İstanbul Boğazı'nda 'kurşun' tehlikesi: Suyun dibi zehir dolu

Balık tutkunlarının oltalarına ağırlık yapması için taktıkları kurşun hem eşsiz Boğazı, hem de insan sağlığını zehirliyor. Sebebi ise içerisinde bulunan ağır metaller. Kurşunun denize düştükten sonra dibe çöktüğünü belirten İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşen Altuğ, "Kurşun toksik, yani zehirli bir madde. Çöken kurşun tuzlu suyla beraber zaman içerisinde erozyon yaşar. Uzun vadede balıkların yaşam alanlarını, yumurta ve larvalarını etkilemesi, kas dokularında birikerek soframıza ulaşması ve orada birikerek kanserojen etkiye sebep olması en vahim olarak vereceğimiz örnekler" dedi.

Haber Merkezi DHA
Kurşun

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşen Altuğ, balık tutkunlarının oltalarına ağırlık yapması için taktıkları kurşunun hem Boğazı, hem de insan sağlığını zehirlediğine dikkat çekerek, "Kurşun toksik, yani zehirli bir madde. Çöken kurşun tuzlu suyla beraber zaman içerisinde erozyon yaşar. Uzun vadede balıkların yaşam alanlarını, yumurta ve larvalarını etkilemesi, kas dokularında birikerek soframıza ulaşması ve orada birikerek kanserojen etkiye sebep olması en vahim olarak vereceğimiz örnekler" dedi.

ENDÜSTRİYEL ATIKLARLA DA SUYA KARIŞIYOR

Zehirli kurşunun sadece olta balıklarıyla değil endüstriyel atıklarla da mavi sulara karıştığını söyleyen Prof. Dr. Altuğ çözümün farkındalıkla olabileceğini belirterek, "Amatör olarak avlanan kişilere bunun etkileri ne kadar çok anlatılır ne kadar çok farkındalık artarsa, onların yoğun olarak avlandığı ve kurşun düşürdüğü yerlerde toplanması kural haline gelirse bir nebze zararı azaltmış oluruz. Kurşunu denizden kontrolsüz bir biçimde toplayanların olmasının yanı sıra lokal olarak yoğun olduğu yerlerde düzenli toplayıcı sistemlerini kurulması çözüm olabilir" dedi.

SÜPER GÜÇLÜ BAKTERİLER ORTAYA ÇIKABİLİR

Prof. Dr. Altuğ, "Özellikle kimyasal olarak toksik etkileri bulunan kimyasalların denize girmesi denizde bulunan bakterilerin bunlara karşı savunma geliştirmesine ve direnç kazanmasına yol açıyor. Dolayısıyla bugün kovid varken yarın da bu kadar çok kirleticiye, ağır metale direnç kazanmış süper güçlü bakterinin çıkmayacağını garanti edemez" dedi.

BALIKÇILARIN ÇOĞU ZARARLARININ FARKINDA DEĞİL

Sarıyer Sahili'nde olta malzemeleri satan Serkan Eser, kurşunun balıkçılığın olmazsa olmazı olduğunu belirterek, "İnsanlar bir çapari takımı aldığı zaman mutlaka bir kurşun da alıyor yanında. Ayda 100 kilodan fazla satıyorum" dedi. Aynı zamanda dalgıçlık da yapan Eser, "Sadece bulunduğumuz bölgeyi hesaplasak 15-25 ton çıkar. Bir kamyonla taşıyamazsın çıkan kurşunu. Kıyıdan 100 metreye kadar olta atabilirsin. Ben 50 metreye kadar dalabiliyorum. Açıkta çok daha fazla kurşun vardır. Ben profesyonel olduğum halde 4-5 tane koparıyorum. Acemiler çok daha fazla kurşun koparıyor" diye konuştu.

  • Kurşunun kilo ile uygun fiyata satıldığını söyleyen amatör balıkçı Musa Özdemir, "Ayda bir kilo kurşun harcıyorum. Zaten bir kurşun 100 gram, 10 tanesi 1 kilo yapar. Daha fazlası bile harcandığı olabilir" derken, bir başka amatör balıkçı Kemal Demir ise kurşunun denize olan zararlarını bilmediğini ifade ederek, "25 senedir boğazda balık tutuyorum. Kurşuna bir alternatif görmedim. Malzemecilerde de görmedim alternatifini. Denize bir zararı var mı hiç bilmiyorum" şeklinde konuştu.

Bu kez Caddebostan: Deniz kıyısı pislik içinde

Uzmanlar Boğaz için uyardı: Lüfer de kaçacak

İstanbul Boğazı’nda çöp adaları oluştu: Vatandaşlardan büyük tepki

FOTOĞRAF 27
İstanbul Boğazı'ndaki kirliliği dalış rekortmeni fotoğrafladı
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Temsilciliği tarafından "Sudaki Yaşam Savunucusu" ilan edilen Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen, İstanbul Boğazı'nda gerçekleştirdiği dalışla, plastik atık kirliliğine dikkati çekti. Her yıl balıkların eksildiğini, atıkların arttığını gözlemlediğini söyleyen Ercümen, "Son yıllarda balıklardan daha çok plastiklerin arasında yüzüyorum. Bunu her dalışımda çok rahatlıkla söyleyebilirim. Bazı deniz canlılarımızı örneğin Akdeniz'de yoğun olan Caretta Caretta gibi deniz kaplumbağalarını, çoğu zaman boynuna plastik poşet veya ağ takılmış şekilde yardıma muhtaç halde buluyoruz. Bir çoğunun yaşamını kaybettiğini gözlemliyoruz. Benim gözlemlerim maalesef çok kötü." dedi.