Aida’nın gidemediği yerde miyiz?

Srebrenitsa Soykırımını beyaz perdeye taşıyan Quo Vadis Aida, sahici dili ve etkili anlatımıyla dikkat çekiyor. Nereye Gidiyorsun Aida’nın sorusunun muhatabı biziz. Hepimiziz... Çünkü Aida’nın gidemediği yerdeyiz. Güvendeyiz. Aida aslında vicdanımızda... Masumlara sahip çıkmaya, hayatta tutmaya çalışan ama başaramayan...

Abdulhamit Güler Yeni Şafak
TRT’nin ortak yapımcısı olduğu film, en iyi yabancı film dalında Oscar’da yarışacak.

Sinemanın şahıslar ve kitleler üzerindeki etkisi, tarihe şahitlik noktasında yadsınamaz bir işleve sahip. Bazı filmler, film olmaktan fazlasına sahip. Hikayesinin duygusu, yönteminin sahiciliği ve ruha dokunduğu noktaların kalıcılığı, belki başka hiçbir şeyde olmayacak kadar önemli. Bosna Hersek’in Oscar adayı olan ve yabancı film dalında yarışan Quo Vadis, Aida (Nereye Gidiyorsun, Aida) böyle filmlerden biri. TRT’nin ortak yapımcılarından olması hasebiyle de gündemimize giren ve mutlu eden film, Srebrenitsa’da yaşanan soykırımı bir annenin, ailenin erkeklerini kurtarma çabası üzerinden anlatıyor.

Srebrenitsa acısının 25. yılı: 1000 cenaze hala kayıp

FİLMİN SORUSUNUN MUHATABI KİM?

  • Nereye Gidiyorsun, Aida, Srebrenitsa’da soykırımın uygulandığı birkaç güne şahit kılıyor, izleyiciyi. Filmin büyük kısmında BM yetkililerine tercüman olan Aida’nın gözünden vahşet resmediliyor. Eşi ve iki oğlunu soykırımdan uzak tutmaya çalışan Aida ile hayatta kalma mücadelesine eşlik ediyoruz. Başarabiliyor muyuz? Yani biz hayattayız da Aida nerede? Yönetmen, Aida’ya “Nereye gidiyorsun” diye sorarken esasında bize, insanlığa soru yöneltiyor.

Avrupa'nın yüz karası Srebrenitsa Soykırımı: Bosna Hersek ordusunda görevli eski general yaşadıklarını anlattı

Tercüman ne iş yapar? Neyi çevirir? Basit bir iletişim aracı mıdır? Öyle olmamalı. Film de bunu vurguluyor. Batılı askerler ile Boşnaklar ve katliamcı Sırp askerler arasında iletişim kurulmasına yardımcı olmaya çalışan Aida, gereken iletişimi sağlayamıyor. Çünkü iletişim anlam barındırır. Anlamı olmayan iletişim basit teknik bir eylemden öteye geçemez. Aida’nın çaresiz kaldığı nokta da burası. Ailesini kurtarmaya çalışması ve malum sonuca varması da bundan. Zira yakın tarihin benzeri olaylarında (bugün de Suriye’de gördüğümüz üzere) katliamlara dur diyebilecek olan Batı için iletişim teknik bir aşamadan öteye geçemiyor ve bunun adına da diplomasi deniyor. Peki, diplomasi Srebrenitsa’da 8372 kişi katledilirken neye yaradı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Srebrenitsa katliamı tarihin acı ve utanç verici sayfalarından biridir

GENİŞ KİTLELER SREBRENİTSA’DAN HABERDAR OLACAK

  • Filmin en güzel yanı sorular sorması. Bazılarının cevabı net. En azından biz biliyoruz. Ancak senarist-yönetmen Jasmila Zbanic’in asıl hedefi, gerçeğe gözünü kapayan toplumlar. Tam da bu sebeptendir ki filmin Oscar’da son 5’e kalması, BAFTA’da büyük ödüllere aday gösterilmesi, dünyanın en önemli festivallerine kabul edilip ödül kazanması çok mühim. Festivallerin işlevi de bu olmalı. Kimilerinin gözünü kapadığı ya da farklı sebeplerle görmediği hakikatlerin geniş kitlelere ulaştırılmasını sağlaması

