|

Öldürmeyi iyi bilirler

Hama’da Suriyelileri tanklarla ezip cuma namazı sonrası topladığı 8 bin genci sorgusuz sualsiz asan Hafız Esed’den kimse hesap sormadı. Oğlu Beşşar Esed ise babasının yolundan giderek 1 milyonu aşkın masumun katledilmesinin baş sorumlusu oldu. Esed Ailesi hâlâ iktidarda.

Yılmaz Bilgen
04:00 - 4/02/2019 Pazartesi
Güncelleme: 12:08 - 4/02/2019 Pazartesi
Yeni Şafak
Hafız Esed dönemi, Suriye tarihine ‘utanç dönemi’ olarak geçti.
Hafız Esed dönemi, Suriye tarihine ‘utanç dönemi’ olarak geçti.

Suriye’de 2 Şubat 1982’de 40 bin masum sivilin öldürüldüğü Hama Katliamı 37. yılını doldurdu. O dönem 400 bin olan kent nüfusunun 10’da 1’ini yok eden Hafız Esed, cinayet mirasını oğlu Beşşar Esed’e devretti. Suriye Geçici Hükümet Başbakanı Ghassan Hito, baba Esed’in 1982’de Hama’nın yüzde 75’ini harabeye çevirdiğine, oğlu Beşşar’ın ise 2011’de başlayan ikinci dalga katliam sürecinde Suriye’nin yüzde 80’ini enkaz haline getirdiğine dikkat çekiyor. Ülkede katliamın Baas rejimi tarafından ‘geleneksel’ hale getirildiğini ve babadan oğula miras bırakıldığını kaydeden Hito, “Oğul Esed döneminde katledilen insan sayısı 1 milyonu aştı” dedi.



  • Dün Hama, bugün tüm ülke
  • Hama’da 40 bin Suriyelinin hunharca katledilmesinin üzerinden 37 yıl geçti. İç savaşla birlikte öldürülenlere 1 milyon kişi daha eklendi. Ancak kimse, Esed Ailesi’nden hesap soramadı.

100 BİNDEN 13 MİLYONA BÜYÜK DRAM

Yeni Şafak’a yaptığı açıklamada Hito, “Hafız Esed tarafından 2 Şubat 1982 tarihinde başlayan katliama dünya sessiz kaldığı için Hafız Esed’in oğlu çok daha büyüğünü gerçeleştirdi” ifadesini kullandı. Hama’nın dış dünyayla tüm bağlarının kesildiğini, dünyanın orada olan biteni öğrenmesinin engellendiğini kaydeden Hito, “O sürece dair birçok nokta halen bilinmezliğini sürdürüyor. Aradan geçen 37 yıla rağmen en az 15 bin insanın akıbeti bilinmiyor. 1982 katliamı sonrası 100 bin kişi ülkeden ayrıldı. Sonrasında oğul Esed, 2011’de başlayan iç savaş sürecinde 13 milyon insanı Suriye’yi terke mecbur bıraktı” diye konuştu.


İNSANLAR TANKLARLA EZİLDİ

  • 400 bin nüfuslu Hama’nın yüzde 10’nun vahşice katledildiğini söyleyen dönemin mağdurlarından Esad Muhammed ise 6 yıl cezaevinde kaldığını, olayların 1979 yılında Baas rejimini protesto gösterileri sonrası başladığını anlatarak şöyle konuştu: “Rejim güçleri olağanüstü bir kıyımla sivil gösterileri bastırdı. Binlerce genci yargısız infaz etti. Hama, 1 Şubat’ta tamamen kuşatıldı. Askerler ve milis güçler her eve girdiler. Tanklar sokaklarda yüzlerce insanı ezerek ilerliyordu. O dönem gerek katliamlar, gerekse de cezaevi ve sorgu süreçleriyle ‘utanç dönemi’ olarak tarihe geçti. 3 hafta içerisinde 40 bin kişi öldürüldü.”

