Taksim’deki Gezi Parkı olaylarının ardından Diyanet'e bağlı müfettişlerce hazırlanan rapor doğrultusunda görev yeri değiştirilerek önce Kayabaşı’ndaki Hazreti Hüseyin Camisi’ne, daha sonra da Karaköy’deki Arap Camii’ne atanan Fuat Yıldırım, eşinin lösemi hastası olması ve görev yerinin değişiminin hayatının akışını olumsuz etkilediği gerekçesiyle Diyanet’e dava açtı. İstanbul 4. İdare Mahkemesi’ne verdiği dilekçede Yıldırım, camide yaşanan olayları en ince ayrıntısına kadar anlattı. Yıldırım, ifadesinin saptırıldığını söyledi.
ÇOĞU EYLEMCİ ALKOL ALMIŞTI
Dilekçesinde çarpıcı ifadelere yer veren Yıldırım, cami içerisinde içki içilip içilmediğini görmediğini fakat, cami içerisinde bira kutusu gördüğünü ifade etti. Yıldırım, insanların ayakkabılarıyla cami içerisinde dolaştıklarını ve çoğunluğunun dışarıda alkol almış, sarhoş kişiler olduklarını belirtti.
CAMİ KAPILARI TEKMELENDİ
Yıldırım, dışarıdaki bazı kişilerin caminin kapılarını tekmelediği ve kilitlerini kırdıklarını belirterek, "Camide herkes kargaşa ve panik haldeydi. Hemen müdahale edemedim. Provoke edip beni linç edebilirlerdi. Cami içine giren eylemcilerin çoğunluğu dışarıda alkol almış, sarhoş ve ne yapacaklarını bilmiyorlardı” ifadelerine yer verdi.
İTFAİYE VE AMBULANSLARI ALMADILAR
Ertesi gün, 1 Haziran’da caminin 500 metre ilerisindeki eylemcilerin bir polis otobüsünü yaktıklarını aktaran Yıldırım, yangını söndürmeye gelen itfaiye araçlarının yanı sıra yaralılar için gelen ambulansların eylemciler tarafından alana sokulmadığını ifade ederek olay anını ‘küçük bir kıyamet gibiydi’ diyerek nitelendirdi.
BİRA KUTUSUNU DOĞRULADI
Yıldırım, eylemcileri çıkarttıktan sonra camiyi kontrol ettiklerini içeride pencerenin önünde ezik bir bira kutusu ve müezzin mahfelinde yarım paket sigara tespit ettiklerini söyledi.
Uyardım ama bilgi kirliliği devam etti
Caminin kamera görüntülerini emniyete teslim ettiğini söyleyen Yıldırım, TEM Şube ve Karaköy Polis Karakolu olmak üzere 2 farklı tarihte ifade verdiğini ancak kendisine talep etmesine rağmen ifadesinin fotokopisinin verilmediğini söyledi. Yıldırım şöyle devam etti: "Israrla sorulan, ‘Cami içinde içki içildi mi, içki içeni gördün mü?’ sorusuna karşı görmediğimi belirttim. Yalan mı söyleyeyim, içilip içilmediğini görmedim. ‘Görüntüleri size teslim ettim, siz polis olarak tespit edin, bizi de aydınlatın’ dedim. Fakat emniyetteki ifademin bir kısmı, polisler tarafından basına sızdırıldı. ‘Ben yalan söyleyemem’ cümlesi üzerinde günlerce yazılar yazıldı. Bir kısım medya benim hakkımda, ‘Başbakanı yalanlayan adam’ diye yazdılar. Bunlar hakkında suç duyurusunda bulundum. Gerçekleri belirtmeme rağmen kargaşa ve bilgi kirliliği devam etti.”
ÖZKES BASINA VERDİ
Yıldırım, Diyanet müfettişlerinin incelemesi sonrası görev yerinin Kayaşehir Hazreti Hüseyin Camii olduğunu öğrenince itiraz davası açacağını söylemesi üzerine ikinci bir soruşturma geçirdiğini belirtti. İkinci soruşturmayı basınla paylaşanın eski Beyoğlu Müftüsü CHP Milletvekili İhsan Özkes olduğunu öğrendiğini belirten Yıldırım, eşinin lösemi olduğunun basına yansıması sonrası geçici olarak Karaköy’deki Arap Camii’ne atamasının yapıldığını da dile getirdi. Taraflar, mahkemenin geçtiğimiz günlerde yapılan duruşmasına katıldı. Savunma yapan Yıldırım, dava dilekçesindeki ifadelerini tekrarladı. Avukatı Ali Tizik de atama işleminin rütbe tenzili olduğunu belirterek göreve iade talep etti. Diyanet avukatı ise, görevlendirmenin hukuka uygun olduğunu savundu. Mahkeme, bir ay içinde karar verecek.
Cami revir olmuştu
Polisin müdahalesi sonrasında camiye sığınan eylemcilere doktorlar tarafından burada ilk tıbbi yardım yapılmıştı.
İstanbul'da su birikintisine düşen çocuk hayatını kaybetti
Eyüpsultan Belediye Başkanı Köken'den "hediye kutularının görüntüleriyle" ilgili açıklama: Kasıtlı ve yanlış bilgilerle servis edildi
Murat Kurum'dan İBB yönetimine eleştiri: İstanbul'un kaynaklarını kendi gelecekleri için harcıyorlar
Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u fetih rotası belirleniyor: Sona gelindi
'Gizli Bölmede Nefessiz Bırakılan Çocuklar' haberlerine ilişkin bakanlıktan açıklama: İki çocuk koruma altında