Selahattin Demirtaş’ın ‘kanlı’ tarihi:  6-7 Ekim

Türkiye'nin toplumsal birlik ve beraberliğine yönelik son yılların en önemli provokatif olaylarından biri olan 6-7 Ekim olayları zihinlerdeki yerini halen koruyor. HDP'nin çağrısı üzerine 6-7 Ekim 2014'te YPG/PKK mensuplarının eğitildiği Kobani (Ayn el Arap) bahane edilerek Türkiye genelinde 35 ilde PKK/PYD yandaşları ülke çapında şiddet olaylarının yaşanmasına sebep oldu.

Haber Merkezi Yeni Şafak
HDP'nin çağrısı üzerine 36 ilde sokak olayları meydana geldi.

Tarihte Aynel Arab olarak bilinen Kobani, terör örgütlerinin Türkiye, Suriye ve Irak üçgeninde birbirilerinden güç devşirme merkezi haline getirildi. DEAŞ’ın Kobani’yi işgal girişimi diğer bir terör örgütü PKK’nın Türkiye sınırlarında bölgesel bir aktör olarak kodlanmasının önünü açtı. Birçok Avrupa ülkesi, DAEŞ tehlikesine karşı PKK’ya silah gönderdi. Batı’nın terör örgütü PKK’ya Suriye’deki kolu PYD üzerinden açtığı kredi, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu’yu normalleştirmek için başlattığı Çözüm Süreci’nin sonuçlanmasını engelleyen gerekçelerden biri oldu. Kobani olayları sürecinde PKK çizgisinde hareket eden ve politik etkisini terör örgütünün hizmetine sunan HDP sokakları da harekete geçirerek çok sayıda insanın hayatını kaybettiği olayları başlatan ve provoke eden taraf oldu.

HDP Lideri Selahattin Demirtaş'ın ortamı geren açıklamaları üzerine sokağa inen terör sevicilerinin eliyle onlarca masum kişi hayatını kaybetti. O dönemde HDP, Genel Merkezinin Twitter üzerinden yaptığı yasa dışı açıklamayla yandaşlarını sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek olmaya çağırmış, bu adımlarla fitili ateşlenen ihanet döngüsü bir anda Türkiye'nin farklı bölgelerine yayılmıştı.

HDP Genel Merkezinin twitter sosyal paylaşım sitesinden "Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK'dan halklarımıza acil çağrı, Kobani'de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarının ve AKP iktidarının Kobani'ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz." şeklindeki yasadışı bir çağrı yapıldı.

HDP'nin çağrısı üzerine 36 ilde sokak olayları meydana geldi. Çıkan olaylarda 2 polis memuru şehit oldu, 43 sivil vatandaş hayatını kaybetti. 331'i polis memuru, 438'i sivil vatandaş olmak üzere 769 kişinin yaralandı. Çatışmalarda 5 örgüt mensubu ölü, 3 örgüt mensubu ise yaralı olarak ele geçirildi. 4 bin 291 şüphelinin gözaltına alındığı, bunlardan bin 105'i tutuklandı. Türkiye genelinde 2 bin 389 olay meydana geldi. Olaylara 121 bin 899 göstericinin katıldı. 27'si kaymakamlık binasına 52'si emniyet binasına, 283'ü okul binalarına, 73'ü siyasi parti olmak üzere 2 bin 558 binaya saldırıda bulunulduğu ve zarar verildiği tespit edildi.

6-7 Ekim Kobani olaylarının gerçek yüzü!
6-7 Ekim'de HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın çağrısıyla başlayan sokak eylemlerinin gerçek yüzü.

Camdan atarak katlettiler

KCK ve HDP'nin halka sokağa dökülme çağrısıyla ülke geneline yayılan olayların fitili ateşlendi. 7 Ekim'de kurban eti dağıtırken saldırıya uğrayan Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökoğuz, evdeki kadının yardımıyla bir apartmanın 3'üncü katındaki daireye sığındı. Olayı öğrenen ev sahibi Hasan Okçu da eve gelerek Yasin ve arkadaşlarının dışarı çıkmalarını istedi. Yasin ve arkadaşları ile ev sahibinin eşi polisi arayıp yardım isterken, ev sahibi Hasan Okçu ise saldırganlarla bağlantılı birini aradı.

Kapıdaki grup arasında bulunan ve PKK mensubu Uğur Doğanay, üst katın balkonundan perde ve çarşaf yardımıyla alt kata girip ilk ateşte Hasan Gökguz'u vurdu. Ardından Yusuf Er'i bacağından yaraladı. Ev sahibi Hasan Okçu'nun verdiği anahtarla kapıyı açan Uğur Doğanay, dışarıda bekleyen grubu içeri aldı.

