sağlarken mavi hap ise '
' ağacının gölgesinde ölene kadar bir güzel uyutuyordu bizleri.
İşte şimdiki haberimiz -
- gelecekte benzer bir gelişmenin kapılarını açacak ilk girişimlerden birisi olabilir.
'ın aktardığı, Cell Dergisi'nde yayımlanan makaleye göre, Washington Üniversitesi'nde görevli bilim ekibi
ve uzaktan kumanda edilebilen bir kablosuz cihaz üretmiş. Amaç ise ilaçların
beyne iletimi.
Şöyle ki, sadece bir saç teli kalınlığında olduğu belirtilen cihazı ilk olarak bir fare üzerinde deneyen ekip, farenin beynine yerleştirdikleri bu çipi uzaktan kontrol ederek beynin belirli bölgelerine gönderdikleri ışıkla ilacı aktive ediyorlar. Bu yöntemin pratikteki en önemli getirisi ise hem yan etkileri neredeyse sıfıra indirmesi hem de ilacın çok daha hızlı bir biçimde etkisini göstermesi.
Aslında yapılan işlemi doğrudan beynimize ilaç almak olarak nitelendirebiliriz. Yani nasıl ki geleneksel ilaçlar etkisini gösterene kadar çeşitli aşamalardan geçmek zorunda olduğundan etkisini göstermesi daha uzun sürüyor ve örneğin doğrudan kana karışan serumlar bu süreci hızlandırıyorsa işte burada tüm ara aşamalar elenip doğrudan beyne komut verildiğinden doğal olarak süre de olabildiğince kısalıyor. Hani halk arasında çok çabuk etki gösteren ilaçlara
denir ya, işte bir nev'i böyle düşünebiliriz bu işlemi de.
Tabii işin bizi asıl ilgilendiren kısmı bu girişimin farelerden insanlara ne zaman yol alacağı ki bu konuda da bilim adamları kesin bir tarih vermemekle birlikte oldukça umutlu konuşuyor. Özellikle depresyon, acı veyahut epilepsi gibi sinirsel bozukluklara çare olması umulan yöntemin farelerde tam ve kesin olarak etki göstermesi insanlar için de kuvvetle muhtemel geçerli olacağının delili olarak gösteriliyor.