BİNLERCESİNİN MEZARI YOK

“Olağanüstü işkencelerden sonra Şam-Sidneya Cezaevi’ne atıldım. Birçok arkadaşımız sorguda şehid düştü. Aradan geçen 37 yıla rağmen binlerce kişinin mezarı bile bilinmiyor. Hafız Esed, bir daha kimse gösteriye teşebbüs edemesin diye o dönem Hama’yı topyekün cezalandırdı. Baas yönetimi sonraki yıllarda Hama’ya resmi ya da özel yatırımları bu ceza kapsamında engelledi. Hamalılar 10 yıl boyunca vebalı gibi takip edildi ve şehir halkı gözaltında yaşadı. Sonra tutuklamalar İdlib, Cisr’eş Şuğur, Halep, Meşerga, Deyrizor, Şam ve Humus’a sıçradı. Olağanüstü bir zulüm dönemiydi. Sadece işkence altında sakat kalan insan sayısı 7 bini aştı. Binlerce kadın dul, binlerce çocuk da yetim kaldı.”

Katiller hâlâ korunuyor


  • 1982 Şubat’ında katliam dalgasının sona erdiği sanılıyordu. Hafız Esed, ay sonu cuma namazı sonrası Hama sokaklarından 8 bini genci toplattı. Toplanan gençler, çevredeki Nusayri köylerine götürülerek sorgusuz sualsiz idam edildi ve cesetleri günlerce teşhir edildi. Esed’in, ‘geçmişte öldürülmüş Nusayrilerin öcünü almak için böyle bir katliama başvurduğu’ söylendi. Süreç boyunca katledilen 40 bin kişinin yanında 63 cami, 4 de kilise yıkıldı. 100 bin kişi başka bölgelere göç etti, 15 bin kişi ise kayboldu. Hama, sadece 1 ay içerisinde hayalet şehir oldu. Kentin yüzde 75’i yıkıldı. Um Hasan Parkı civarındaki 4 mahalle (Aside, Zanbaki, Kilamniye ve Bab Heyran) sakinlerin başına yıkıldı; içinde cesetler bulunan enkazlar ise düzleştirildi. Alan önce tümüyle parka çevrildi; daha sonraları oraya Şiraton Otel, emniyet binası, Baas parti binası ve eğitim binası gibi yapılar inşa edildi.
  • DELİLLERE RAĞMEN BİR ŞEY YAPILMADI
  • Hafız Esed ve Beşşar Esed’in, katliamlar ve kaosla birlikte İsrail’i ‘bölgede tek güçlü ülke yapma’yı hedeflediklerinin altını çizen Hama Katliamı tanıklarından Esad Muhammed, sivil katliamlardan ötürü çalınabilecek bütün kapıları çaldıklarını ancak tüm kapıların kendilerine kapandığını anlattı. 2014’te bir emniyet görevlisinin, rejimin işkenceyle öldürdüğü 11 bin kişiye ait fotoğrafları delilleriyle sunmasına rağmen o dönem ABD Başkanı Barack Obama’nın hiçbir şey yapmadığını söyleyen Muhammed, şöyle konuştu: “2014 yılı sonlarında ‘Sezar’ kod adlı bir rejim görevlisi, beraberinde işkence altında ölen 11 bin kişiye ait 55 bin fotoğrafla Suriye’den çıkmayı başardı ve bir heyetle birlikte Amerikan Kongresi’nin karşısına çıktı. Ancak zamanın ABD Başkanı Obama, Beşşar Esad’a karşı hiçbir şey yaptırtmadı. Rejim pek çok kez kimyasal silah kullandı. Muhalefetin sunduğu deliler bir değil bin Beşşar’ın yargılanmasını sağlayabilir. Ama ne yazık ki Beşşar hâlâ birilerinin işine yarıyor.”

#Hafız Esed
#Beşşar Esed
#Suriye
5 yıl önce