Boşnak askerin asırlarca konuşulacak hikayesi...
Tarihler 11 Temmuz 1995'i gösterdiğinde Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı Srebrenitsa katliamı yaşandı. Bosna Savaşı sırasında 8 binden fazla Boşnak sivilin Sırp askerler tarafından katledildiği Srebrenitsa Katliamı, üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen hala yakın tarihin utanç tablolarından biri olarak tazeliğini koruyor. 8 Temmuz'da ise farklı bir hikaye tekrar gün yüzüne çıktı. Boşnak askeri olan Senad Medanoviç'in hikayesi. Sırplar ailesini diri diri yakmış, evini de yerle bir etmişti. Çaresizce ağaca sarılmış görüntüsü katliamın sembolü haline geldi.

Yaşanmış olaylara dayanan filmin hikayesini anlatmaya gerek yok. Özellikle Anadolu insanı Srebrenitsa konusunda hassas ve yaşananların farkında. Filmin ana hikayesinde ne olduğunu biliyoruz. Yönetmenin özgün yaklaşımını ortaya koyan ise hikayenin kurmaca unsuru olan ve filmin son 10 dakikasında izleyiciye yeni sorular soran kısım. Savaştan seneler sonra, Boşnakların katledildiği spor salonunda Aida’nın öğrencisi olan çocukların sahnelediği gösteri, çocuklar arasında katliam yapan askerlerin çocuklarının da olması ve çocuk eliyle/diliyle sahneden bütün dünya halklarına “görmezden gelmeye devam edecek misiniz” sorusunun yöneltilmesi Zbanic’in etkili sinemasının zirvesi olarak izleyicide kalıcı bir duygu bırakıyor.

Boşnaklara soykırım tehdidi: Irkçı Sırplar yeni Srebrenitsa peşinde

YÖNETMENİN İŞÇİLİĞİ HARİKA

  • Bosna Hersek, Türkiye, Avusturya, Romanya, Hollanda, Almanya, Polonya, Fransa ve Norveç ortak yapımı olan film, ciddi prodüksiyonunu (4 milyon avro bütçesi) sahici ve duygulu diliyle herkese hitap edecek şekilde sunmayı başarıyor. Yüzlerce figüranın yer aldığı sahneler de birkaç kişilik uzun planlar da aynı amaca hizmet ediyor. Ajitasyondan uzak dilini sadece duygu oluşturmak için kullanmayı başaran yönetmen, Aida’nın en acılı anında, gözyaşlarına boğulmuşken bile kamerasını yaklaştırmayarak harika bir işçilik sunuyor.

Filmin oyunculukları da söz konusu sahici dile hizmet ediyor. Abartı yok. Soykırımdan bahsederken ve ailesinin erkeklerini kaybeden birini resmederken dahî amaçtan ödün vermiyor. Başrolde yer alan Jasna Duriçiç’in performansı da filme ciddi katkı sağlıyor.

Soykırımı seyreden askere ödül

AİDA NEREYE GİDEMEDİ VE BİZ NEREDEYİZ?

Son dönemde izlediğim en iyi filmlerden biri olan Nereye Gidiyorsun Aida’nın sorusunun muhatabı esasında biziz. Hepimiziz Çünkü Aida’nın gidemediği yerdeyiz. Güvendeyiz. Mazlumların olamadığı bir yerde Aida aslında vicdanımızda Masumlara sahip çıkmaya, hayatta tutmaya çalışan ama başaramayan

  • 26 yıl sonra Bosna’da anneler hala bin kişinin naaşını arıyor. Hal böyleyken kendimize soralım; Aida nereye gidemedi ve biz neredeyiz?