Cenazelere işkence ettiler

Terörist grup, Yasin ve arkadaşlarını ateşli silahla vurup 3'ünü pencereden attı. Birini de sürükleyerek binadan çıkardı. Atıldıkları yerde can çekişen Yasin ve arkadaşları aşağıda bekleyen grup tarafından, satır, taş, sopa ve tekmelerle linç edilerek, üzerlerindeki değerli eşyaları gasp edildi. Evi arayan saldırganlar, yaralı halde tuvalette buldukları Yusuf Er'i döverek binadan dışarı çıkardı. Yerde yatan 4 cesede işkence edilirken, kaçmayı başaran Yusuf Er'in arkasından ateş edildi. İsabet almayan Yusuf Er bir süre kaçtıktan sonra bir sokakta bayılınca çevredekiler tarafından hastaneye kaldırıldı.

Kurban eti dağıtırken katledilen Şehit Yasin anısına
Diyarbakır'da kurban eti dağıtırken PKK'lı teröristler tarafından acımasızca katledilen 16 yaşındaki Şehit Yasin Börü'yü rahmetle anıyoruz.
  • Er, "Bize, 'Sokağa çıkma yasağı ilan ettiğimiz bir günde neden dışarıdasınız?' dediler. Onlara kesimhaneden geldiğimizi ve etleri hayır için bazı ailelere dağıtacağımızı söyledik. Aralarından biri 'Bunlar IŞİD'çi, öldürün bunları diye bağırdı. Bizi kovalamaya başladılar. Kaçıp bir binaya sığındık. Sonra binanın kapısını tekmelemeye başladılar. Hemen binanın üst katına doğru çıkmaya başladık. Binanın 2. katında bir bayana durumu anlattık ve bize kendi dairesinde saklanabileceğimizi söyledi" dedi. Biraz sonra bulundukları dairenin kapısının tekmelendiğini söyleyen Er "Biri kapıyı açmak için dinamit getirin diye bağırdı. Bulunduğumuz binanın üst katından perde yardımıyla dairenin penceresine sarkan biri bize ateş açtı. Beni de silahıyla vurdu. Vücuduma bıçak darbeleri aldım. Daha sonra 3 el silah sesi duydum. Anladım ki arkadaşlarımı vurdular. Hemen binadan çıktım. Binanın önünde büyük bir kalabalık vardı. Arkadaşlarımı daireden dışarı atmışlar. Dışarıdan yanık et kokusu geliyordu. O ara merdiven altında saklanırken yine darp edildim. Yarı baygın bir halde bana 'Öldürsek mi, ibret olsun diye sağ mı bıraksak' dediler. Daha sonra gitmeme izin verdiler. Kaçıp izimi kaybettirdim" dedi.
Ahmet Dakak'ın vücudunda 22, Hasan Gökguz'un vücudunda 20, Yasin Börü'nün vücudunda 15 kesici ve ateşli silah yarası tespit edildi. Vücudunda çok sayıda bıçak yarası olan Riyat Güneş ise kafatası ezildiği için beyin kanamasından öldü.

“Yasin Börü Davası”da ürperten ses kayıtları
Kobani olaylarında öldürülen Yasin Börü ve 3 arkadaşının avukatları, açılan dava ile ilgili rapor hazırladı. Raporla birlikte basına servis edilen ses kayıtları tüyler ürpertti. Ses kayıtlarında, Börü ve arkadaşlarını sığındığı evin sahibinin büyük bir korku içerisinde 2 polisi aradığı ve feryat figanlarla yardım istediği ortaya çıktı.


"Canavarca hisle eziyet çektirmek”

Olay yerinden toplanan boş kovanların, 16 gün sonra Bağlar Polis Merkezi'ne silahlı saldırı olayında kullanılan silahla aynı olduğu tespit edildi. İddianamede 26'sı tutuklu 34 sanık hakkında, "Canavarca hisle eziyet çektirerek birden fazla kişiyi öldürmek, ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmak" suçlarından 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 40'ar yıl hapis istendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “53 Kürt kardeşimizin kanı Demirtaş’ın ellerine bulanmıştır” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında "terör örgütü yöneticiliği", "terör örgütü propagandası yapmak", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik", "halkı kanunlara uymamaya tahrik", "suç işlemeye tahrik" ve "suçu ve suçluyu övme" suçlarından hapis cezasına çaptırıldı.

Okulları hedef aldılar

Tunceli'de 2, Mersin'de 3, Diyarbakır'da 34, Şırnak'ta 13, Batman'da 4, Şanlıurfa'da 19, Bitlis'te 8, Bursa'da 2, Mardin'de 36, Muş'ta 6, İstanbul'da 11, Bingöl'de 2, Hakkari'de 28, Siirt'te 13, Van'da 18, Gaziantep ve Adıyaman'da birer okulda terör örgütü yandaşlarının saldırıları nedeniyle hasar meydana geldi.

Tahribata uğrayan okullar ve kamu binaları, devletin sağladığı imkanlarla onarılarak kısa sürede hizmete açıldı.

Yaraları devlet sardı

Van'da 22 milyon 469 bin, Diyarbakır'da 234 bin 997, Muş'ta 3 milyon 550 bin, Mardin'de 5 milyon 180 bin, Batman'da 4 milyon ve Tunceli'de 618 bin lira olmak üzere olayların yaşandığı illerdeki zarar gören esnafa yaklaşık 50 milyon lira tutarında ödenek aktarıldı.

Cumhuriyet tarihinin en kanlı çocuk cinayeti