İzmir haberleri: Aramalar bitti enkaz kaldırılıyor

Depremin sembolü haline gelen Rıza Bey Apartmanı 'en zor enkaz' olarak nitelendirildi.

İzmir’de enkaz altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak için verilen mücadele, ülkeyi de tek yürek haline getirdi.

O zor şartlar altında çalışan arama kurtarma ekiplerden biri de Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı’na (JÖAK) bağlı olarak faaliyet gösteren Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Taburuydu. Depremden birkaç saat sonra 131 kişilik profesyonel personelle İzmir’e ulaşan JAK taburu, enkaza dönüşen binalarda can seferberliğine katıldı.

Deprem haberini alır almaz bölgeye intikal ettiklerini anlatan JAK Tabur Komutanı Binbaşı Burak Özer, o anları şöyle anlattı: “131 personelle bölgeye geldikten sonra keşfimizi yaptık. İlk anda kurtarabildiğimiz tüm depremzedeleri kurtardık. AFAD çatısı altında koordineli bir şekilde çalışmaları yaptık.”

RIZA BEY EN ZOR ENKAZDI

Depremin sembolü haline gelen Rıza Bey Apartmanı’nın ‘en zor enkaz’ olduğunu aktaran Binbaşı Özer,

“Tüm kolon ve kirişler üst üste birikmiş haldeydi. Taşıyıcı kolonlar tamamen patlamıştı. Bina enkazında her şey üst üsteydi. Katlar birbirine yapışmış olsa bile, insanlar yaşayabileceği bazı dayanıklı ev aletleri, koltuklar, çamaşır ve bulaşık makinesi gibi eşyaların yanına sığınmışlardı. İnsanlar genelde burada oluşan yaşam üçgeni dediğimiz yaşam boşluklarından çıkarıldı. Bu noktalar hayat kurtarmak için çok önemli alanlar”

diye anlattı.

KÖPEKLER ELİMİZ AYAĞIMIZ OLDU

Enkazlara ilk olarak arama-kurtarma köpeklerini soktuklarını belirten Binbaşı Özer, köpeklerin tepkilerine göre bazen galerin yönünün bile değiştirildiğini aktardı ve şöyle devam etti:

“Canlı tespit köpekleri ve kadavra köpekleriyle mücadele veriyoruz. Mesela İzmir’de birkaç noktada kadavra köpekleri tespit yaptı ve hayatını kaybeden vatandaşları enkazdan çıkardık.

Canlı tespit köpekleriyle müdahale ettiğimiz noktalar var. Göçük altı gözetleme, dinleme ve sismik akustik aletlerimizle binanın dört bir yanında dinleme yapıyoruz. Gelen tepkilere göre ekipleri kaydırıyoruz. Dışarıda gözü yaşlı bir sürü insan var, onların umudusunuz. Biz de kendimizi onların yerine koyuyoruz.

Sanki bizim evladımız, bizim annemiz babamız enkaz altındaymış gibi aramalarımızı yapıyoruz.”

AMACIMIZ HAYATTAYKEN ULAŞMAK

Sualtı Arama Kurtarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Orhan Adıgüzel de depremzedelere hayattayken ulşamya çalıştıklarını belirtip,

“Bu yüzden daha yavaş ve daha sistemli, zarar vermeden işimizi yapmaya çalışıyoruz. Zemini tamamen kaldırana kadar canlı bulma umudumuz sürecek”

dedi. JAK’a 2 ay önce dâhil olan Jandarma Astsubay Çavuş Süfeyda Akçoban’ın da ilk görev yeri İzmir Depremi oldu. Felaketin yaşandığı ilk gece bir annenin ettiği feryatlarını hiç unutamadığını anlatan Akçoban,

“Yavruları enkaz altında kalmış. Annenin canı öyle yanmıştı ki, bu acı feryatlarına yansımıştı. Enkazda çalışırken o feryadı, tüm annelerin feryadıymış gibi hatırlayarak çalıştım”

dedi.