saldırılarını yapanların ağırlıklı bölümünün
olması nedeniyle bu ülkeyi 11 Eylül'den sorumlu tutma,
yolunu açan yasa, kesinlikle
bir adalet arayışı değildir.
dedirtecek türden bir
hali bu.
Artık hiçbir ülkenin kendini güvende hissedemeyeceği,
,
bir dönem başlıyor. Mesele sadece bir ülkenin güvenlik uygulamalarına karşı bireysel sorgulama ile sınırlı, yani sadece
sınırlı bir olay değildir. Bu yasa,
, ABD ekonomisine duyulan bütün güveni sarsacaktır.
Bir adım daha gidelim,
, artık bu güveni hissetmeyecek, kaynaklarına,
düşünüp ABD piyasasından kaçacaktır. Bu da, uluslararası sistem dediğimiz
tamamen ortadan kaldıran bir
nin, bir tür
,
başlangıcı demektir.
Bu yasa,
,
. Mesele sadece
değildir. Bu yüzden S. Arabistan'ın öfkesiyle sınırlı kalmamalıdır. Bu yasadan sonra bütün ülkeler en az Riyad yönetimi kadar derin bir sorgulama başlatmalıdır.
Yasa ile ABD dünyayı şaşkına uğratmış bir
başlatmıştır. Uluslararası sistem dediğimiz yapı ve onu ayakta tutan
. Yasayı S. Arabistan-ABD ilişkisiyle sınırlı görenler, sadece 11 Eylül saldırılarıyla sınırlı görenler gerçekten de
, dünyanın başına geleceklerden bihaberdir.
11 Eylül'den Riyad yönetimini sorumlu tutma bakışı
dir. Daha
döneminde tartışılmış, ABD yönetiminin Suudilerden hesap sorması istenmişti. Bu hesap
'nın son günlerinde sorulacakmış. Bu durum, ABD'nin
yaptığı şeklinde yorumlanabilir. Riyad yönetimi bunu biliyordu ve yıllardır ABD'deki parasını çekmeye çalışıyordu. Ama çok azını çekebildi,
kaldı. Çünkü
. Gayrı-resmi olarak bu paralara zaten el koymuştu.
, ABD ve Avrupa'da çok ciddi bir çöküşe neden oldu. Bırakın ABD-Suudi krizini,
restleşmeler başladı. Bu, geleceğe dönük bir
tı, ekonomik boyutu kısa süre sonra
taşıyordu.
Her ne kadar Ortadoğu kan gölüne dönmüşse de,
dair ilk somut işaretler ortaya çıkıyordu. Kişisel olarak dünyayı felakete sürükleyecek
. Büyük felaketin ayak izlerini o bölgeler üzerinden takip etmeye çalışıyorum.
11 Eylül yasasının ilk hedefi, Suudilerin yüz milyarlarca dolarına el koymanın
nı oluşturmaktır. Bu, Suudi yönetimini batırır. Bu aynı zamanda, neoconların Bush döneminde kalan
nı bugüne taşır. Suriye, Irak ve 11 Eylülden beri bölgemize yönelen Batılı istilanın ana hedefinde
belirlenmiştir. Belki de
yapılacak, bu ülke birkaç parçaya bölünecektir. Mesele sadece para değil, jeopolitiktir.
Bir süre önce
,
gibi ürkütücü başlıklarla yazılar yazdım. Korkum bu yöndeydi. Bölgedeki
, Batı'nın bölgeyi bir
'na sürükleme niyeti olduğu yönündeydi. Hala da öyle düşünüyorum. Bölge içi kamplaşmada bu saldırıya destek verecek güçler ve ülkeler elbette olacaktır. Çünkü bugünkü cepheleşme bölgenin iç dinamiklerinden çok ABD ve Avrupa'nın bölgemize
biçim alıyor.
11 Eylül yasasını
olarak görüyorum. 750 milyar doları yağmalama dışında bu konuya da özellikle yoğunlaşmayı öneriyorum.
şimdi. Çok tehlikeli bir döneme giriyoruz.
Bütün hesaplar, bölgemizdeki
ye,
na dönüştürmeye ayarlı. Bu büyük projede,
küçük kazanımlar peşinde koşan herkes, her çevre, devlet ya da örgüt
.
Bu yasa, Suudilerin yüz milyarlarca dolarına el koyma, S. Arabistan'a saldırının kapısını aralama, uluslararası sistemi felç etme ve tüketmenin dışında
. Çünkü küresel askeri, istihbari operasyonlarda en ağır fatura ona kesilecektir.
, korkunç bir
i tarihi olan ABD, kendisine açılacak davaları engelleyemeyecek. Belki de bir çok ülke, ABD ile istihbarat bilgilerini deşifre edecek. Mesela S. Arabistan.. Bu bilgiler
a, ABD'nin Ortadoğu'daki bütün
açığa çıkacak.
Son olarak Nijerya'da
kuran ABD'nin, bütün kıtalarla bu araçlarla örtülü operasyonlar yaptığı biliniyor.
'da bu araçlarla ne kadar sivil öldürdüğü biliniyor. 11 Eylül sonrası terörizmle mücadelede
biliniyor.
. Dünyanın birçok ülkesinde
kuruldu ve buralara giden insanlar yok oldu. Saymakla bitmez. Bütün bu suçların
olacak.
Bu konular dünya genelinde çok yıpratıcı bir tartışmaya dönüşecek. Umarım Türkiye'de de hakkıyla bir tartışma başlatılabilir. Cumhurbaşkanı
. En azından bu tepkinin içi doldurulabilir. Ben şimdilik son olarak birkaç not aktarayım:
ABD'nin 11 Eylül Yasası'na göre:
. ABD'nin saldırı ile bağlantısı ayrı bir konu, saldırıyı
li. Saldırıdan sorumlu olanların
, daha doğrusu bu ülke tarafından
bunun için yeterli. 15 Temmuz'dan zarar görmeyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bile,
bu ülkeye karşı tazminat davaları açabilir.
. PKK'nın Suriye kolu olan PYD'yi
ABD, bu saldırılardan sorumlu tutulabilir.
Irak işgalinden bu yana
. Korkunç işkenceler, katliamlar yapıldı. Irak vatandaşlarının tamamı ABD'ye tazminat davası açabilir, açmalı da. Nitekim
öğrendik.
Afganistan işgalinden zarar gören bütün Afganistan vatandaşları da böyle davalar açabilir. Özellikle
,
ABD sorumlu tutulabilir, bu yönde yeterli kanıt da vardır.
Pakistan'daki insansız hava araçlarıyla saldırı yüzünden her hafta onlarca sivil ölüyor. Bu da ayrı bir tazminat davası konusudur.
11 Eylül sonrası terörizmle mücadelede,
zarar görenlerin kendileri ve aileleri tazminat davası açabilir, açmalı da.
Liste uzatılabilir. Suudi yasası bütün bu davalara
. Türkiye ve dünyada açılacak
. Sadece önümüzdeki bir yılda bu davalar örgütlense, ABD'nin
olduğu, kendi müttefiklerine karşı bile terör örgütlerini kullandığı açığa çıkacaktır.
Ama bu yasanın en can alıcı sonucu, ABD'ye yönelik ekonomik ve siyasi güveni yok etmesi, uluslararası sistemi felç etmesi, yeni bir
nın kapılarını aralamasıdır.
