Bu hafta sona erecek olan toplu sözleşme görüşmeleri aileleriyle birlikte 20 milyon vatandaşı ilgilendiriyor. Haliyle, kamu görevlilerinin gözü Cuma ve Cumartesi günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın gerçekleştireceği toplantıya çevrildi. Toplantı öncesi Ali Yalçın ise önemli mesajlar verdi. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Memur-Sen olarak, 3. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine ekonomik, sosyal, insani ve toplumsal bakımdan son derece kapsamlı bir Toplu Sözleşme teklifi hazırladık. Masanın muhatabı Memur-Sen'dir, yetki de etki de
bizdedir” dedi.
'Yeni Şafak'a konuşan Yalçın, yetkili konfederasyon olarak teklifleri, sadece Memur-Sen'in 850 bin üyesi adına değil, 3 milyon 200 bin kamu görevlisi, 1 milyon 900 bin kamu görevlisi emeklisi başta olmak üzere aileleriyle birlikte 20 milyon için Toplu Sözleşme masasına taşıdıklarını belirtti. Yalçın, “Tekliflerimizin hem cüzdana hem de vicdana yönelik olmasına özen gösterdik” şeklinde konuştu.
Kamu İşveren Heyetinin masaya yaptığı son teklifi yetersiz bulduklarının altını çizen Yalçın, “Kamu İşveren Heyeti'nin revize ettiği son teklifin 2016 yılı için 5+4, 2017 yılı için 3+3 ve enflasyon farkıyla gelmesi önemlidir ama yeterli değildir. Tekliflerle kasanın açıldığı görülmüştür. Bundan sonraki süreç müzakere edilebilir. Biz yeni bir teklif istiyoruz” dedi.
Masada Memur-Sen'in etkili ve yetkili tek konfederasyon olduğunu vurgulayan Yalçın, “Biz yetkiliyiz, onlar seyirci. Masadaki tekliflerin tamamı Memur-Sen'e ait. Görüşülen tekliflerin tamamı da bizim tekliflerimiz. Dolayısıyla masada ne Kamu-Sen'in ne de KESK'in teklifleri görüşülmemektedir. Biz masada yetkiliyiz onlar ise seyircidir. Biz Memur-Sen olarak, kamu görevlilerinin yararına olan tekliflerimizin arkasında dururken onlar bu tekliflerimizi değersizleştirmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
Kamu İşveren Heyeti'nin, son iki oturumda Memur-Sen'in ortaya koyduğu kararlı duruş sonrasında geldiği noktayı önemli bulduklarını dile getiren Ali Yalçın, “Biz, mali ve sosyal haklar bakımından 'Büyük Türkiye', vicdani tekliflerimiz açısından da 'Yeni Türkiye' iradesiyle örtüşen teklifler bekliyoruz. Biz, kasanın anahtarının değil emeğimizin hakkının peşindeyiz.
Türkiye'nin sahip olduğu ekonomik gücün ve değerler zemininin, hem mali ve sosyal haklarımızı hem de sosyal ve vicdani haklarımızı karşılayacak seviyede olduğunu biliyoruz. Sermaye kesimine, girişimcilerine teşvik paketleriyle destek olan siyasi irade toplu sözleşme masasını, emeğiyle ve alın teriyle geçinen kamu görevlilerine yönelik 'sosyal teşvik paketi'ni hayata geçirme zemini olarak görmeli ve gereğini yapmalıdır” ifadelerini kullandı.
