120 saatlik mutabakat: Türkiye alanda kıpırdayan yaprağı dahi takip edecek

Türkiye ve ABD arasından Barış Pınarı Harekatı'nın 9. gününde varılan mutabakat yeni bir dönemin habercisi. Ankara'nın operasyondan önce savunduğu hemen tüm argümanların yer aldığı metinde ABD tarafından 'garanti' edilen konulardan bir ide YPG-PYD-PKK unsurlarının silahsız bir şekilde 20 mil (32 km) güneye çekilmesi.

ABD'nin söz konusu alanı daha önceden boşaltmış olması, çekilme sürecini kimin/nasıl izleyeceği sorusunu da beraberinde getirdi.Yenisafak.com bu süreçte Türkiye'nin nasıl bir yol izleyeceğini Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz ile konuştu.

Üzerinde kamerası olan tüm imkanlar kullanılacak

Türkiye'nin söz konusu çekilmeyle ilgili olarak ne ABD'ye ne de bölgedeki başka bir güce 'güvenemeyeceği' uyarısında bulunan Oğuz, "Bu nedenle tüm süreci kendi imkan ve kabiliyetimizle her an takip edeceğiz" ifadesini kullandı.

"Üzerine kamerası olan her şey önümüzdeki 120 saatte aktif olarak kullanılacaktır" diyen Oğuz, şöyle devam etti:

"Çok kritik bir 120 saat başladı. Bu süreçte Türkiye o bölgeden görüntü alan uydularını mutlaka kullanacak.

Diğer taraftan insanlı ve insansız gözetleme araçlarımız da aktif olarak görevler üstlenecek. Kimi zaman bir F16 uçağımız DB110 keşif podu ile havalanabilir, kimi zaman ANKA ve Bayraktar başta olmak üzere insansız hava araçlarımız devreye girer. Tabi elimizdeki İHA'ların sayısı ve havada kalış süreleri göz önüne alındığında bölgeyi 120 saat süresince kesintisiz bir şekilde, 7/24 yaklaşımıyla izleyecek."

Yerdeki kara araçlarının kameralarına da sorumluluk düşecek

"Sadece hava araçları değil, üzerinde kamera olan kara araçlarımızdan da muhakkak bilgi akışı sağlanacaktır" diyen Oğuz, şunları söyledi:

"Sınırdaki gözetleme unsurlarımız, gece kızıl ötesi görüş imkanı olan ekipmanlarımız da görevler üstlenecek.

Sadece gözetleme yapmak yetmez. Aynı zamanda bu süreçte Türkiye çok etkin bir dinleme de gerçekleştirecektir. Bölgedeki teröristlerin telsizleri dinlenerek, çekilip-çekilmedikleri, nasıl bir davranış geliştirecekleri gibi sorulara yanıt aranacaktır.

Bir gözümüz yer altı tünellerinde

Barış Pınarı Harekatı kapsamında kontrol sağlanan alanda çok sayıda terör tüneli var. 120 saatlik süreçte bu tüneller de çok yakından izlenecek. Giriş-çıkış var mı bunlar kontrol edilecek.

Tabi yine bu dönemde kara-hava devriyelerimiz olabilir, gerek görüldüğü takdirde helikopterlerimiz havalanıp, anlık görüntüler alınabilir. Kimi kritik noktalarda hareket sensörlerimizin olduğunu ve bunlardan da bilgi geleceğini düşünüyorum.

• Barış Pınarı Harekatı: Teröristlerin ağır silahları nerede?

Özet olarak elimizdeki tüm gelişmiş teknolojik ekipmanlarla görünür, kızılötesi, radar, radyo dalgaları vb. elektromanyetik spektrumun her noktasından yararlanacağız."

Türkiye 'insan istihbaratı' konusunda bölgede çok etkin

Turan Oğuz, teknik imkanların yanı sıra insan istihbaratının da devrede olacağını anımsatarak, Türkiye'nin bu konuda bölgedeki en güçlü ülkelerden biri olduğunu hatırlattı.

Bölgedeki MİT mensuplarının oldukça etkin olduğunu anlatan Oğuz, sözlerini şöyle tamamladı:

Özel kuvvet unsurlarımızın yanı sıra harekatla birlikte bölgeye giren çok sayıda askerimiz de var. Ayrıca oranın yerleşik halkı ve aşiretlerle Ankara'nın çok güçlü bir diyaloğu var. Tüm bunları üst üste koyduğunuzda hem insan gücüyle hem de elektronik imkanlarla Türkiye'nin çok etkin bir 120 saat yaşayacağını söyleyebiliriz.

Kımıldayan yapraktan haberimiz olur

Türkiye, bölgede 'kımıldayan yapraktan' haberi olacak imkan ve kabiliyette. Elde edilecek ve sahadan gelecek tüm bilgiler bir havuzda toplanacak ve Ankara bu bilgilerin kıymetlendirmesini yapacak.

Buradan çıkacak sonuca göre de 120 saatlik sürenin ardından teröristlerin çekilip/çekilmediği, mutabakattaki diğer maddelerin sahaya yansımasının nasıl olduğu ortaya çıkacak.

Barış Pınarı Harekatı: Mücadele sadece sahada değil sosyal medyada da veriliyor

Barış Pınarı Harekatı: TSK 'bataklık olur' denilen yerleri yürüyerek teslim aldı