Rusya ve Esed rejimi güçlerinin İdlib'e yönelik saldırılarının ardından bölgedeki askeri gerilimin had safhaya ulaştığı bir süreç yaşanıyor.
Rus ve Türk heyetlerinin Ankara'da gerçekleştirdiği müzakerelerden bir sonuç alınamamıştı. Bu süreç zarfında rejim güçlerinin İdlib'e yönelik saldırıları şiddetlenirken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin büyük tahkimatlar yaptığı görüldü.
Heyetlerin bu defa müzakere adresi Moskova. Dışişleri Bakanlığı öncülüğündeki heyet bugün Moskova'ya gidecek ve heyette Milli Savunma Bakanlığı ile istihbarattan üst düzey yetkililer bulunacak.
Yeni Şafak herkesin merak ettiği "Moskova'daki zirveden nasıl bir tablo ortaya çıkacak?" sorusunu ORSAM Suriye Koordinatörü Oytun Orhan'la konuştu.
Türkiye ile Rusya işbirliğinin Suriye'yi aşan boyutlarının olduğunu hatırlatan Orhan, iki ülkenin de işbirliği alanlarını riske etmeyeceğini belirtti.
İdlib sahasında Türk ve Rus askerlerinin mevcudiyetine vurgu yapan Orhan, "Herhangi bir gerginlik iki tarafın da zararına yol açacak sonuçlara yol açacaktır. Taraflar şu anda birbirlerinin askeri kapasitesini test ediyor. Karşı tarafın kararlılığını anlamaya çalışıyor. Güç yolu ile müzakerenin ertesinde diplomatik bir anlaşmanın mümkün olduğunu düşünüyorum" dedi.
"Müzakerelerden elde edilebilecek olası sonuçlar neler olabilir?" sorusuna yanıt veren Orhan şu ifadelere yer verdi:
- "Yeni Soçi sınırlarının belirlenmesi konusunda bir uzlaşı sağlanabilir. Mevcut sınırlar M4 karayolunun Türkiye ve muhalifler tarafında kaldığı ve M5'in de doğu sınırlarını teşkil ettiği yeni bir ateşkes hattı oluşturulabilir. Bu kapsamda Türk gözlem noktalarının yerleri de güncellenebilir. Burada kurulacak hattı 'kalıcı bir ateşkes hattı' olması muhtemeldir. Kontrolü muhaliflerde ve denetimi Türkiye'de olacak güvenli bölge konusunda bir anlaşma söz konusu olabilir. Uçuşa yasak bölgenin olduğu ve tamamen Türkiye'nin denetimindeki bölge geçmişten daha farklı olacaktır. Çünkü Türkiye'nin gözlem noktaları ile bulunduğu değil, büyük askeri yığınağı ile doğrudan kontrol ettiği bir bölge olacaktır. Aynı zamanda hava sahası da rejime kapalı olacağı için daha kalıcı bir ateşkes mümkün olabilir. Burada Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı benzeri bir bölge kurulması hedeflenebilir."
TÜRKİYE İLE RUSYA İLİŞKİLERİNİ ETKİLER
İdlib'de Türkiye ve Rusya işbirliğinin çok kırılgan bir zeminde olduğunu hatırlatan Orhan, TSK konvoylarına yönelik saldırıların büyük bir çatışma riskini beraberinde getirdiğine vurgu yapıyor.
Türkiye ve Rusya'nın bir tarafta güç yolunu denerken, diğer tarafta da masada çıkış yolu aradığını belirten Orhan, "İki ülke arasında yeni bir anlaşma beklentisi hakim. İdlib'de yeni sınırlar üzerinde anlaşılamaması sadece Suriye'deki işbirliğini değil, diğer alanları da olumsuz etkileyebilir. Bu gerilimin S-400'den tutun da nükleer enerji ve hatta ikili ticareti etkileyecek yansımaları olabilir" diye konuştu.
Türkiye ve Rusya'nın ekonomik ve güçlü ticari işbirliği nedeniyle gerilimin kontrol dışına çıkmasına izin vermek istemeyeceğini belirten Orhan, şöyle devam etti:
- "Aksi bir durumda sahada tarafların ciddi şekilde zarar verme imkanını barındırıyor. Rusya halihazırda hava gücüyle önemli bir üstünlüğe sahip. Türkiye de son haftalarda yaptığı yığınaklarla bölgeye çok sayıda asker sevk etti. Bütün ağır silahlar, tanklar ve zırhlı araçlar bölgeye intikal etti. Yine Esed rejimine ait iki helikopter düşürdü ve TSK'nın rejimin hava gücüne karşı tedbir almaya başladığı görülüyor."
Hamaney İran Konsolosluğu'na saldırıya sert tepki: İsrail'den intikam alınacak
ABD'nin Suriye'deki üssüne kamikaze İHA ile saldırı girişimi
Esed rejimi yine sivilleri hedef aldı: İdlib'de düzenlenen saldırıda ölü ve yaralılar var
Uydu görüntüleri ortaya çıkardı: 10 bin kanser hastasını ölüme iten İsrail ordusu hastaneyi kendi kullanıyor
Karar baskı oluşturacak
Rusya'dan Türkiye açıklaması: Karadeniz dahil birçok konuyu istişare ediyoruz