|

Terbiyesizlik

28 Şubat darbe günlerinin 'amiral gemisi' Hürriyet'in skandal manşetine Cumhurbaşkanı Erdoğan böyle tepki gösterdi: "Çok çirkindi. Terbiyesizliktir, seviyesizliktir. Bu eski alışkanlıklar artık geride kaldı. Herkes yerini bilecek"

Yeni Şafak ve
04:00 - 1/03/2017 Çarşamba
Güncelleme: 08:24 - 1/03/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın  Pakistan ziyaretine Genelkurmay  Başkanı Akar da eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pakistan ziyaretine Genelkurmay Başkanı Akar da eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan'ın başkenti İslamabad'a hareketi öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Hürriyet gazetesinin 25 Şubat'taki '7 soruya 7 cevap' ve 'Karargâh rahatsız' manşetiyle yayınladığı habere sert tepki gösteren Erdoğan, 28 Şubat vesayet günlerini hatırlatan sözkonusu haberi “Çok çirkindi. Terbiyesizliktir, seviyesizliktir. Bunun bedelini ağır ödeyecekler" sözleriyle değerlendirdi. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın da yeraldığı basın toplantısında Erdoğan, önceki gün Beylerbeyi Sarayı'nda Akar'la bu konuyu görüştüklerini belirterek, Hürriyet gazetesinin skandal haberine ilişkin şunları söyledi:



AYNI VÜCUDUN AZALARIYIZ


“Gazetede ön sayfada atılan başlık, tabii içeride atılan başlık, çok çok daha çirkindi ve 7 soruya 7 cevap, öbür tarafta 'Karargah rahatsız' başlığı gibi ifadeler, bunlar tabii bizleri rahatsız ettiği gibi Türk Silahlı Kuvvetleri'ni haydi haydi rahatsız etmiştir. Çünkü bizim rahatsız olduğumuz bir konuda silahlı kuvvetlerimizin rahatsız olmaması mümkün değildir. Çünkü biz aynı vücudun azaları gibiyiz. Silahlı Kuvvetler rahatsız oluyorsa biz rahatsız oluruz. Eğer biz rahatsız olmuşsak Silahlı Kuvvetler hayda hayda rahatsız olur. Zira bu işin başı neresidir? Devlettir, hükümettir. Silahlı Kuvvetler de devletin bir uzvudur."



TERBİYESİZLİK, SEVİYESİZLİK


“Burada yapılan çok açık net söylüyorum; atılan başlık bir terbiyesizliktir, seviyesizliktir. Böyle bir başlığı atmaya bir defa bu gazetenin ne yönetimi ne patronaj kadrosu muktedir değildir, olamaz. Onun için de bu işin hukuki süreci neyse bu zaten şu anda bazı adımlar atılmış vaziyette. Bizler bunun takipçisi olacağız. Çünkü devleti kendi içinde birbirine düşürmeye kimsenin hak ve yetkisi yoktur. Bunların bunlar eski alışkanlıkları. Bu eski alışkanlıklar artık geride kaldı. Herkes yerini bilecek, herkes konumunu bilecek ve yerini konumunu bilerek adım atacak."





Amiral gemisiymiş!


Hürriyet'in skandal haberinde, kendisinin yurtdışı gezilerine Genelkurmay Başkanı'nın icabet etmesinin eleştirildiğini hatırlatan Erdoğan, “Şimdi siz kalkıp da '7 soruya 7 cevap' derken bir defa Silahlı Kuvvetlerimizi zan altında bırakıyorsunuz, öbür tarafta kalkıp işi daha ileri götürüp, 'Cumhurbaşkanı'yla beraber Genelkurmay Başkanı da nereye giderse yanında gidiyor' gibi ifadelerle ayrıca bir terbiyesizlik daha yapıyorsunuz. Bir Genelkurmay Başkanı'nın Cumhurbaşkanı ile hatta Başbakan'la herhangi bir uluslararası toplantıya gitmesinden daha tabii, daha doğal ne olabilir? Bunlar dünyayı da bilmiyorlar ya. Bunlar dünyayı tanımıyorlar" dedi. Birçok liderin, Türkiye'ye geldiklerinde yanlarında genelkurmay başkanlarını da, güvenlikle ilgili birçok yetkililerini de getirdiklerini kaydeden Erdoğan şunları söyledi:



BEDELİNİ AĞIR ÖDERLER


“Bunların bundan da haberi yok. Ama sorduğu zaman 'Yok amiral gemisiymiş, yok şuymuş, buymuş...' gibi de hava atarlar. Kusura bakmasınlar artık böyle bir şey yok. Bizi kendi içimizde kim birbirimize düşürmeye çalışıyorsa bunun bedelini de ağır ödeyecektir. Bizler şu anda ekonomik zirve toplantısına gidiyoruz. Birçok konuyu görüşeceğimiz zirvedir. Bunun içinde savunma vardır, ekonominin, ticaretin birçok alanları vardır, bunun yanında turizm vardır, her şey vardır."



AFFEDİLİR BULMUYORUM


“Bunları biz görüşürken bu işin sorumlusu olan kişilerin bizim yanımızda olmasından daha tabii, daha doğal ne olabilir, bu ne densiz bir yaklaşımdır, böyle bir şey olabilir mi? Kusura bakmasınlar. Bunlar bizleri ciddi manada üzmektedir. Çünkü her zamankinden daha fazla birliğe, beraberliğe, kardeşliğe, dayanışmaya ihtiyacımızın olduğu bir dönemde bu tür yaklaşımları, ben kusura bakmasınlar affedilir bulmuyorum."



Özgürlüğün önü açıldı


Erdoğan, TSK'daki yönetmelikte yapılan düzenlemeyle kadın subay-astsubayların başörtüsü takmasının önünde bir engel kalmamasını şöyle değerlendirdi: “Bu konu yeni değil. Beklentiydi. Hükümet konuyla ilgili adım attı. Hayırlısıyla şu anda başlamış vaziyette. Temennimiz odur ki, hanım kardeşlerimiz de kendilerinin inanç hürriyetinden bütün bu noktadaki emek noktasında, iş temini noktasındaki özgürlüklerinden, hürriyetinden her yerde istifade edebilmesidir. Bu Silahlı Kuvvetlerimizde de Emniyet Teşkilatımızda da yargıda da eğitimde de her yerde malum bu ön açılmış vaziyette. Bundan sonra bütün bu mağdur, mazlum hanım kardeşlerimiz tüm kurumlarda yerlerini alabilecekl. Temennim odur ki hiçbir aşırılığa fırsat vermeden bunların çerçeve içerisinde devamı. İnanıyorum ki bütün gerilimleri bunlar alacak. Bu kurumlarımız inşallah rahat bir şekilde yoluna devam edecektir."



Genelkurmay: Açıklama saptırıldı


Genelkurmay Başkanlığı, Hürriyet gazetesindeki skandal habere ilişkin açıklama yayınladı. Fırat Kalkanı Harekâtı'nın başarıyla tamamlandığı bir dönemde iddia ve iftiralarla gündemi bulandırma çabalarının esefle karşılandığı belirtilen açıklamada, basın mensubuna (Hande Fırat) verilen bilgilerin TSK ile hükümet arasında sorun varmış gibi yansıtıldığı vurgulandı. “TSK ile devlet ve hükümet arasında bir sorun varmış gibi yansıtmak, olayı saptırmaktır" denilen yazıda şunlar yeraldı: “Sorulan sorulara özetle, 'TSK'nın iç politika malzemesi haline getirilmemesi, şahsi işlerden uzak tutulması gerektiği' ifade edilmiştir. Cevap verilen eleştirilerin muhatapları bellidir. TSK, devletinin ve milletinin emrinde olarak, vatan topraklarının güvenliğini sağlamak amacıyla faaliyetlerine devam etmektedir."



Hem masadayız hem arazide


Suriye'de Bab operasyonunun tamamlandığını hatırlatan Erdoğan, bunun Fırat Kalkanı sürecinin bitmesi anlamına gelmediğini, sırada terör örgütlerinin elindeki Münbiç ve Rakka'nın bulunduğunu kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu:



ARTIK SEYRETMEYİZ


“Hedefimiz Cerablus, Dabık, El Bab, ama ondan sonra da tabii koalisyon güçleriyle, Rusya'yla Amerika'yla mutabık kalmamız halinde gerek Münbiç gerekse Rakka'ya yönelik de atılacak adımlar var. Bütün bunları uzaktan seyretmek gibi bir durumun içerisinde olamayız. Çünkü daha önce bunları uzaktan çok seyrettik. Seyrettik ama bunların bize belli bedelleri oldu. 'Artık hem masada olacağız hem de arazide olacağız.' dedik. Bunları açıkça dost, muhatap, müttefik kim varsa hepsine söylemiş bulunuyoruz."



MÜNBİÇ ARAPLARINDIR


“Mücadelemiz DEAŞ'ladır. Müttefiklerimiz DEAŞ'la mücadelemizde samimiyseler, biz de diyoruz ki 'Sizinle birlikte hareket ederiz.' Yeter ki DEAŞ'ı Rakka'dan da temizleyelim. Burayı da gerçek sahiplerine teslim etmiş olalım. Yani Türkiye olarak bizim buralarda kalma diye bir derdimiz, bir amacımız yok. Buraların sahipleri kimlerse onlar gelsin. DEAŞ'a çok ciddi bir bedel ödetti kahramanlarımız. Bölgede etkisiz hale getirilen DEAŞ'lı sayısı 3 bini geçti. Yani 3 bini geçti. DEAŞ'ın tabii PYD filan da var. Bu kararlılığımız bizim aynen devam ediyor. Şimdiki safha Münbiç'tir, ki Münbiç Araplara ait olan bir yerdir, PYD'nin veya YPG'nin yeri değildir."





Yoğun tempo


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Pakistan'ın başkenti İslamabad'a gitti. Burada yoğun bir görüşme trafiğine imza atan Erdoğan, ilk olarak Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'le bir araya geldi. Başbakanlık konutunda gerçekleşen basına kapalı görüşme, yaklaşık 40 dakika sürdü. Erdoğan ardından Pakistan Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin'in liderler onuruna verdiği akşam yemeğine iştirak etti, yemek bir saat 30 dakika sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüştüğü diğer isim ise Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev oldu. Serena Otel'de basına kapalı gerçekleşen görüşme, yaklaşık 50 dakika sürdü.





'Sigarayı bıraktım'


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sigarayı bırakması için söz aldığı son kişi gazeteci Nazlı Çelik oldu. Erdoğan'ın Pakistan ziyaretini takip eden gazeteciler arasında bulunan Çelik, 'Sigarayı bıraktım' cümlesini yazdığı notu imzaladı.













#Cumhurbaşkanı
#Recep Tayyip Erdoğan
#Hürriyet gazetesi
#DEAŞ
#YPG
#TSK
7 yıl önce