---------------------------------- manset ------------------------------------------- ---------------------- manset ---------------------
CHP tarihi, güçlü liderler karşısında Deniz Baykal'ın kaybettiği çok sayıda kurultaya sahne oldu. Bülent Ecevit, 33 yıllık İsmet İnönü liderliğine 1972'de son verirken, Baykal'ın sürekli muhalefet lideri olduğu CHP'de, Ecevit'e karşı hep kaybettiği gözleniyor.
Bugünkü gibi güvenoyu amacıyla toplanan CHP'nin 5 Mayıs 1972'deki 5. Olağanüstü Kurultayı'nda muhalefetin lideri olan Ecevit, 33 yıllık lider İnönü'nün Parti Meclisi'nin aldığı 709 oya karşılık 507 oy alınca, İnönü istifa etmek zorunda kalmış; aynı yıl 14 Mayıs'ta toplanan özel kurultayda da Ecevit, CHP liderliğine seçilmişti.
Baykal'ın ilk girişimi: 1979
Baykal'ın iki yıl sonra 14 Aralık 1974'teki 22. Kurultay'da Genel Sekreter Yardımcısı olarak girdiği CHP, 5 Haziran 1977 genel seçiminde yüzde 41,4 oy aldı ancak 213 milletvekili ile kurduğu azınlık hükümetine TBMM'den güvenoyu alamadı. 14 Ekim 1979'da yapılan ara seçimlerde de, oy oranı yüzde 29'a düşerken, 5 milletvekilinin tümünü AP alınca, Baykal ilk kez muhalefet liderliğine soyundu. Ancak Baykal ve Ali Topuz, sert muhalefetlerine rağmen, Kurultay'daki güvenoylamasında Ecevit'in 20'ye karşı 1341 oyla güvenoyu almasını engelleyemediler.
İnönü'ye karşı üç mağlubiyet
Baykal, CHP'nin kapatılıp, yerine kurulan SHP'de de sürekli muhalefette kaldı. 1986'da Erdal İnönü genel başkanlığa getirilirken, 1988'deki kurultayda Parti Meclisi Baykal ekibinden oluştu. Baykal, siyaset yasağı kalktığında partiye girdi ve Genel Sekreter seçildi. İki yıl sonra SHP MYK'sı istifa etti ve Baykal bu kez Erdal İnönü'ye karşı aday oldu. Ancak 504'e karşı 405 oyla kaybetti. 1991'deki Kurultay'da yine İnönü'ye karşı aday olan Baykal, 534'e karşı 451 oyla yine kaybetti. Parti içi muhalefette ısrarını sürdüren Baykal, İnönü karşısında 3. yenilgisini 1 yıl sonra 1992'deki Olağanüstü Kurultay'da aldı ve İnönü'nün 516 oyuna karşılık 486 oyda kaldı.
2. CHP'de nihayet
9 Eylül 1992'de CHP yeniden kurulurken, Baykal bu kez CHP liderliğine soyundu ve Erol Tuncer'in karşısında Genel Başkan seçildi. Baykal, SHP'den 21 milletvekili transfer ederek TBMM'de CHP Grubu'nu kurdu. 1993'te SHP lideri Erdal İnönü, siyaseti bırakma kararı aldı ve Murat Karayalçın yeni genel başkan seçildi. 1994'te de CHP ile birleşme protokolü imzalandı. Ancak, birleşmenin hangi parti çatısı altında olacağı ve liderlik konusunda Baykal ile Karayalçın uzlaşamayınca, partiyi Baykal, lideri Karayalçın belirledi. Birleşme 19 Şubat 1995'te CHP çatısı altında ve Hikmet Çetin liderliğinde gerçekleşti.
Muhalefetle geldi, seçimle gitti
Ancak Baykal, Çetin yönetimi sırasında da muhalefeti bırakmadı ve sadece 7 ay sonra toplanan Kurultay'da Murat Karayalçın'la yarıştı. Bu yarıştan 309'a karşılık 681 oyla "lider" olarak çıkan Baykal, girdiği ilk seçim olan 24 Aralık 1995 seçimlerinde yüzde 10,74 ile 49 milletvekilliği aldı. Ancak Baykal, bu oy oranını 18 Nisan 1999 seçiminde yüzde 8,7'ye düşürerek CHP'yi Meclis dışında bırakınca, yoğun baskılar üzerine genel başkanlıktan çekilmek zorunda kaldı.
Liderliği Öymen'e bıraktı ama...
22 Mayıs 1999 kurultayında, Altan Öymen, Hasan Fehmi Güneş, Murat Karayalçın, Ertuğrul Günay, Hurşit Güneş'e karşı 3. turda 521 oyla genel başkan seçildi. Güneş'e 508 oy çıktı. Ancak Baykal, liderliği bırakmakla "partiyi bırakmadığını" gösterdi ve Parti Meclisi seçimlerinde yaşanan liste kavgaları nedeniyle seçimi kazananlar istifa ettiler; ardından 26 Haziran 1999'da gidilen Olağanüstü Kurultay'da, "Baykal ekibi" Öymen'in listesini delerek 60 kişilik Parti Meclisi'nde "çoğunluğu" elde etti. Bu nedenle, Öymen'in genel başkanlığı ancak 15 ay sürdü. Öymen, Parti Meclisi'nde yapılan seçimlerde 20 kişilik MYK'ya, kendi listesinden yalnızca 5 kişinin girmesi sonucu 30 Eylül 2000'de olağanüstü kurultay kararı aldı. Baykal, Altan Öymen, Deniz Baykal, Hasan Fehmi Güneş ve Sefa Sirmen'e karşı, bu kez ancak 3. turda yeniden liderliğe seçildi.
Tek aday oldu, tüzüğü değiştirdi
Girdiği parti içi seçimlerde, CHP tüzüğündeki demokratik yapının getirdiği "liste delme" ve "liderliği alamasa da yönetim kadrolarını belirleyebilme" avantajının sağladığı şansı sürekli değerlendiren Baykal, liderliği yeniden aldıktan 9 ay sonra yapılan Olağan Kurultay'a, güçlü bir destekle "tek aday" olarak girerken, "muhalefete şans tanıyan tüm demokratik kapıları kapatmayı" da ihmal etmedi.
"Tüzük Kurultayı" diye adlandırılan kurultayda, CHP Tüzüğü değiştirilerek, Baykal'ın isteği doğrultusunda "blok liste" uygulaması getirildi ve Baykal, bu uygulama ile yeniden genel başkan seçilirken, kendi hazırladığı Parti Meclisi listesi de delinmeden kabul edildi. Baykal böylece parti içi muhalefeti de yönetimin tüm kademelerinden uzaklaştırmış oldu.
Muhalefet, tüzük duvarına karşı
Tüzük değişikliği sonucu "parti içi kurullarda temsil edilme" haklarının ellerinden alındığını düşünen Baykal muhalifleri, 28 Mart yerel seçiminde CHP'nin oy oranının düşmesi üzerine yeniden harekete geçtiler ve "seçimli olağanüstü kurultay" ve "tüzük kurultayı" için imza topladılar. Baykal buna karşı, 3 Temmuz'da "güvenoylaması" gündemli olağanüstü kurultay kararı alırken, tatmin olmayan muhalifler, "tüzük kurultayı" istemini içeren 315 imzayı Genel Merkez'e ilettiler. CHP yönetimi tüzük kurultayı istemini henüz karara bağlamazken, bugün yapılacak "güvenoyu kurultayı"nda, Baykal ve muhalifler ilk kez karşı karşıya gelecekler.
----------------- imza------------------
----------------- imza------------------