Nihayet bu ay kahveyi ele aldı: Keyifle Piyasa Arasında Kahvenin Halleri

Kahve aslında, tarihte de hemen her zaman sadece kahve olmadı. Onun kadar bütün duyulara hitap eden içecek çok azdır. Güçlü bir kokusu vardır. Tadı barizdir. Kahvenin pişirilmesine işiterek eşlik ederiz. Çoğunlukla istisnai bir kapta/fincanda sunularak dokunma duyumuza seslenir. Dolayısıyla kahvenin kendiliğinden bir yaşam tarzı ve gusto sunuyor olduğu açıktır. Ama bu yeni kahve endüstrisi yine de farklı. Çünkü tipik bir piyasa tavrıyla, eğilimleri ve zevkleri tektipleştirerek, tekelleşme arzusuyla ve ilgiyi manipüle ederek yani reklamla yayılıyor. Bu sayımızda kahvenin hâllerine eğildik. Bu arada kahvehanelere değinmemek olmazdı. Daha önceki bir sayımızda, edebî mahfilleri ele almıştık ve orada kahvehanelerin nasıl birer mahfile dönüştüğünü görmüştük. Bu sayımızda kahvehaneler kadar, günümüz kafelerinin, yurt içinde ve dışındaki görünümlerine de eğildik. Elbette kahve piyasası, bir endüstriyel ürün olarak kahve başlığı da ilgi alanımızdaydı. Nihayet bu sayısında kahvenin yeni ve eski hâllerine odaklandı.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Nİhayet Dergisi

Dosya, Cem Sökmen’in yazısıyla açılıyor. Sökmen, kahvenin mahfillerini anlatıyor. Ardından İsmail Bedir, kahvenin ekonomisine ve piyasasına odaklanıyor. Mehmet Erken, üçüncü nesil kafelerin hayatımızda oluşturduğu değişimi irdelerken İsmail Uslu, granül kahveden bugüne yaşanan dönüşümü masaya yatırıyor. Şâhzade Şenay Viyana’nın kahve evlerine dair bir anlatı sunuyor. Merve Akbaş da kötü kahvenin neden boykot edilemediği üzerine yazıyor.

Nihayet’in Kayıtlar, Hayat Memat ve Kültür Atlası sayfalarında da okuru birbirinden önemli yazılar bekliyor.

Deniz Baran, Güney Afrika’nın Filistin için Lahey’de neler yaptığını ve sürecin nereye bağlanacağını ele alıyor.

Ümit Aksoy, Filistin’li çocukların bayramının nasıl bir bayram olacağını sorguluyor.

Elvide Demirkol, Osmanlı tarihi uzmanı Yakoob Ahmed’in “18 yaşındakilere 10 tavsiye” temelli söyleşisini bir çeviri olarak okura sunuyor.

Cihan Aktaş, üç yazarın kitabını aynı sorularla irdeliyor.

Enes Ürün, güzellik kavramını Bosna’nın Stolaç şehri üzerinden değerlendiriyor.

Tacettin Belli, Gılgamış’tan Batman’a kahramanın yolculuğuna odaklanıyor.

“Evrak-ı Perişan Arasında” serisine devam eden Necati Tonga ise Asaf Hâlet Çelebi’nin seçim beyannamelerini okurla paylaşıyor.

Tahsin Yıldırım, Zaimzade Hasan Fehmi Bey’in hayatını ele alıyor.

Yasin Özdemir, “Dedelerimizin Mezar Taşlarını Okurken” başlıklı yazısıyla katkı sağlıyor.

Tevfik Furkan Akbuğa, hilafetin ilgasındaki iki simayı, Şeyh Saffet Efendi ve Seyyid Bey’i yazıyor.

Kevser Çelikel de “Değişen Ramazan mı Yoksa Biz miyiz?” sorusuyla ramazanı ve alışkanlıklarımızı sorguluyor.

Nihayet’i Türkiye’nin her yerinde gazete bayileri, seçkin kitabevleri ve zincir mağaza marketlerde bulabilir, www.birliktedagitim.com sitesinden kolayca abone olabilirsiniz.

Nihayet bu ay gençliği ele aldı: Bir gençlik hayalimiz bir gençlik politikamız var mı?