Bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle 2020 ve 2021 yıllarında yalnızca Suudi Arabistan sınırları içindeki az sayıda Müslüman tarafından ifa edilebilen hac ibadeti, bu yıl yeniden bütün dünyadan katılımla eski coşkusuna kavuşacak. Suudi Arabistan yetkili makamlarının verdiği bilgiye göre ülke içinden ve dışından 1 milyondan fazla Müslüman, hac için Mekke’de toplanacak. Ülkelere çeşitli oranlarda kota uygulandığı için, milyonlarca insanın da gelecek yıllar için sırada beklediği kaydediliyor.
Pandemi sırasında 2020’de yalnızca 1.000, 2021’de ise 60,000 Müslüman hacı olabilmiş, katılımcılar da Suudi Arabistan vatandaşları veya ülkede oturum izni bulunan yabancılar arasından seçilmişti.
YASAKLAR KALKTI
- Hac mevsiminin başlangıcından önce Covid-19 salgınıyla bağlantılı bütün kısıtlamaları yürürlükten kaldıran Suudi Arabistan, aşı ve PCR testi zorunluluğunu da iptal etmişti. Yine de hac sırasında sağlık ve güvenlik tedbirlerinin en üst seviyelerde tutulacağı kaydedildi. Maymun çiçeği virüsü başta olmak üzere mevcut salgınlara karşı da alarma geçen Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, hacı adaylarını bilgilendirmek için yoğun bir çalışma yürütüyor.
2030 VİZYONU
Yapılan teknik ve fiziksel düzenlemelerle hac ve umre ibadeti için ülkeye gelen Müslümanların sayısını sürekli artırmayı planlayan Suudi Arabistan, 2030 yılı itibariyle Mekke ve Medine’de yıllık 30 milyon Müslümanı ağırlamayı düşünüyor. Bu çerçevede önceki yıllarda Mekke ve Medine dışındaki şehirleri ziyaretleri kısıtlanan hacı ve umreciler, Riyad ve diğer kentlere de rahatlıkla gidebilecek. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman tarafından kamuoyuna açıklanan “2030 Vizyonu”nda “dinî turizm” en önemli gelir kalemlerinden birini oluşturuyor.
13 dilde iletişim
Suudi Arabistan Hac Bakanlığı, dünyanın dört bir yanından ülkeye akın eden hacı adaylarıyla iletişim kurabilmek için 13 ayrı dilde tercümanlar istihdam etti. Bunun için İngilizce, İspanyolca, Farsça, Urduca, Bengalce ve Türkçe gibi en çok konuşulan diller seçilirken, yabancı Müslümanların ibadetlerini rahatlıkla yerine getirmesi ve ibadet mekânlarında herhangi bir zorluk çekmemesi hedefleniyor. Tercümanlar ve yardımcı kadrolar, Cidde Kral Abdülaziz Havaalanı’ndan itibaren Mekke ve Medine’deki çeşitli noktalara konuşlandırılarak görevlerine başladı.