İstanbul’un, Kanal İstanbul Projesi ile Süveyş Kanalı’nda yaşanan gemi kazası sonrasında dünya ticaretinin ‘hub’ merkezi olabileceği belirtiliyor. Son dönemde Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havaalanı gibi hizmete açılan ve Kanal İstanbul gibi kazma vurulmaya hazırlanılan projelerle çehresi değişen mega kentin tüm kara, su ve hava yollarının birleştiği bir merkezde yer aldığı, farklı ulaşım ve iletişim ağlarında yaşanan güvenlik sorunlarına bağlı olarak küresel ticaretin çok özel bir hubı olarak öne çıktığına dikkat çekiliyor.
STRATEJİK ADIM
- Kanal İstanbul Projesi’nin değişen dünyanın yeni konjonktürü içerisinde yeni ve stratejik bir adım olarak görüldüğü belirtilirken, Süveyş Kanalı’nda yaşanan kaza sonrası küresel ticaretin sekteye uğradığı, kazanın orta kuşak Türkiye ve Kuzey deniz yolu gibi alternatif yolları etkin hale gelmesini de gündeme getirdiği vurgulanıyor.
ÇEVRE PROJESİ
Küresel ticarete alternatifinin yanı sıra Kanal İstanbul Projesi’nin İstanbul’u ve boğazları afetler ve gemi kazalarına karşı da koruyacak bir şehircilik projesi olarak da değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
KENTSEL DÖNÜŞÜME DESTEK
- Yine Kanal İstanbul Projesi’nin aynı zamanda bir kentsel dönüşüm projesi olduğu kaydedilirken,
- deniliyor. Uzmanlar, Kanal İstanbul Projesi’ni uluslararası alanda stratejik önemi bulunduğunu ve İstanbul Boğazını koruma, kurtarma projesi olduğunu da belirtiyor. Hub, deniz, kara, havadan yolcu ve yük taşımacılığında geçiş yapılan yerlere deniliyor.