Tüm dünyayı saran koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl Kurban Bayramı buruk geçecek. Bayram ziyareti sırasında virüse yakalanmamak için el hijyeni, maske takma ve sosyal mesafe kurallarına uymanın önemine dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, virüsten korunmak için önerilerde bulundu.
Yolculukta sıkı tedbir
Bayram tatilinde virüsten korunmanın yolculuğa çıkışta başladığına dikkat çeken Ceyhan, “Mola yerlerinde kullanılan ortak tuvaletler, virüsün bulaşma riskini artırabilir. O yüzden maskeyi çıkarmadan bu alanlara girmek, çıkışta da el hijyenine dikkat etmek, tuvaletlerde uzun süre kalmamak önemli. Uçakta da cam kenarı diğer insanlarla temas açısından daha güvenilir. Maske uçuş süresince takılı olmalı, maskeyi açmamak için mümkün olduğunca birşey yiyip içmemek gerekiyor” dedi.
Açık alanda namaz kılın
- Kurban Bayramı’nın en kalabalık anlarından biri de bayram namazı. Ceyhan, “Bayram namazının mümkün olduğunca açık havada kılınması lazım. En az 1,5 metre mesafeye dikkat edilmeli. Namaz boyunca maskeyi çıkarmamak, ağız burun bölgesini açmamak lazım” dedi. Kapalı ortamda namaz kılındığında ise kısık sesle konuşulması gerektiğin aktaran Ceyhan, “Sesin miktarı arttıkça çıkan virüs miktarı artıyor. Namaz sonrası toplu bayramlaşmalardan kaçınmak lazım. Temas etmeden, maskeyi çıkarmadan namazı bitirmek gerekir” diye konuştu.
Para alışverişinden sonra maskeye dokunmayın
El öpmeyin ve sarılmayın
Ceyhan, bayramda iki durumun çok riskli olduğunu söyledi. Ceyhan, “Bayram boyunca akraba ziyaretlerini 4 güne yayarak, kalabalık olmayacak şekilde gerçekleştirmek gerekiyor. Mümkün olduğu kadar asansör kullanılmamalı. Bayramlaşma açık alanda olmalı. Balkonu verandası olsa daha güzel, yoksa bayramlaşılan alan çok iyi havalandırılmalı. El öpme, sarılma gibi aktivitelerden kaçınılmalı” diye açıkladı.
Harçlıkları zarfta verin
- Bayram ritüellerine de koronavirüs tedbirlerinin gelmesi gerektiğini kaydeden Ceyhan, “Bayram ritüellerinden biri olan ikramlar mümkün olduğunca insanların eline kolonya sıkmak, çikolata dağıtmak gibi durumlar yerine bir yere koyarak insanların almasını sağlamak lazım. Çocuklara harçlık verilir, bunlar da mümkün olduğunca zarf içinde verilmesi, bunu alan kişilerin de zarftan çıkardıktan sonra elini mutlaka yıkaması, zarfı da çöpe atması gerekiyor” dedi.
20 dakikalık ziyaretler
Bayramda genelde aile büyüklerinin ziyaret edildiğini ifade eden Ceyhan, “Bu kişilerin yaşı büyük, hastalığı ağır olarak atlatıyorlar. Biz aslında onları ziyaret ederek, riske atmış oluyoruz. Bir virüsün bulaşmasını etkileyen iki faktör var. Birincisi virüsün miktarı iki temasın süresi. Kapalı bir ortamda iki kişiden biri virüs taşıyorsa, sadece nefes alıp verse dahi 50 dakika içinde virüsün bulaşabilir. Ağzımızda maske var, alçak sesle konuşursak ve mümkün olduğunca konuşmayı az tutarsak ziyaretlerin 15-20 dakikayı geçmemesinde yarar var” diye konuştu.
Hayvandan değil kesenden bulaşır
- Kurban Bayramı’nda kurban kesimi için 3 farklı sürecin yaşandığını hatırlatan Prof. Ceyhan, “Bu süreç kurbanlık hayvanın seçimi, kesimi ve etlerin dağıtılmasıyla tamamlanıyor. Ilk olarak önemle belirtmeliyim ki, bizim Kurban Bayramı’nda kestiğimiz hayvanlarda Kovid-19 görülmüyor. Yani hayvandan insana bulaş sözkonusu değil. Burada tüm risk, insandan insana bulaşıyla ortaya çıkabilir” dedi. Kurbanın kalabalık olmayan vakitlerde seçilmesinin daha sağlıklı olacağını belirten Ceyhan, “Kurban kesimi sırasında virüs bulaşmaz. Kurbanı kesen kişi virüs taşıyabilir. Etler kesildikten sonra dağıtım süreci başlıyor. Maske ve sosyal mesafe kurallarına uyarak, etleri kapıdan teslim etmeye özen göstermeliyiz. Alan kişi de eti aldıktan sonra dışındaki poşeti atarak ellerini yıkamak durumunda” diye konuştu.