|
İstikrarın fiyat kısmı

Geçtiğimiz Cuma, yollarını gözle(me)diğimiz Ocak enflasyon verisi geldi. Nahoş geleceğini biliyorduk ve öyle de oldu. Tüketici enflasyonu 2017 yılına %9,22 manşetle girerek Aralık'taki antipatikliğini sürdürdü. Dünden bugüne uzanan ilgili enflasyonist detaylar için, bundan bir ay önceki makalemi, sadece başlığını geçerek tekrarlasam yeter: Enflasyondan Sevimsiz Veda. Şimdi ise, elimizde sevimsiz bir merhaba var.



2016'yı kapatırken ne demiştik? Kuruyla, enerjisiyle, gıdasıyla, 2017 yılı TCMB için fiyat istikrarı açısından zorlu bir yol olacaktı. Merkez de bunu son Enflasyon Raporu ile tasdiklemiş bulunuyor. Nitekim yine geçen hafta açıklanan yılın ilk ilgili raporu eşliğinde, TCMB'nin 2017 yılı için orta nokta enflasyon tahminini %6,5'tan %8 istikametine 1,5 puan revize ettiğini gördük. Gerçekçiliğe yaklaşmak anlamında gerekli bir güncellemeydi bu. Bununla birlikte, yapılan revizyon bir yandan hedeflerimizin üzerinde bir süre daha seyretmeye devam edeceğimizi kayıtlara geçirirken, diğer yandan da “bir de tahminleri bile aşarsa” sorularını beraberinde getiriyor.



Bakınız bu noktada, rapordaki önemli bir pasaja dikkat çekmek gerekiyor: “Referans teşkil etmesi açısından, TCMB'nin mevcut enflasyon tahminlerinin diğer iktisadi birimlerin enflasyon beklentileri ile kıyaslanması önem taşımaktadır”.



Oysa raporda da belirtildiği gibi, örneğin Beklenti Anketi'ne verilen yanıtlar, ileriye dönük beklentilerin TCMB tahminlerinin de ötesinde gezindiğine işaret ediyor. Bu ise, özellikle fiyatlama davranışı açısından sakat durumları ima ediyor ve enflasyon konusunda şu beklenti yönetiminin de ne derece önemli olduğunu fısıldıyor.



YAKLAŞAN ÇİFT HANE


Gelinen nokta itibariyle, önümüzdeki aylarda enflasyonda çift haneyi görme ihtimalimiz ufuktan da beri gelmiş gözüküyor. Ekonomik göstergelerin keyif kaçırdığı şu ortamda, çeşitli açılardan can sıkıcı bir görünüm bu… Ve bu bağlamda, önümüzdeki dönemde sıkı bir para politikası benimsenmesi de kaçınılmaz. Enflasyon Raporumuz ise, bu noktada iktisadi aktivitenin ve belirsizliklerin halinden yakınarak “kısa sürede daha düşük enflasyona kavuşmak için gereken” güçlü ve kapsamlı bir sıkılaştırmanın implikasyonlarına binaen, hedefe inmenin zaman alacağını ima ediyor.



İşin bu kısımlarını zaten son dönemde sıkça gündeme getirdiğimden, şimdi oralara yeniden girmeyeyim. Ek olarak, sepetteki dinamiklerin öne çıkanları da sürpriz değil. O halde ben bugün biraz daha derinden alayım diyorum. Söz konusu beklenti yönetimi de dâhil olmak üzere, enflasyonun anlam ve önemine bir değinelim diyorum. Fiyat istikrarı ne işe yarar, kendisine neden önem atfetmeliyiz ve neden bu meselede kararlılık göstermeliyiz? İşin özünü bir nebze hatırlayalım diyorum.



RİSK PRİMİ


Enflasyon, malum, sevilmeyen bir olgu… Bu nedenle de, dünya çapında Merkez Bankalarının başlıca görevi, fiyat istikrarını tesis etmek olarak kurgulanmış. Fiyat istikrarından kasıt ise, elbette fiyatların hiç değişmemesi değil ancak makul ve mantıklı oranlarda artması. Bu bağlamda tanıma, fiyatların düşmemesi de dâhil tabii.



Şimdi peki makul ve mantıklı bir enflasyon neden istenir? İstenir zira namünasip fiyat artışları, en basit bakış açısıyla, gelirin değerini eritip rahatsız eder. Bu minvalde yüksek enflasyon, borçlaşmanın da dinamikleriyle oynar. İstikrarı hem başarılmış hem de korunmuş mahiyetteki fiyat gelişmeleri ise, ekonomideki aktörlerin kararlarını daha sağlıklı donelerle besler, kaynak israfını azaltır. İşin anlamlı bir uzantısı ise, fiyat tahmin edilebilirliğinin güçlendiği böylesi bir ortamda, ilgili belirsizliğin zayıflayarak enflasyon risk primini ezmesidir denilebilir. Burada risk priminden kasıt, beklenen enflasyon ile gerçekleşecek olan arasındaki açıktan emin olamamakla ilişkilidir. Hatta tamlamamızdaki istikrar kelimesi de, burada güzel bir anlam kazanır.



Bunu şöyle ifade etmeyi deneyeyim: Siz eğer ki fiyat istikrarının var olduğuna kani gelirseniz, oynaklıklara dair çok endişelenmez ve geleceğe yönelik ekstra prim konusunda insaflı olursunuz. Bunun başarılması ise, daha düşük faizlere kapı açılmasını ekstra kolaylaştırırken, iktisadi aktiviteyi, yatırımları, istihdamı memnun eder. Ve tabii fiyat istikrarının başarılması, aynı zamanda yerel para biriminin itibarını da yakinen ilgilendirir. Dolayısıyla da, bir ekonomide bilhassa uzun vadeli ve sürdürülebilir ekonomik saikler doğrultusunda fiyat istikrarının kararlılıkla tesis edilmesi ve bunun bir ögesi olarak da ilgili itibarın güçlü seyretmesi mühimdir.


#Enflasyon
#Merkez Bankası
7 yıl önce
İstikrarın fiyat kısmı
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi