|
Barzani vazgeçmeyecek, çünkü...
Türkiye, MGK kararıyla Irak Kürdistan Bölge Yönetimini bağımsızlık referandumundan acil olarak vazgeçmeye davet etmiştir. Aynı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu toplantısında referandumun gayri meşru ve kabul edilemez olduğuna bir kez daha işaret edilmiştir. Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’ın: "Bütün seçenekler masaya yatırıldı. Umarız referandum iptal edilir ve bu adımları atmak zorunda kalmayız. Şu noktada bu seçenekleri açıklamayı doğru görmüyoruz" açıklaması Türkiye’nin, Barzani’nin referandumu iptal edebileceğine yönelik ümitlerinin tükenmediğini
. Ancak, Türkiye’nin tüm uyarılarını göz ardı eden Barzani’nin "daha önce birçok vaatler verildi ancak hiçbiri yerine getirilemedi. Bu yüzden referandumun yerine bir alternatif için artık çok geç” açıklaması Barzani’nin referandum ısrarındaki gizemin araştırılmasını bölge barışı ve istikrarı açısından elzem kılmaktadır.

ASKERİ GÜÇ KULLANAMAZLAR

Neçirvan Barzani, referandum kararı nedeniyle, Kürdistan Bölgesi’ne bir askeri müdahale olacağına ihtimal vermediğini kaydettiği röportajında; Bize yardım eden ülkeler özellikle ABD, İngiltere ve Fransa’dır. Özellikle ABD ve Fransa çok ciddi bir şekilde bizimle hazır bulunuyorlar. Bununla birlikte BM’de Bağdat’la görüşme yapmamıza hazır. Hiç şüphesiz değindiğim gibi kırmızı çizgimiz çok açıktır. Amacımız bağımsızlıktır. Bağdat ile yapacağımız görüşmeler de bu amacımıza kavuşmaktır. Şüphesiz bu amacımıza savaşla kavuşmak istemiyoruz. Bağdat’la karşılıklı anlayış ve diyaloglarla çözmek istiyoruz. Ben kesinlikle Kürdistan Bölgesi üzerinde herhangi bir askeri tehdit görmüyorum. Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Askeri tehditler neden, referandum için mi? Ben söz konusu askeri tehditlerin gerçekleşeceğini görmüyorum. Eğer kendilerine göre başka icraatlara başvursalar da önerilen askeri tehditler söz konusu değil. Bu garantim, birçok noktadan kaynaklanıyor. Daha fazla açıklama yapamıyorum.

KÜRDİSTAN’LA DEVAM EDECEĞİZ
Kürdistan Bölgesi’nin 25 Eylül’de yapılacak referandumun ertelenmeyeceğine dair açıklamasından sonra Bağdat’tan yapılan resmi açıklama oldukça enteresandı. Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi’nin ‘’Referandum’dan sonra Kürdistan Bölgesi ile diyaloğu devam ettireceğiz
’’
beyanı kafaları karıştıranbir durumdu
.
Zira BM Genel Kurulu’nda Irak, İran ve Türk Dış İşleri Bakanlarının üçlü mutabakatla Irak’ın toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğine olan güçlü bağlılıklarını ortak bir açıklama ile teyit etmişlerdi. Referandum öncesinde yaşanan tüm bu gelişmeler, bazı ülkelerin referanduma karşıymışçasına yaptığı açıklamalara rağmen arka planda referandumu desteklemeleri Barzani’nin bağımsızlık referandumundan neden vazgeçmeyeceğinin açık işaretlerini taşımaktadır.
İSRAİL VE ABD’NİN HEDEFLERİ

Enes Bayraklı’nın köşe yazısında açıkladığı gibi, İsrail’in Ortadoğu ile ilgili hedefi açıktır: Kendisi için tehdit oluşturamayacak, etnik ve mezhebi açıdan birbiriyle kavgalı küçük devletlere bölünmüş bir İslam dünyası. Amerika’nın Irak ve Suriye’de izlediği politikalarla tam da bu amaca hizmet ettiğini ise izah etmeye gerek yok. Sonuçta Kuzey Irakta ortaya çıkacak bağımsız bir Kürt devleti ve bölgede bunun oluşturacağı istikrarsızlık ve düşmanlık, İsrail'in ekmeğine yağ sürmektedir. Bundan dolayıdır ki Amerika bile erken ve zamansız olduğu için karşı çıkmasına rağmen, İsrail tarihi bir fırsat olarak gördüğü bağımsızlığı var gücüyle desteklemektedir.

İNŞALLAH TARİH TEKERRÜR ETMEZ

Unutmayalım ki, Amerika’nın yönlendirmesiyle Saddam’ın Kuveyt’i işgali 1’inci Körfez Savaşı’nın başlamasına neden olmuştu. Amerika ve İsrail aynı zamanda Irak’taki Saddam karşıtı Kürt ve Şii grupları da kışkırtarak bu gruplara her türlü lojistik, eğitim ve silah desteği sağlayarak Irak’ta iç isyanları başlatmışlardı. Bu büyük oyunun son perdesi ise ABD ve Batılı güçlerin BM Güvenlik Konseyi kararıyla Saddam’ı güç kullanarak Kuveyt’ten çekilmesini sağlamaları olmuştu.

Ancak Saddam Hüseyin’in kısa sürede toparlanarak kuzeyde Kürtlerin, güney’de Şiilerin isyanlarını kanlı bir şekilde bastırmaya başlaması karşısında muhalif gruplar, Bush’un Irak halkını Saddam’a karşı ayaklanmaya çağıran açıklamalarına güvenerek, ABD’nin Saddam’a müdahale edeceğini düşünmüşlerse de kısa zamanda aldatıldıklarını acı ve kanlı bir şekilde anlamışlardı. ABD kendi körüklediği Kürt ve Şii ayaklanmalarını görmezden gelmiş, onbinlerce Iraklı Kürt ve Şii’nin katledilmesine göz yummuştu. İnşallah tarih tekerrür etmez. Mesut Barzani, ABD ve İsrail’in oyununa gelip Müslüman Kürt kardeşlerimizi büyük bir iç savaşın içerisine sokmaz. Böyle bir durum kesinlikle Kürtlerin tarihten silinmesi ve Yahudilerin Arz’u Mevud Hayallerinin önünün açılması anlamına gelir.

#İsrail
#Türkiye
#Irak
#Barzani
#Saddam Hüseyin
7 yıl önce
Barzani vazgeçmeyecek, çünkü...
İçimize sinmeyen durumlar ile içimize tam sinen durumlar…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir