20’nci toplantı perşembe günü

Terörsüz Türkiye sürecini yürüten Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 20'nci toplantısını perşembe günü yapacak.

Uğur Duyan
Pervin Buldan, Mithat Sancar ve Avukat Faik Özgür Erol, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i ziyaret etti.

Dün rapor yazım aşamasına geçen komisyonun koordinatör üyeleri Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'la bir araya geldi. Toplantıya AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek ve Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya katıldı. DEM Parti, Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in yerine raporu hazırlayan Çiçek'i rapor yazım sürecinde görevlendirdi.

1 saat 20 dakika süren toplantı sonrası açıklama yapan MHP'li Feti Yıldız, rapor yazım grubunun yarın, komisyonun ise perşembe günü toplanacağı bilgisini verdi. 20'nci toplantının gündeminin süre uzatımı olacağını belirten Yıldız, raporun ocak ayı içerisinde milletvekillerine sunulacağını, bu yüzden de komisyonun ocak ayına kadar ek süre alabileceğini kaydetti.

İmralı heyeti Özel’le görüştü

DEM Parti İmralı heyeti üyeleri Pervin Buldan, Mithat Sancar ve Avukat Faik Özgür Erol, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i ziyaret etti. CHP Genel Merkezi'ndeki görüşme 1,5 saat sürdü. Özel, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda bugüne kadar yaşanan süreç ve bundan sonrasına ilişkin görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi. DEM Partili Buldan “Tarihsel bir dönemeçte, Cumhuriyet Halk Partisi'nin gerçekten yapıcı rolüne büyük önem veriyoruz. Bu yüzden bugün buradayız. Bu meseleyi çözmek hepimizin görevi ve sorumluluğudur. Hepimizin elini, gövdesini artık taşın altına koyma zamanı gelmiştir” dedi. DEM Partili Mithat Sancar ise şunları kaydetti: “Siyasal mutabakat ve toplumsal uzlaşma hayati önemlidir. Bir kez daha gördük ki Cumhuriyet Halk Partisi, bu süreçte, bu rolü olumlu şekilde oynamaya devam edecek iradeyi gösteriyor. Bizler yayılmak istenen gerilim, çatışma, ırkçı, tahrik ortamına karşı hep birlikte demokrasinin ve barışın birlikteliğiyle ortak mücadeleyi yürütmek zorundayız. Bunun da önümüze barışın ve demokrasinin yolunu gerçekten sonuna kadar açacağına inanıyoruz.”