Borsa İstanbul’da işlem gören bazı şirketlere ait hisselerde yapay dalgalanmalarla küçük yatırımcıyı zarara uğratanlara yönelik arka arkaya operasyonlar yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gerçekleştirilen son 2 operasyonda 31 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler, BİST’te yaşanan bu manipülasyon sayesinde hisse fiyatları ve işlem hacimlerinde olağandışı dalgalanmalara yol açıp, küçük yatırımcıyı zarara uğratarak dev vurgun yapmakla suçlanıyor.
ŞİRKETLERİN HABERİ VAR
Şirket hisselerinin suni olarak artırılmasının piyasa dolandırıcılığı olduğunu belirten MASAK eski Başkan Yardımcısı Dr. Ramazan Başak, “Bir aracı kurum, şirket ve alım-satım yapan kişilerden oluşan 3 taraflı bir sistemle dolandırıcılık faaliyeti yapılıyor. Şirketler açık ve zımni bir anlaşmayla bu süreci yürütüyor. İşlemleri bir aracı kurum üzerinden dolaştırmak zorundasınız. Bir aracı kurum, şirket ve alım satım yapan işlemlerini yapanlar var. Bunlar kendi aralarında üçü de anlaşabiliyor. Şirketin haberi olmadan bu tür uzun vadeli piyasa dolandırıcılığına yönelik hareketler olamaz” dedi.
EKİPLER ALGIYI YÜRÜTÜYOR
Hisseler yükselirken birçok küçük yatırımcının, kâr elde edeceğini düşünerek hisse satın aldığını anlatan Başak, "Bu piyasa dolandırıcılarının şu hisse yükselecek, bu hisse çıkacak şeklinde söylenti yayan ekipleri var. Bu söylentileri duyanlar o hisselere yatırım yapıyor. Sonra bir anda hisse fiyatları aşağı çekildiğinde vatandaşlar zarar ederken, aracılar dev vurgun yapıyor" şeklinde konuştu. Hızlı ve kolay para kazanma yönteminin yasa dışı bahis ve piyasa dolandırıcılığı ve uyuşturucu olduğunu anlatan Başak, ilk iki suçu işleyerek kısa sürede inanılmaz derecede servet edinildiğini vurguladı.
VİŞNE MADENCİLİK UNUTULMASIN
- Kovid-19 sonrası finansmana erişemeyen şirketlerin halka arzı tercih ettiğini, başlangıçta sürecin normal ilerlediğini anlatan Başak, “Suç aktörlerinin devreye girmesiyle birçok hissede dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek seviyede artışlar yaşandı” ifadelerini kullandı. SPK onayıyla gerçek değerinden halka arz edilen hisselerin kısa sürede katlanarak astronomik seviyelere çıkmasının, şirketlerin olağanüstü bir başarı elde etmesiyle açıklanamayacağını savunan Başak, "Manipülasyon zincirinde şirket sahibi, yatırımcı ve yükselişi sağlayan grupların kazandığını, ancak satış başladığında bedeli küçük yatırımcıların ödediğini belirtti. Vişne Madencilik örneğini hatırlatan Başak, 37 TL’den arz edilen hissenin 960 TL’ye çıkarılıp iki buçuk ayda 92 TL’ye gerilemesinin “göz göre göre dolandırıcılık” olduğunun altını çizdi. Başak, bazı küçük şirketlerin piyasa değerin dev holdingleri geçtiğini, bunun üzerinde tüm yetkililerin düşünmesi gerektiğine dikkat çekti.
EN BÜYÜK MAĞDUR VATANDAŞ
- Hisse senetleri ve fonlar üzerinden yapılan piyasa dolandırıcılıklarındaki kontrolsüz artışa dikkat çeken Başak, en büyük mağdurun vatandaş olduğunu söyledi. Halka açık, mevzuata bağlı şirketlerle iyi niyetli aracı kurumları tenzih ettiğini belirten Başak, “Aracı kurum ve şirket sahibiyle dolaylı ya da dolaysız temas olmadan bu tür manipülasyonların yapılması çok zor. SPK’nın hem halka arz hem de sonrasında çok daha sıkı denetim uygulaması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Başak, mevzuata bağlı çalışan kurumların da hisseler üzerinden gerçekleşen suni hareketleri tespit ettiğinde Şüpheli İşlem Bildirimi Yükümlülüğü kapsamında MASAK’a bildirmeleri gerektiğini vurguladı.