Kadın ve çocukları derhal bırakın

Esed zindanlarında işkence gören 7 bini aşkın mahkumun derhal serbest bırakılması için en güçlü çağrı, İstanbul’da toplanan Vicdan Hareketi’nden geldi.

Ayşe Mine Alioğlu Yeni Şafak
2011 yılından bu yana Suriye savaşında 450 binden fazla insan hayatını kaybetti.

İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) öncülüğündeki ‘Vicdan Hareketi’, Suriye rejimince hapishanelerde tutulan kadın ve çocuklar için harekete geçti. İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen programa 105 ülkeden aktivist katılırken Türkiye’den yaklaşık 2 bin sivil toplum kuruluşu destek verdi. Azerbaycanlı sanatçı Azerin, Güney Afrika’nın efsanevi lideri Nelson Mandela’nın torunu Nkosi Mandela, İngiltere Parlamentosu’nun ilk Müslüman milletvekili Hon Baroness Pola Manzila Uddin, Ekvador Milletvekili Ana Belen Marin Aguirre, Ukrayna Milletvekili Olga Bogomolets başta olmak üzere yoğun katılıma sahne olan etkinlikte Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak üç dilde yapılan Vicdan Hareketi manifestosunu Türkiye’yi temsilen İHAK Başkan Yardımcısı Avukat Gülden Sönmez okudu. Savaştan en çok zarar görenlerin kadın ve çocuklar olduğunun altını çizilen manifestoda şöyle denildi:

REJİM TECAVÜZÜ SİLAH OLARAK KULLANIYOR

  • “2011 yılından bu yana Suriye savaşında 450 binden fazla insan hayatını kaybetti, daha fazlası yaralandı. On binlerce insan hapishanelere ve aynı amaçla kullanılan hangarlara, okullara, depolara doldurularak sınırları zorlayan zulümlere maruz bırakıldı. Çok sayıda kurumun doğrulamasına göre bugüne kadar 13 bin 500’ün üzerinde kadın zindanlara tıkıldı; 7 binin üzerinde kişi halen bu hapishanelerde tutulmakta. Suriye rejimi kadınlara tecavüzü bir silah olarak kullandı, kullanmaya devam ediyor. Bazı kadınlar hamileyken alındı ve tutuldukları yerlerde doğum yaptı.”

MAHPUSLAR SERBEST KALSIN

“Barışı inşa etmek savaş kadar basit değildir. Yine de savaşın da bir hukuku olsun, vahşileşmenin önüne geçilsin istiyoruz. Savaşın da bir ahlakı olmalı diyoruz. Biz Suriyeli mahpus kadın ve çocukların hiçbir pazarlık konusu yapılmadan koşulsuz bir şekilde serbest bırakılmasını istiyoruz. Tüm insanlığı, savaşlarda kadın ve çocukların korunması için etkili tedbirler almaya davet ediyoruz. Başta Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere tüm uluslararası mekanizmaları bu konuda çaba sarf etmeye davet ediyoruz.”

  • Eşimin önünde tecavüz ettiler
  • Esed rejiminin hapishanelerinde işkenceyi bizzat yaşamış kadınların anlatımları tüyleri diken diken etti. Nural Harram (32), “Sorgu sırasında dizimi kırdılar. Şimdi yürüyemiyorum” derken, ismini vermek istemeyen bir Suriyeli kadının sözleri dinleyenleri dehşete düşürdü: “Şam’da 3 yıl cezaevinde kaldım. Eşimin gözü önünde bana işkence edip tecavüz ettiler. Eşimi işkenceler sonucu kaybettim. Erkeklere toplu halde çıplak şekilde işkence yapılıyordu ve bazılarının ölümünü seyretmemiz isteniyordu. 12 yaşından küçük çocuklara işkence yapıyorlardı ki anneleri konuşabilsin diye Rejim aynı metotları herkese uyguluyordu. Oradan çıkabilmeyi başarabilmiş nadir insanlardanım.”

Öldürmeyi iyi bilirler

Bizi Esed’e bırakmayın