Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesinde göğüs hastalıkları uzmanı Ayşe Nigar Halis, sigaranın insan vücudunda bıraktığı hasarlara ilişkin konuştu. İşte detaylar.
SİGARANIN ZARARLARI NELERDİR?
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Nigar Halis, “Sigara vücutta emildiği anda 8 bin tane zararlı madde, ki bunlardan 100’e yakını kanserojen madde, bunların hepsinin kana karışmasıyla tüm organlara zarar veriyor. Kalp damar hastalıklarından, felç geçirmeye, kalp krizi ve çok sayıda kanser, başta akciğer kanseri olmak üzere, akciğer kanserinin yüzde 90’ının sebebi sigaradır. Sigara mesane kanserinden, diğer mide kanserlerine ve şeker hastalığına kadar her türlü vücuttaki hücreye zararı olan bir maddedir. Ve maalesef sigara satışı yasal olduğu için toplumda kabul görmüş bir zehirli maddedir. Sigara kullanımında ilk akla gelen zararları; kalp damar hastalığı ve ilk etkilenen sistemler akciğerler, nefes darlığı, öksürük, sürekli balgam çıkarma uzun vadede efor kapasitesinde azalma, yürürken çabuk yorulmadır. Bunun dışında damarlar etkilenmeye başladığı anda kişi felç de geçirebilir, kalp krizi de geçirebilir. Yine sigara her tür kansere yol açabilir. “ dedi.
Bu anlamda sigaranın bazı zararlarını kısaca, madde madde sıralayacak olursak:
Kanser: Sigara içmenin en büyük sağlık risklerinden biri, kanser riskini artırmasıdır. Sigara içenlerdeki kanser oranı, sigara içmeyenlerdeki oranlara göre çok daha yüksektir. Özellikle akciğer, boğaz, mide, yumurtalık, pankreas, idrar yolu ve mesane gibi vücut bölgelerinde kanser riski artar.
Kalp hastalıkları: Sigara içenlerdeki kalp hastalıkları oranı, sigara içmeyenlerdeki oranlara göre çok daha yüksektir. Sigara, damar tıkanıklığına neden olabilir ve bu da kalp krizi ve inme riskini artırır.
Akciğer hastalıkları: Sigara içmenin en büyük sağlık risklerinden biri de, akciğer hastalıklarına yol açmasıdır. Sigara içenlerde, akciğerlerde tümörler, akciğer iltihapları ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi sağlık sorunları daha sık görülür.
Diş ve diş eti sorunları: Sigara içenlerdeki diş ve diş eti sorunları oranı, sigara içmeyenlerdeki oranlara göre daha yüksektir. Sigara, diş eti iltihaplarına ve dişlerin dökülmesine neden olabilir.
Ölüm riski: Sigara içenlerdeki ölüm oranı, sigara içmeyenlerdeki oranlara göre çok daha yüksektir. Sigara içenler, kanser ve kalp hastalıkları gibi birçok farklı sağlık sorununa daha yatkındır ve bu nedenle ölüm riski daha yüksektir.
SİGARA NASIL BIRAKILIR?
Sigarayı bırakmanın mümkün olduğunu söyleyen Dr. Ayşe Nigar Halis, “Sigarayı bırakmak tabii ki mümkün. İlk başta kişinin istemesiyle mümkün. Sigara bırakmayı istemeyen, bunu gündemine almayan, bunu kendini hazır hissetmeyen bir kişiye sigarayı bıraktırmak mümkün değil. Önce kişinin sigara bırakmayı kendini hazırlaması lazım. Bunu istemesi lazım. O yüzden sigara bırakma poliklinikleri randevulu yapılan polikliniklerdir. Sigara kullanan kişinin gittiği hekim tarafından ‘sigara içiyor musun’ diye sorması bile hastalar için çok kıymetli. Sigarayı içen bir kişiye, ‘sigarayı bırakman gerekiyor’ diye öneride bulunmak bile sigarayı bıraktırmada etkili bir yöntem. Sigara bırakmaya kişinin kendini hazır hissettiği anda sigara bırakma polikliniğimize randevu alarak gelmesi bunun için önden bir hazırlık, bir çaba sarf ederek bize gelmesi sigarayı bırakmanın başarısını artıran en önemli faktördür. Yoksa istemeyen bir kişiye sigarayı bıraktırmak söz konusu değil. O bilinçte olmak lazım. “ diye konuştu.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Nigar Halis devamında, “Polikliniğimize gelen hastalara öncelikle bir ön görüşme yapıyoruz. Ardından kişiyi tanıyınca ona uygun, ona yardımcı yöntemler tavsiye ediyoruz. Bunlar ağız yoluyla içilen hap tarzında ilaçlar da olabilir, nikotin bandı, nikotin sakızı, nikotin replasman tedavisi dediğimiz yöntemler de olabilir. Daha sonra o kişileri takibe alıyoruz. Belli aralarla kontrole çağırıyoruz. Sigara bıraktığınız anda ağır bağımlı bir kişinin özellikle ilk 3 haftası en zor geçen dönemidir. ilk 3 haftada yoksunluk belirtileri oluyor. Bu bir madde bağımlılığı. Maddenin vücuttan eksildiği an kişide stres, huzursuzluk, uyku problemleri, sinirlilik hali, sürekli bir şeyin eksik olması, aklında konsantrasyonunda sıkıntı, oluşturan bir maddeye ulaşma ihtiyacı oluyor. İlk 3 haftada özellikle kişiye destek vermemiz çok önemli. Kişinin kendi kendilerine bırakmayı denediklerinde başarısız olan ve bir kısır döngüye giren, “bırakmayı her seferinde deniyorum ama bir günü bile dolduramıyorum. İkinci, üçüncü günden sonra tekrar başlıyorum, ya da 10 bıraktım ama geri başladım” deyip aynı şeyi defalarca yaşayan, aynı kısır döngüden kurtulamayan kişilere kesinlikle bırakmalarına yardımcı olmak için biz burada bu polikliniğimizi açtık ve yardıma hazırız.” ifadelerini kullandı.