Annesini öldüren babası için en ağır cezayı istedi: Çocukken tiner döküp bizi yakmaya çalıştı

Adana'da boşandığı Neriman Onur'u (54) başından vurarak öldüren Mehmet Ali Nayki'nin (58) yargılandığı davanın duruşmasında konuşan oğlu Caner Nayki (20), "Babam çocukken üzerimize tiner döküp yakmaya çalıştı. En ağır cezayı almasını istiyorum" dedi

Ayrılığı hazmedemediği için eski eşini pusu kurup öldürdü.

Olay, 7 Mayıs'ta saat 18.00 sıralarında Seyhan ilçesi Yeşilyurt Mahallesi'ndeki metro alt geçidinde meydana geldi. Kumar bağımlısı olduğu öne sürülen Mehmet Ali Nayki, olay gününden 6 ay önce boşandığı 2 çocuğunun annesi Neriman Onur'u iş çıkışında servisten indiği noktada beklemeye başladı. Bu sırada Nayki ile fabrikada aşçı olan annesini duraktan almak için gelen oğlu Caner Nayki arasında kavga çıktı. Neriman Onur, servisten indiğinde kavgayı görünce oğlu ile eski eşinin arasına girmek istedi.

TABANCA İLE BAŞINDAN VURDU

Bu sırada belindeki ruhsatsız tabancayı çıkaran Nayki, Neriman Onur'u başından vurdu. Caner Nayki ile yumrukladığı babası Mehmet Ali Nayki de merdivenlerden düştü. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Neriman Onur'un hayatını kaybettiği belirlendi. Olay yerine gelen motorize yunus ekibi, Mehmet Ali Nayki ile oğlu Caner Nayki'yi gözaltına aldı. Nayki'nin olayda kullandığı tabanca da ele geçirildi. Yaralanan Mehmet Ali Nayki, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne götürülerek, tedaviye alındı.

TEHDİT EDİYORMUŞ

Soruşturma kapsamında Neriman Onur ile 2 yıldır ayrı yaşadıkları öğrenilen Mehmet Ali Nayki'nin, boşanmayı hazmedemediği için eski eşini bir süredir ölümle tehdit ettiği, çocuklarına, "Size anne acısı yaşatacağım" diyerek mesaj gönderdiği ileri sürüldü. Onur'un bir süre önce umreden döndüğü, eşi hakkında şikayetçi olmak istediği belirtildi.

'ANNEMİ KORUYAMADIM'

Cinayet Büro Amirliği'ne götürülen Caner Nayki, sorgusunda, "Annemi korumak için metro istasyonundaydım. Her sabah götürüp, akşam da eve getiriyordum. Annemi koruyamadım" dedi. Adliyeye sevk edilen Caner Nayki, çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Neriman Onur'un cenazesi, otopsisinin ardından Buruk Mezarlığı’nda toprağa verildi.

TUTUKLANDI

Hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilen Mehmet Ali Nayki de gözaltına alınarak, emniyete götürüldü. İfadesinde, "Konuşmak için servisten indiği yere gittim. Orada oğlumla karşılaştık. Asıl kavgayı onunla ettik. Amacım eşim ya da oğluma zarar vermek değildi. Belimde silahım vardı. Çıkarıp 2 kez ateş ettim. O esnada kimsenin yaralanmadığını düşünüyordum. Gözümü açtığımda hastanedeydim" diyen Nayki, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.

Mehmet Ali Nayki hakkında kasten öldürme suçundan Adana 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın duruşması yapıldı. Duruşmaya, Nayki ile oğlu müşteki Caner Nayki, kardeşi Y.O. ve taraf avukatları katıldı.

CİNAYET SANIĞI, OĞLUNDAN ŞİKAYETÇİ OLDU

Duruşmada savunma yapan sanık Mehmet Ali Nayki, kendisinin başka kadınlarla görüştüğü için boşandıklarını söyledi. Nayki, oğlu Caner’in askerden geldikten sonra sürekli bilgisayar başında vakit geçirdiğini, evlenip yuva kurmasını söylediği için aralarının açıldığını öne sürdü.

