|

Kilo garantili kurban satışının dini hükmü nedir?

Kurban Bayramı'na sayılı günler kala, "Kilo garantili kurban satışının dini hükmü nedir?" sorusunun yanıtı merak ediliyor. Din İşler Yüksek Kurulu Başkanlığından kilo garantili kurban satışının dini hükmüne ilişkin açıklama yapıldı.

17:52 - 6/07/2021 Salı
Güncelleme: 17:53 - 6/07/2021 Salı
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Din İşler Yüksek Kurulu Başkanlığından "Kilo garantili kurban satışının dini hükmü nedir?" sorusuna şu yanıt verildi:

  • "Kurulumuzun 2018/31 sayılı kararında, vekalet yoluyla kurban alımı ve kesimi organizasyonlarıyla ilgili dikkat edilmesi gereken hususlara temas edilmiştir. Ancak kurban ibadetinin, et satın alımı şekline dönüşmemesi için şu hususların daha açık bir şekilde belirtilmesi önem arz etmektedir:
  • Ticari kuruluşlarca yürütülen vekaletle kurban organizasyonlarında - yukarıda zikri geçen kararda da belirtildiği üzere - belli kiloda et miktarının kurban sahiplerine verilmesi taahhüt edilmemeli, bunun yerine tahmini bir kilo aralığı belirlenerek, bu kilo aralığında bir hayvan kişiye satılıp onun adına kesilmeli ve çıkan et ne ise o teslim edilmelidir. Bu hususta doğru hareket edilebilmesi için kurban kesilmeden önce kimin adına kesileceği belli olmalı ve kurban o kişi adına vekaleten kesilmelidir. Kurbanlıkların kimin adına olduğu belirlenmeden topluca kesilmeleri caiz değildir. Bundan dolayı kilo garantili kurban satışının dinî bakımdan pek çok mahzuru bulunmaktadır.
  • Şöyle ki;
  • a) Kilo garantili kurban satışında, her bir kişi adına bir küçükbaş hayvan kesilmesine veya bir büyükbaş hayvanın en az yedide bir hissesinin kesilmesine dikkat etmek yerine, hayvan ve hisse sayısı önemsenmeden topluca kesim yapılıp etler birbirine karıştırılarak çıkan kiloya göre hisse adedi belirlenebilmekte ve buna göre taksim yapılabilmektedir. Bu durumda, kişi adına kesilen hayvanın hangisi olduğu hususunda belirsizlik ortaya çıkması ve bir kişi adına, kurban olma şartlarını taşıyan bir hayvanın ya da bir hissenin kesildiğinden emin olunamaması nedeniyle tüm kurbanlar geçersiz olmaktadır.
  • b) Kilo garantili kurban satışında, kurban olma şartlarını taşıyan bir hayvan veya bir hisse belli bir kişiye tahsis edilse bile, garanti edilenden fazla miktarda et çıktığında veya çıkacağı anlaşıldığında, farklı hayvanların belirlenen kilogram üzerindeki etleri bir araya getirilerek yeni bir hisse oluşturulması söz konusu olabilmektedir ki, bu da caiz değildir. Zira kurban olma şartlarını taşıyan küçükbaş bir hayvan sadece bir kişi adına, büyükbaş bir hayvan ise en fazla yedi kişi adına kesilebilir. Bu sayının aşılması halinde hissedarların tamamının kurbanı geçersiz olmaktadır.
  • c) Kilo garantili kurban satışında satıcının, garanti edilenden fazla miktarda çıkan etleri kendi adına sahiplenmesi ve bunları satarak kazanç elde etmeyi planlaması sözkonusu olabilmektedir ki, bu durumda hayvanın bir kısmı ibadet için kesilmemiş, sırf et temin etmek için kesilmiş olmaktadır. Halbuki kurbanın geçerli olabilmesi için hayvanın tamamının ibadet niyetiyle kesilmiş olması ve hayvana ortak olanların tamamının niyetinin ibadet olması gerekir. Hayvan kesildikten sonra da deri ve sakatatı dahil bütün parçalarının ya hisse sahiplerine ya da kendilerinin izniyle dinen bağışlanması caiz olan şahıs veya hayır kurumlarına ulaştırılması gerekir. Bunların, kurban sahibine ya da onun izni dahilinde ihtiyaç sahiplerine verilmeyip örneğin, market reyonlarında satılması caiz değildir. Öte yandan bunların, organizasyon ücreti veya kârı olarak değerlendirilmesi de kurbanı geçersiz kılar.
  • d) Kilo garantili kurban satışında, hayvandan çıkacak etin en az miktarı taahhüt edilmesine rağmen, çeşitli nedenlerle bundan daha az etin çıkması söz konusu olabilmektedir. Böyle bir durumda satıcının, diğer kurban sahiplerinin etlerinden alarak eksik kiloyu tamamlamaya çalışması caiz değildir. Taahhüt edilenden daha az miktarı kurban sahibine ulaştırması durumunda ise güven kaybı meydana gelebilmekte ve kurbanın usulüne uygun kesilip kesilmediği yönünde kuşkular oluşabilmektedir.
  • Bütün bu sakıncaların bertaraf edilebilmesi için, ticari kuruluşlarca yürütülen vekaletle kurban organizasyonlarında, kesilecek hayvanlar sahipleri adına belirlenmeli, vekalet yoluyla sahipleri adına kesilmeli, çıkan et ve parçalarda onların bilgisi ve izni dışında bir tasarufta bulunulmamalıdır.
    Organizasyonun her aşamasının şeffaf bir şekilde yürütülmesine ve satıcı ile müşteri arasında dinî duyarlılık bakımından güven tesis edilmesine özen gösterilmelidir.
    "
#Diyanet
#Kurban
3 yıl önce