Balıkesir'in şirin ilçesi Ayvalık'tan bindiğimiz feribot ile Midilli adasının yolunu yarıladığımızda, hiç de şaşırmadığımız bir manzara ile karşılaştık. 10 kişilik şişme bir bota şambreller eşliğinde kadınlı çocuklu bindirilen yaklaşık 40 kişi, Yunan sahil güvenliğinin nezaretinde Lesvos, yani namı değer Midilli adasının Mytilene limanına çekiliyordu. Limana yaklaştıkça adanın sembollerinden biri olan Özgürlük Heykeli sizi tüm ihtişamıyla karşılıyordu. Ancak bir farkla; Ameri'kanın sembolü olan heykelin bire bir kopyası olarak limana dikilen bu çakma Özgürlük Heykeli'nin altındaki binlerce mülteci çadırı, sadece özgürlük yolundaki bu insanlar için değil, fotoğrafa bakan herkes için ironi oluşturuyordu.
ADADA SABIRLAR TAŞTI
Adaya ayak basar basmaz bir kargaşanın içinde bulduk kendimizi. Yaklaşık bir haftadır gümrük alanının dışına çıkmalarına izin verilmeyen çoğunluğu Suriyeli mültecilerin sabırları taşmış. En azından insanca muamele görmek isteyen göçmenlerin en temel sorunu ise su ve tuvalet ihtiyacı. Limanda kendi kaderlerine terk edilmiş olan umut yolcularının sabırlarının taşarak kapıya doğru hücum ettiklerine şahit olduk. Ne var ki Yunan polisinin sert cevabı gecikmedi ve yaşanan arbedede bazı mülteciler jop darbelerine maruz kaldılar. Muhammed Seyit isimli genç bize aldığı darbe sonucu yaralanan bacağını gösterdi.
ÇÖPLÜKTE YAŞIYORLAR
Adanın içlerine doğru ilerlediğimizde, ağaçlık alanda insanların çöpler içinde barındıklarına şahit oluyoruz. Ellerinde plastik şişelerle şebeke suyunu patlatan ve çölde vaha bulmuşçasına sevinen gençleri görüyoruz. İçlerinde Türkçe bilenlerle sohbet ediyoruz. Bir haftadır bu esareti yaşadıklarını söylüyorlar ve ekliyorlar; “Paramız tükendi, çaresiziz. Ne yapalım deniz suyunu mu içelim yoksa hırsızlık mı yapalım. Yunan yetkililerden yardım bekliyoruz. İçecek su, yemek ve tuvalet ihtiyacımız için gerekli tedbirlerin alınmasını bekliyoruz. Burada insanlıktan çıktık."
ESNAF DA ENDİŞELİ
Tarihinin en büyük krizi yaşayan Yunanistan'da turizm gelirlerini düşmesi ile adaya akın eden mülteciler, ada esnafının yüzünü güldürmüş. Ancak Midilli adasındaki sayıları 11 bini aşan göçmenlerin paralarının bitme noktasına gelmiş olması esnafı da kara kara düşündürüyor. Midilli'de 'rent a car' işletmecisi olan Batı Trakya Türklerinden Metin D. “Devlet ve yerel yönetim mültecilerin yeme içme ihtiyacını karşılayamadığı için, insanlar paralarını yeme içmeye harcadılar ve tükettiler. Biz esnaf olarak endişeliyiz. Göçmenler aç ve susuz kalamayacaklarına gör hırsızlık vakaları artacaktır. Nitekim artış olduğu kulağımıza geliyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'den misafirperver bir yer yok
BM Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durumlar Koordinatörü Stephen O'Brien, “Eğer Suriye'den bu şartlar altında kaçan biri olsaydınız, Türkiye'den daha misafirperver ve hoşgörüyle karşılaşabileceğim bir yer bilmiyorum. Bu nedenle en umutsuz durumda buraya gelen insanlara sağladıkları konaklama imkanlarının kalitesi için Türk hükümetini ve Türk halkını selamlıyorum" dedi. Kilis Valisi Süleyman Tapsız'ı ziyaret eden O'Brien ve beraberindeki heyet, daha sonra Öncüpınar Konteyner Kenti'nde incelemelerde bulundu. Suriyeli çocukların eğitim gördüğü Zeytin Anaokulunda O'Brien'i öğrenciler, Türkçe, İngilizce ve Arapça söyledikleri şarkılarla karşıladı. O'Brien, Türk hükümeti ve halkının cömertlik örneği gösterdiğini söyledi.