Boşandıktan sonra eve gidip gelmeye devam ettiğini, eski eşiyle sürekli görüştüğünü kaydeden Nayki, “Görüşmelerimiz esnasında Neriman’ı asla ölümle tehdit etmedim. Ayrıca çocuklarıma da annelerini öldüreceğimi söylemedim. Sadece, ’Oğlum annenizi öldürürsem siz ne yaparsınız, rezil olursunuz ortada kalırsınız’ dedim. Bunu söyleyince üzerime yürüdüler. Olay gününden bir gün önce de oğullarım üzerime yürüdüğü için korkup, eve gidemediğim için Neriman’la görüşmek üzere evin yakınındaki alt geçide gittim. Neriman gelmeyince ertesi gün silah alıp, tekrar gittim. Yeşilyurt metro alt geçidinde oturup, Neriman’ı beklemeye başladım. Bu sırada oğlum Caner, geldi. Bana, ’Annemle ne görüşeceksin?’ diye sordu. Ben de ‘Senin bunu sormaya hakkın yok’ dedim. Daha sonra Neriman geldi ve sadece bizi dinledi. Ardından oğlunun ayağına ‘hadi gidelim’ maksadıyla dürttü. Oğlum ve annesi merdivenden inerken oğlum bana dönüp, ‘Git, kafana sık’ deyip küfredince çok sinirlendim. Belimdeki silahı poşete koymaya çalışırken de oğlum gördü ve üzerime saldırdı. Ben de kendisini korkutmak amacıyla bir el ateş ettim. Silahı ateşlerken kastım öldürmek değildi. Oğlumla aramızda yaşanan boğuşma sırasında oğlum beni duvara yaslayıp, boğazıma sarıldı. Bu sırada silahı elimden düşürmek için elimi duvara vurdu. O an silah ateş aldı ve ben kurşunun nereye gittiğini görmedim. Neriman’ın yaralandığından ve hastaneye kaldırıldığından haberim yoktu. Oğlum olay öncesinde boğuşma sırasında beni darbetti. Ondan şikayetçiyim, uzlaşmak istemiyorum” dedi.

'TEHDİTLER ARTINCA ANNEME ÇELİK YELEK GİYMESİNİ ÖNERDİM'

Caner Nayki ise babasının annesiyle boşanma aşamasındayken sık sık eve gelerek hem kendisini hem de annesini tehdit ettiğini, annesinin umreden döndükten sonra tehditlerin arttığını ve bu nedenle annesine çelik yelek giyip işe gitmesini önerdiğini belirterek şunları söyledi:

“Annem, babamı şikayet edip, dava açılırsa daha çok tehdit edeceğini düşündüğünden babamı şikayet etmedi. Olay günü annemi almaya gittiğimde kendisini de orada beklerken gördüm. Arabadan inildiğinde görülmeyecek mesafedeydi. Beni görünce neden kendisini arayıp, sormadığımızı sordu. Ben de ‘Sen baban olmadığı için babalık nasıl olur bilmiyorsun. O yüzden bize de öyle davranıyorsun’ dedim. Bu sırada annem geldi ve annemin de duyacağı şekilde kendisini öldüreceğini, hayattan hiçbir beklentisinin olmadığını, bizi de rezil edeceğini söyledi. Tartışmamız bitince annemle birlikte merdivenden inmeye başladık. Bu sırada babam gitti mi, diye kontrol etmek amaçlı arkamı döndüğümde elindeki silahı doldur-boşalt yaptığını fark ettim. Bize ateş edeceğini düşünerek üzerine atladım. Aramızda boğuşma yaşandı. Bu sırada silahı ateşledi ancak bana isabet etmedi. Ben dengemi kaybedip yere düşünce silahı anneme doğrulttu. Tekrardan üzerine atlayınca aramızda boğuşma yaşandı ve merdivenlerden yuvarlandık. Kendisine yumruk atıp, elinden silahı aldım ve dışarı fırlattım. Olay burada sonlanınca annemin yanına gittim. Yerde yatar vaziyette görünce hastaneye kaldırdık. Annem rüyalarımda da sürekli ‘Babanız olacak şerefsiz beni öldürüyor’ derdi. Ayrıca babam çocukken üzerimize tiner döküp yakmaya çalıştı. En ağır cezayı almasını istiyorum."

Mahkeme heyeti, sanık Mehmet Ali Nayki’nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.