Libya''nın kırk iki yıllık diktatörü, son nefesini isyancılar tarafından linç edilirken verdi. Doğduğu şehirde öldürüldü. Kaddafi''nin dramatik finali, son dakikalarının, cesedinin görüntüleriyle hatırlanacak.
Son anlarında isyancılara yalvarmış, "Durun bu yaptığınız haramdır" demiş, Kaddafi...
İtalyan basınına konuşan Hammad Mufti Ali adlı bir isyancı...
Kaddafi''nin ölüme giderken, kendileriyle pazarlık yaptığı ileri sürüyor.
Kaddafi, Ulusal Geçiş Konseyi''ne bağlı askerlere, hayatını bağışlamaları karşılığında "Para ve Altın" teklif etmiş!
Los Angeles Times''ın haberine göre...
Sadece Amerikan bankalarında, Kaddafi''ye ait 37 milyar dolar vardı.
Fransa, İtalya, İngiltere ve Almanya''da ise toplam 30 milyar dolarlık hesaplara sahipti.
Kaddafi''nin, nakit paraları ve altın rezervinin 200 milyar doları bulduğundan bahsediliyor.
Arap Baharı başlamadan önce...
Batılı liderler Libya diktatörü Muammer Kaddafi ile "enseye tokat" bir samimiyet içerisinde idiler.
İtalyan Başbakanı Silvio Berlusconi, Libya''dan milyar dolarları alabilmek için Kaddafi''nin elini bile öpmüştü!
Cumartesi günkü Cumhuriyet''te Batılı liderlerin Kaddafi ile sarmaş dolaş hallerini gösteren fotoğraflar...
"Utandıran Pozlar" başlığıyla yayınlanmıştı!
Kaddafi''yi 2007''nin Aralık ayında Paris''te ağırlayan Sarkozy, bir Fransız gazetesine...
"Kaddafi, Arap dünyasında bir diktatör gibi algılanmıyor" demişti!
Yani?
Eleştirilere kulaklarını tıkayan Nicolas Sarkozy de, Kaddafi''nin "balyalarına" gözlerini dikmişti.
Arap Baharı Libya''ya sıçradıktan sonra...
Batılı liderler, peş peşe Kaddafi''ye sırtlarını çevirdiler.
Sonrası malum...
Aynı Sarkozy...
Kaddafi devrildikten sonra, Türkiye''den "rol kapmak" için...
Yanına İngiltere Başbakanı Cameron''ı da alıp "apar topar" Libya''yı ziyaret edecekti.
Bu "telaşlı çıkarma"ya gönderme yapan Başbakan Erdoğan ise Libya halkına...
"Rol çaldılar. Aman ha, petrolünüzü çaldırmayın!" diye seslenecekti.
Kaddafi''nin devrilmesiyle birlikte...
"Ay-Yıldız" Libya bayrağına geri dönmüştü!
Bu arada ya "hiç görülmeyen" veya "itina ile iç sayfalarda zorunlu ikamete tabi tutulan" fevkalade manidar bir haber...
Her şeye rağmen "sahne" alıverdi.
Muhaliflerin başkent Trablus''u ele geçirmesiyle Kaddafi rejiminin terk ettiği istihbarat merkezinde bulunan "2002-2007 yıllarına ait" belgelerde...
Hem CIA ile hem de İngiliz istihbaratı MI6 ile Kaddafi yönetiminin "sıkı işbirliği" içinde oldukları kanıtlanıyordu.
Belgelere göre, Libya...
CIA''in işkence uyguladıktan sonra kendisine yolladığı "terör zanlıları"na "ekstra" işkence yapmıştı.
Kaddafi rejimi, ABD ve İngiltere''nin işkence taşeronuydu!
İşkenceye uğrayanların hangi "örgüte" mensup olduklarını tahmin etmemiz hiç de zor değildi:
"-İslamcı Savaş Teşkilatı!"
Washington, 1980''li yıllardaki hasmı Kaddafi ile 2000''li yıllar başlarken arka planda kanka olmuştu.
Arap Baharı''nın Libya''yı sarmasından sonra...
Kaddafi rejimini feda etmek zorunda kaldılar.
Kaddafi''yi deviren tarafta "yer almaları..."
Böyle görünmeleri, "mecburi bir hal"di.
Washington yönetimi, bir taraftan "Kaddafi''nin gitmesi" için çağrılar yaparken...
Diğer yandan, son haftalara kadar Libya diktatörü Kaddafi''yi korumaya çalıştı!
Kaddafi''nin "altın rezervi"ne göz dikmişlerdi.
Devrik Libya diktatörü, "kendisinin ve ailesinin can güvenliğinin karşılanması" karşılığında...
Bu altınların bir kısmını ABD''ye verebileceğini söylüyordu ki...
Birden film koptu!
"Batı Bey"in Aydınlık adlı gazetesi...
Son ana kadar Kaddafi''den ümitli idi...
"İsyancılara şok yaşatacağına" dair iddiaları öne çıkarıyordu ki...
Kaddafi''nin öldürüldüğü haberi geldi.
Aydınlık''ın dünkü başlığı ise şöyleydi:
"Baas devrimcileri direnişte ölür!"
